Arkadaş ekranlara çıkmış, 12 Eylül'deki anayasa referandumunda kullanacağı oyun rengini açıklıyor. Kaşlarını çatarak...

Elini kolunu sallayarak...

Arada bir sırıtıp, kesinlikle otuz ikiden daha az olan dişlerini göstererek anlatıyor.

"Hayır" verecekmiş.


* * *
Aslansın sen aslan!

Kılıçdaroğlu seni öpsün de başının üstüne koysun.

Bahçeli öpsün.

BDP'nin eşbaşkanları da sırayla öpsün.


* * *
Başka bir şey söylese şaşardım zaten.

Oyunun "Evet" olacağını beyan etse de inanmazdım.

Ona başka türlüsü yakışmaz.


* * *
Bugüne kadar, bir defa olsun, milletin hayrına oy kullandın mı diye sormak lâzım ona.

Sandık başına gittiğin, o mührü basıp zarfı tıkıştırdığın seçimlerde veya referandumlarda, bugüne kadar verdiğin oyların, vatana millete, mala davara bir faydası oldu diyebilir misin diye sormak lâzım.


* * *
Bu millet, bütün olarak her seçimde sağduyulu davranmıştır.

Hangi seçim olursa olsun, daima memleket hayrına bir sonuç çıkmıştır sandıktan.

Ve o elini kolunu sallayan arkadaş, her seçimde milletin çoğunluğuyla ters düşmüştür.

Sonra dönüp halka küfretmiştir.

Bu defa da sandıktan güzel bir sonuç çıkacağı kesin.

Ve o yine millete "bidon kafa" diyecek, yine "göbeğini kaşıyan adam" diyecek...


* * *
Nereden biliyorsun demeyin şimdi.

Bu referandum, elbette göbeğini kaşıyan adamların zaferi olacak.

Bundan emin olabilirsiniz.


* * *
Fakat...

Mesele bu kadar basit, bu kadar sıradan değil.

Öte yanda "Evet" oyu vereceğini beyan eden öyle adamlar var ki...

Onlarla aynı otobüste, aynı vapurda yolcu olarak bulunmak bile insana ağır gelir.

Bakıyorum, şu adam keşke başka türlü düşünseydi diyorum.

Bu adamın oyu kesinlikle "Hayır" olmalıydı diyorum.

Zuldür be.

"Mani oluyor halimi takrire hicabım" diye şarkı söylettirir böyleleri insana.

O suratla, o yalaka suratla, nasıl benimle aynı oyu kullanır bu adam diye düşünmeye sevk eder.

O sümsük, sünepe, pis, iğrenç, kısaca o mendebur ifadeyi taşıyan bu adam, referandumda benim gibi düşünüyor öyle mi?

Vay ki vay!

Nedir bunun çıkarı?

Hakikaten daha demokratik bir Türkiye mi istiyor?

İnansak mı?