Engin Ardıç

Engin Ardıç

Kılıçdaroğlu'nun kaseti ne zaman çıkar?

Kılıçdaroğlu'nun kaseti ne zaman çıkar?

Haşmet Babaoğlu meseleyi ne güzel özetledi: "Kılıçdaroğlu rüzgârı diyorlar... Ortada rüzgâr falan yok, sadece birileri vantilatör çalıştırıyor!"
Çakma rüzgâr zayıfladı, dindi dinecek, denizci deyimiyle kaldı kalacak. Bunlara klima da para etmez.
Önce referandumda "evet" kazanınca ağızların tatları kaçacak...
Fakat yüzde 40 küsur hayır oyunu "CHP'nin oyları" gibi kabul edip "işte görüyorsunuz, adam oylarımızı arttırdı" diye pazarlamaya çalışacak serseriler de çıkacak tabii...
Asıl gürültü seçimden sonra kopacak.
Orada da, oy artışını "seçim zaferi" gibi göstermek isteyenler bulunacak, tıpkı İstanbul belediye seçiminde yaptıkları gibi.
Ama içten içe de gene derin bir umutsuzluğa kapılacaklar. "Aradığımız adam bu da değilmiş" itirafı önce rakı sofralarında dillendirilecek, sonra da gazete sayfalarına düşecek.
Şimdiden başladı bile. Önceleri Kılıçdaroğlu'nu göklere çıkaranlar, "bunda da iş yokmuş" edebiyatına şimdiden giriştiler.
"Birdenbire dönmeyelim, şimdiden yolunu yapalım" kaygısından olsa gerek.
Yok, henüz kurultaylarda iskemle üstüne çıkıp göbek atan kart soytarılardan tık yok... Onlar utanıyorlar. Yol yapanlar, gençlerin daha yırtık kanadı.
"Cumhuriyet mitingi" düzenleyenlerin bir kısmı kodeste olduğundan, geri kalanları da can derdine düştüğünden, bu sefer öyle miting falan yapıp ortalığı velveleye vermek de zor...
Ne yapacaklar? Vallahi merak ediyorum, ne yapacaklar?
Sineye çekip, umutlarını 2015 seçimlerine mi taşıyacaklar?
O arada kim öle, kim emekli ola yahu... Yaşlar ilerliyor, bu işin şakası kalmadı.
Umut kestikleri anda bu kez Kılıçdaroğlu'nu nasıl tasfiye ederler? Hangi açığını bulurlar?
Yeni bir kaset mi çıkarırlar piyasaya?... Hani şöyle gene "dinciler yaptı" dümenine yatıp? (Geçen sefer yutturamadılar, bu sefer hiç tutmaz.)
İyi ama Kılıçdaroğlu'nun "öyle taraklarda" hiç bezi yok ki!
Halim selim bir adamcağız. Kemal Bey kim, zamparalık nire?
İşin kötüsü, üçüncü bir aday da yok. Önder Sav asla "güneş ışığına" çıkmaz, zaten horoz ötünce, şafak sökmeden lahdine geri dönmesi gerekiyor...
Deniz Baykal'ı mı geri getirecekler? Referandum ve seçim yenilgilerini atmaca gibi bekliyor sütre gerisinde...
Ne yapalım? Ali Şen'e mi soralım, medyum Keto'ya mı?
Şimdiden gizli bir aday belirleseler, onun üfürüğünü estirmeye koyulsalar biz de rahatlayacağız. (Rüstem Batum demesinler, bu sıcakta çekilmez.)
En iyisi şimdilik Kılıçdaroğlu'nu izlemeyi sürdürelim. Harikalar yaratıyor.
"Anayasa değişikliğinin Malatya'nın kayısısına, Amasya'nın elmasına, Rize'nin çayına, Diyarbakır'ın karpuzuna, Çorum'un leblebisine faydası var mı?" düzeyinde eleştiriler getiriyor...
Ben asıl İstanbul mitingini bekliyorum. Bizim burada da "Anayasa değişikliğinin Arnavutköy'ün çileğine, Yedikule'nin maruluna, Langa'nın hıyarına, Kanlıca'nın yoğurduna, Beykoz'un paçasına ne yararı var?" diyeceğinden eminim. (Bir Ankaralı olarak bunlardan haberi varsa tabii... Ama İstanbul'a belediye reisi olmak istiyordu, bilse gerektir.)
Siz onu bunu bırakın, geçen gün bir haber düştü haber merkezlerine, pek üstünde durulmadı:
"Deniz Baykal'ın ünlü kaseti, Ergenekon davasında tutuklu yargılanmakta olan bir gazetecinin bilgisayarında çıktı!"
Ergenekon'dan yediği bu dost kazığı da Ergenekon'un avukatı olduğunu söylemiş Deniz Baykal'a müstahaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Engin Ardıç Arşivi