Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Sabır, zafer!..

Sabır, zafer!..

İşler çok karışık gibi gözükse de, bana kalırsa tarihi bir fırsatın eşiğindeyiz..
Burada çok sabırlı olmak gerekiyor.. Sık sık türbülansa girebiliriz, ama sonu iyi olacak..
Bu iş ne kadar sürer?. Bana kalırsa 2015’i görmek gerek..
2008 zor bir yıl olacak. Parti kapatma, Askerî Şûra, Anayasa değişiklikleri, ardından belki bir referandum ve belki erkene alınacak yerel seçimler.. Bu arada biliyorsunuz Amerikan seçimleri var. Seçim öncesi Bush bölgede yeni maceralara girebilir.. özellikle de Filistin/Kudüs, Suriye, Irak, Afganistan ve İran önemli.. Bunların hepsi 2008 ile ilgili..
2009’da da suların durulacağını sanmıyorum.. özellikle bölgede gerginlik sürecek. Türkiye’deki derin hesaplaşma 2009’a da sarkacak.. Ancak 2010’da bir durulma sözkonusu olabilir.. Ancak sükûnete ermek için 2015’i beklemek gerek.. 2015’e kadar çevre sorunları, çin, Hindistan, Ortadoğu sorunu, Balkanlar’ın, Kafkaslar’ın, AB’nin geleceği netlik kazanabilir.. BOP’un akıbeti ancak bu zamana kadar belli olur..
Biliyorsunuz; ABD, BOP çerçevesinde 23 ülkenin sınır, iktidar ve rejimlerini değiştirmek istiyor.. Bu süreç içinde herkesin çok sabırlı olması gerek.. çok dua etmemiz gerek.
Bu süreç içinde göstereceğimiz zeka ve performans, bize bu işin can, zaman, para maliyetini gösterecek..
Kudüs/Filistin problemi çözülmeden bu sorunlar bitmez.. ABD’nin bölge üzerindeki iddiaları bitmeden de bitmez.. AB ne olacaksa olacak. AB süreci netleşmeden de bitmez.. Bugün yaşadığımız derin hesaplaşma da buna bağlı..
Eğer bu işler kontrolden çıkarsa, bir 3. dünya savaşı da başlayabilir..
Türkiye tam da bu ateş çemberinin orta yerinde duruyor..
önümüzde çok zorlu bir dönem var, ama sonunda kazanacak olan Türkiye..
Bu arada Türkiye kuzeyde, güneyde, doğuda ve batıda yıkıcı depremlerle sarsılabilir.. Bu da bekleniyor. Ama hiçbir yıkım, yaşanan darbe süreci kadar tehlikeli, anlamsız ve saçma değil.
Başımızdaki asıl bela, hukuksuzluk, hak ihlalleri, derin yapı ile ilgili.. Kesinlikle bu sorunun çözülmesi gerek.
Bu yapı aslında kendi başına da bela. Kendi evlatlarını da yiyor.. Ne kendileri ediyor rahat, ne âleme veriyorlar huzur. Bu işin bir şekilde sonuçlanması, en çok da bu işin içindeki insanlar için, din ve dünya açısından, vicdanî ve ahlakî açıdan bir kurtuluş olacak..
Konuşmuyorlar çünkü, korkuyorlar..
Uyuşturucu, fuhuş, alkol batağına batmışlar. Ruhsal dengeleri bozulmuş durumda.. Kendi içlerinde çatışıyorlar.. Derin sır internet sayfalarında tartışılıyor..
Bu işler ne tek başına iktidara, ne tek başına yargıya, ne tek başına mediaya, istihbarat örgütlerine, orduya, polise bırakılabilir. Herkesin sorumlu, dikkatli, cesur olması, kararlı bir şekilde olayların üzerine gitmesi ile mesafe katedilebilir..
İrtica, terör, faili meçhul, mafia olaylarının arkasında bu derin gerçek var..
Ulusalcılık filan işin kandırmacası..
çeteler her yerde.. Ne var ki çoğu bu işin farkında değil. Gözlerinde at gözlükleri var..
Kayıt dışı ekonomi ve kayıt dışı siyaset meselesi çözülmeden ne yatırım olur, ne işsizlikle baş edilebilir, ne de ekonomi yola girer..
Yasama, yürütme, yargı.. her yerde bu derin çete işbaşında. Mediada da öyle.. İş dünyasında da her STK, her vakıf, sendika, oda, dernek gerçekten sivil bir yapı arzetmiyor. Bu yapıların önemli bir kısmı derin yapıların taşeronu, paravan örgütü..
Bu böyle gitmeyecek. Olay bütün çıplaklığı ile ortaya çıktı.. Her kesimden bu sorunun çözülmesi için yükselen bir talep var..
çözüme hiç bu kadar yakın olmamıştık..
Karanlığın en koyu anı aydınlığa en yakın olduğu zamandır.
Allah, bize hayır gibi gelen şeyde şer, şer gibi gelen şeyde hayır murad etmiş olabilir. Biz bilmeyiz, O bilir. Ayrıca “Hak şerleri hayreyler, görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler”.
Her şey biz yaşarken oluyor.. Biz tarihin yaşayan tanıklarıyız.. Derin gerçek, orta zeka seviyesindeki, haber izleyen, gazete okuyan herkesin görebileceği hale geldi.. Oynanan oyunlar artık internete düştü.. Burada iktidarın tutumu önemli. Ama eğer bu iktidar görevini yapmayacak olursa, o zaman bu iktidar gider, başka bir iktidar gelir, ama bu hesaplaşma sürer..
Artık geri gidiş mümkün değil.. Bu iş ya bugün ya da yarın sonuçlanacak..
Bu işin gecikmesi, bu işin faillerinin günah ve cezalarını artırmaktan başka bir işe de yaramayacak..
Zaman, hükmünü icra edecek. çünkü gün döndü!
“Bekleyin inananlar bahar gelecek bahar!” “Kimbilir belki yarın, belki yarından da yakın!”
Selam ve dua ile..


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi