Ramazan ayı içinde Kur'ân'ın vahyedilmeye başlanması münasebetiyle bir Kur'ân ayıdır. Ramazan ayı Rahmet, bereket ve arınma ayıdır. Edebiyatımızda birçok yönleriyle şiirlerle anlatılmaya çalışılan Ramazan ayı ile ilgili şiirlerden birkaç örnek vermek istiyorum.

"Ramazan eğlenceleri" uydurmasını düzenlere üstad Necip Fazıl'ın bir cevabıyla başlayalım. N.F. Kısakürek böylelerine diyor ki:

"Karagöz seyri değil, gözyaşı dökme ayı

"Bilinmez'i bilirler, bilseler ağlamayı."


Mehmed Akif Ersoy "Ramazan" başlıklı duasında bu ayda şu duâyı yapıyor:

Ya Râb şu muazzam Ramazan hürmetine,

Kaldır aradan vahdet hâil ne ise;

Ya Rab şu asırlarca süren tefrikadan

Artık ezilip düşmesin ümmet ye'se.

Madem ki verdin bize bir ruh-u nevin...

Ya Rab, daha bir nefha-i te'yit insin...

Eskiden, (eskiden dediğim 1970 yıllarına kadar gelen zamanda) sahur davulcuları öyle tatlı mâniler söylerlerdi ki kalkıp dinlememek elden gelmezdi. Ne kadar da tatlı ve heyecanlı söylerlerdi. Bir gece geçince ertesi geceyi hasretle beklerdik. Onlardan da bir örnek vermek istiyorum. Bu mânilerin bir kaçı şöyle idi:

Akşam göründü hilâl

Kazançlar olsun helâl

Orucun sevabını

Çok verecek Zül-Celâl.


Bu ayın kadri yüce

Hizmet et gündüz gece

Oruç tutmalıyız

Hepimiz ailece.


Kur'ân okuyan diller

Söyler Ramazan için

Lâle ile sümbüller

Güller Ramazan için.


İmansız ölmeyesin

Dert belâ görmeyesin

Dilerim cennetlik ol

Ateşe girmeyesin...


Konya'lı şâir Fevzi Halıcı "Mübârek Ramazan" başlıklı dizelerinde duygularını şu ifadelerle dile getiriyor. Diyor ki:

Arınmış gönüller durdu secdeye,

İndi kuşlar gökyüzünden müjdeye

Bu sabah hüzzâmdan okundu ezan;

Aksetti ilâhî sesler, derinde,

Bir bitmez bereket beraberinde

Yurda burcu burcu geldi Ramazan...


Gözler kilit vurur uykusuzluğa,

Çeşmeler yetişmez bu susuzluğa,

Bu o gündür derman bulunur derde,

Bugün artık bütün şüpheler yalan,

Bu o gündür şavkır can-evimde can;

Bugün mahya benim minârelerde...


Tertemiz,dolaşsam hangi ma'bedi,

Melekler kıskanır bu ibâdeti.

Düşler, kubbelerde kuşak kuşaktır,

Bana madde kadar, mânâ da lâzım,

Gürül gürül Kur'ân oku, hâfız'ım;

Bu aşk içerimde salkım-saçaktır.


İnancın eriştim saltanatına,

Dilekçem var bugün Tanrı katına,

Huzurdan bahseder, görürsem kimi;

Yalın duygularım çoğalır daha;

Bugün, kalbim daha yakın Allah'a,

Bugün tekmil aşk donatır içimi...


Sular gümüş gümüş akar sebilden,

Ay-aydın âyetler süzülür dilden.

Hakk'ın avuçlara sığmaz nasîbi,

Cümle saâdetler gelir yakında;

Peygamberler peygamberi aşkına,

Doğruluk ver, kullarına Yâ Rabbî