Deniz Bey tatilde, Kemal Bey stajda

Deniz Bey tatilde, Kemal Bey stajda

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın hem MHP’li Oktay Vural hem CHP’li Kamer Genç’e özel bir muhabbeti vardır. İkisinden de hoşlanmaz. Bir gün Vural’ın kendisine yönelik ağır ithamları karşısında sormuştum, Bülent Bey dedi ki: “Oktay Vural’ı tanıdıkça Kamer Genç’i daha çok sevmeye başladım.”
Tabi tercih meselesi, işlerine karışılmaz.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun referandum mitinglerini izledikçe Arınç’ın bu tercihi gelir aklıma. Kemal Bey’i gördükçe Deniz Bey’i daha çok sevmeye başladık.

İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin’i genel başkan yardımcısı yapmak istedi, Genel Sekreter Önder Sav, “Bir saniye” diyerek kapıda durdurdu.

“Türbanı ben çözerim” dedi, CHP’li Milletvekili Necla Arat, NTV ekranına çıkıp “Onlar genel başkanın kişisel görüşleridir, partiyi bağlamaz” diyerek karizmasını çizdi.

Memleketi Tunceli’de heyecanlanıp “Hayır oyu verin genel affı getirelim” çağrısı yaptı, Hakkı Süha Okay, Ankara’da “yanlış anlaşıldı” deyip düzeltme ihtiyacı duydu.

Daha ilk gün kurultayda “havuzlu villada oturmayacağım” diye posta koydu, Balıkesir’de havuzlu villası çıktı.

“Yetimin, çocuğun hakkını yemeyeceğim” dediği gün kundaktaki torunu ve ilköğretim çağındaki çocuklarına kadar aile boyu sigorta yaparak erken emeklilik piyangosu aldığı belirlendi.

Deniz Baykal’ın kasetinden genel başkanlık koltuğu çıkarırken Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ile ilgili görüntülere “özel hayat” dedi.

Baykal kasetiyle CHP’de genel başkanlık koltuğuna oturduğu yetmez gibi CHP Gençlik Kolları’na mensup 3 kişi, Başbakan Erdoğan’ın Subayevleri’ndeki konutu ve AK Parti Genel Merkezi güzergahına sprey boyalarla “Tayyip gidecek Gökçek gelecek” diye yazdı.

Son vukuat, İstanbul’da bilboardlara “Müslüman kadınların rahibe gibi örtünmesi için evet” sloganlarını yerleştirdiler. Tepkiler üzerine başbakana hakarete varan laflar etti, suç duyurusunda bulunacağını söyledi.

Yatsıya bile kalmadan gerçek ortaya çıktı. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek’in yalanlamasına rağmen bu sloganların altından CHP’li Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci çıktı.

Afişleri asan Alp Reklam’ın sahibi Alpaslan Karadağ, polisteki ifadesinde açıkça itiraf etti. Meğer sloganları Gazeteci Can Ataklı’dan esinlenip CHP’li Başkan Mustafa Değirmenci yazmış, CHP’li Belediye Meclis Üyesi Ali Oral astırmış.

Başbakanın ifadesiyle, eşeği sağlam kazığa bağlamak için olayın üzerine gidilip gerçekler bir günde ortaya çıkarıldı. Zaten Kılıçdaroğlu da bunu istiyordu: “Komployu çözün.”

Ve çözüldü. Rahibe sloganının altından CHP çıktı. Önceki gün İçişleri Bakanı Beşir Atalay, dün Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP liderinden kendileri ve toplum adına özür beklediklerini söyledi.

Kemal Bey, siyasilerden özür diler mi bilemem. Belki meydanlardaki siyasi üslubu buna elvermeyebilir. En azından hakaret ettikleri hem türbanlı kadınlardan hem rahibelerden özür dilemelidir.

Ayrıca sabah söylediği akşam düzeltilen politbüro bekçisi rolünden bir an önce sıyrılmalıdır. Bilsin ki sürekli irtifa kaybediyor.

İtiraf etmek gerekirse; Deniz Baykal’a kızıyorduk, rejim tehdidi haline geldiğini söylüyorduk, ama adamın hiç olmazsa bir duruşu, bir fikri omurgası vardı. İnancı, karizması, havası, ağırlığı, seviyesi vardı.

En önemlisi, söylediği söz, yatsıya kadar havaya uçmuyordu.

Bazen düşünmüyor değilim, Deniz Bey tatile çıktı da Kemal Bey stajyer politikacı olarak çaktırmadan yerine mi oturdu?

Teşbihte hata olmaz derler, hani, Cevat Fehmi Başkut’un “Buzlar Çözülmeden” adlı oyunundan Yeşilçam’a uyarlanan ve Kemal Sunal’ın başrolünü oynadığı “Deli Deli Küpeli” filmindeki stajyer kaymakam gibi...

Olur olur, olmaz diye bakmayın.

Sanıyorum 3 yıl önceydi; Kuşadası Kaymakamı Ahmet Ali Barış tatile gidince, Adem Ergücü adında biri stajyer kaymakam olduğunu ve Kuşadası’nda görevlendirildiğini söyleyerek kaymakamın koltuğuna yerleşiyor. Üstelik 3 gün boyunca toplantılara katılıp kararlara imza bile atıyor.

Burası Türkiye, film gibi yaşıyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi