İbrahim Karagül

İbrahim Karagül

O bilgileri kim çaldı?

O bilgileri kim çaldı?

ABD ordusunun Ortadoğu'daki askeri planlamaları, eylemleri, operasyon hazırlıkları, gizli faaliyetleri ve amaçlarını içeren bilgiler kontrolden çıkmış!

Merkez'deki bilgisayarlara yüklenen bir virüs programıyla Pentagon'un bilgisayarları saldırı altına alınmış. Sadece Ortadoğu'ya yönelik bilgiler mi, Pentagon'un dünya genelindeki planlamaları, hazırlıkları ve amaçlarına dair kayıt altında ne varsa "birilerinin" eline geçmiş.

Siber savaş, yüzyılımızın en çetin, yaygın ve sonuçları konvansiyanel saldırılar kadar belki ondan daha fala yıkıcı olan savaşlarından biri. Hızla ön sıralara yükseliyor. Ülkeler, buna önlem almaya, askeri, ekonomik sırlarını gizlemeye büyük önem veriyor, bu alanda masraflı yatırımlara giriyor. Türkiye gibi, dijital güvenliği başkalarının elinde olan bir ülkenin ne kadar savunmasız olabileceğini düşünün!

Yıllardır siber savaşla ilgili haberler okuruz, iddiaları izleriz. Ama işin mahiyeti yeterince kamuoyu ile paylaşılmaz. "Çin'den, Rusya'dan ABD'ye siber saldırı", "CIA'nın bilgisayarları çalındı" türü haberleri hep heyecan verici buluruz.

Ancak istihbarat dünyasının o karmaşık bir o kadar da karanlık ilişkilerini çözmek bizler için o kadar kolay değildir. Dolayısıyla, bu tür haberlerin gerçek mahiyetini anlamaktan zorlanırız.

Ülkeler izlenir, şirketler izlenir, tehdit grupları izlenir... Bunları anlayabiliriz. Ama hemen bütün ülkelerde hemen bütün bireylerin neden izlendiğini, cep telefonu şirketlerinin devletlerle neden özel anlaşmalar imzaladıklarını anlamayız.

BlackBerry telefonlarının Ortadoğu ülkelerinde neden yasaklandığını, Türkiye'nin neden şirketi sıkıştırdığını bir düşünelim.

Güvenlik paranoyasının hakim olduğu, kimsenin kimseye güvenmediği, herkesin herkesi tehdit görmesine dair algının dayatıldığı bir dünyada yaşıyoruz. Özel hayata dair özgürlük alanının belki de insanlık tarihinde hiç olmadığı kadar daraldığı bir dünyada.

ABD Savunma Bakan Yardımcısı William J. Lynn, ilk kez yazılı açıklama yaparak saldırıyı doğruladı. Pentagon'un 7 milyon bilgisayarının her gün saldırıya uğradığı, saldırıların Çin ya da Rusya kökenli olduğu sıradanlaştı artık. Bunlar olurken hiçbir zaman resmi bir doğrulama ve suçlama yapılmamıştı. İlk kez yazılı bir açıklama yapılıyor.

Taşınabilir belleğe yüklenen casus yazılım, ABD'nin Ortadoğu Merkez Komutanlığı'ndaki bilgisayara takılıp bütün ağa bulaştırılmış. Virüs sisteme girmiş ve gizli bilgileri bilinmeyen bir adresi gönderiyormuş. Bu sanal köprü ile ABD ordusunun bütün sırları ya bir istihbarat merkezine ya da karaborsaya saçılmış. Olay 2008'de oluyor. O tarihten beri söz konusu bilgileri elde edenler bugüne kadar neler yaptı acaba? Bunun ABD'ye maliyeti ne oldu?

Kim çaldı bilgileri? Rusya mı, Çin mi, "El Kaide" mi ya da ABD'nin en güvendiği ülkeler, müttefik ülkeler mi? Hep düşmanlarına bakmayın, bunun arkasından her ülke çıkabilir. İsrail bile...

Bir not anlatayım: Bush döneminde Irak ordusunun mal varlığını (füzeler dahil) paraya çevirmekle görevli Dale C. Stoffel, Irak'ta bir ABD üssüne giderken korumalarıyla birlikte kurşuna dizildi. Ele geçirilen bilgisayarda, Irak işgalinin neredeyse bütün kirli ilişkileri kayıtlıydı. Türkiye'den bazı isimlerin de dahil olduğu 40 milyar dolarlık kirli bağlantı ortaya döküldü. Ama ne garip ki, hiç kimse bunun üzerinde durmadı, hala da merak eden yok! Bütün bunlar sadece bir bilgisayardan çıktı.

Wikileaks adlı internet sitesi, ABD ordusunun Afganistan'daki operasyon kayıtlarını yayınladı. Binlerce resmi belge, her ne kadar çok derin bazı bilgileri içermese de, Afganistan'da olup bitenleri gazete okuyucusunun, televizyon izleyicisinin dikkatine sunuldu. Wikileaks, Salı günü bir açıklama daha yaptı ve CIA'ya ait bir belgeyi açıklayacağını duyurdu.

Binlerce sayfalık "Savaş Günlüğü"ne yenileri eklenecekti. Afganistan'la ilgili 14 bin dosyanın daha yayınlanacağı ve kayıtların Barak Obama'yı savaş suçlusu durumuna düşüreceği söylendi. Nobel Barış Ödülü alan ABD Başkanı'nın savaş suçlusu pozisyonuna düşürülmesinin sebebi; yayınlanan belgeler için; "Bunlar Bush dönemine ait kayıtlar" savunmasıdır her halde.

Bazı kaynaklar, Vikileaks'in Afganistan'la ilgili yayınladığı 90 binin üzerinde belgeden çok daha fazlasını, bunun üç katı istihbarat belgesini daha yayınlayacağını haber veriyor. Ama bu bilgiler Afganistan'la ilgili değil, Irak'taki işgalle ilgili olacak. Söz konusu kaynaklar, Irak'la ilgili kayıtların çok daha hassas bilgiler içerdiğini, belgelerin Vikileaks'in elinde olduğunu, bilgilerin "gizli" olmanın da ötesinde olduğunu, ABD birliklerinin kanlı eylemleriyle ve işkencelerle ilgili veriler içerdiğini söylüyor. Eğer öyleyse, Irak'la ilgili 250 binden fazla belge yayınlanırsa ve günlükler çok daha hassas bilgiler içeriyorsa büyük gürültü kopacak demektir.

Savunma Bakan Yardımcısı'nın açıklamasından sonra artık ABD'nin kirli çamaşırlarının bir bir ortaya çıkmasını bekleyebiliriz. Şüphesiz bilgiyi elde edenler kendi istek ve hesaplarına göre en iyi şekilde kullanacaklardır. Bizlerin ne kadarını öğrenebileceği ise onların takdirine kalmış bir şey.

Son on yılda, 11 Eylül dahil, Afrika'dan Afganistan'a kadar bütün bölgede olanların yüzde biri bile ortaya çıksa, bütün dünyayı sarsmaya yetecektir.

Umuyoruz ve bekliyoruz: 2008'den beri o bilgisayarlardan bilgi çalanlar küçücük bir kısmını bari bizimle paylaşır!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Karagül Arşivi