Mahir Kaynak

Mahir Kaynak

Muhalefete öneriler

Muhalefete öneriler

Bir ülkenin güçlü ve demokratik olması için muhalefet iktidar kadar önemlidir. Ancak ülkemizdeki muhalefet, kendine özgü bir dünya görüşü ve starteji geliştirmeden, yapılan herşeye karşı olduğunu söylüyor.
Mesela MHP, geçmişte doğru olsa bile, bugün bir soyun üstünlüğünü çağrıştıran dünya görüşünü değiştirmeli ve insan odaklı bir politikayı savunmalıdır. Ayrıca devleti savunan taraf olmalı ama devleti savunmanın devletçilik olmadığını da anlatmalıdır. Bugün en demokrat dediğimiz ülkeler en güçlü devlet yapılarına sahip olanlardır. Mesela İngiltere ve ABD hem demokrat hem de en güçlü devlet yapılarına sahiptir.

Güçlü devlet olmak otoriter olmayı gerektirmez. Saddam’ın Irak’ı demokrat değil otoriterdi ama ordusu tek kurşun atmadan ABD’ne teslim oldu. Çünkü ABD savaştan önce, istihbarat metotlarıyla, orduyu teslim almıştı.

Güçlü devlet ekonomik faaliyete katılmaz ama ekonomide olan herşeyi bilir. Oysa devletçi olduğumuz dönem de dahil bugün bile ekonomide neyin olup bittiğini bilmiyoruz. Mesela yurttaşlarımızın yabancı ülkelerde yüz milyarlarca doları olduğu, dışarıdan aldığımız borçların çoğunun aslında bu paraların teminat gösterilerek alınan krediler olduğu biliniyor ama bu paranın yurt dışına nasıl çıkarıldığı bilinmiyor. Türkiye’deki dış ticaret rakamları içine gizlenen sermaye hareketleri devletin hem kontrolü hem de bilgisi dışında. Oysa İngiltere ve ABD’de devlet her kuruşun heabını bilmekle yetinmez dış politikasının bir aracı saydığı için sermaye hareketlerini kontrol eder.

Buradan çıkaracağımız sonuç bir muhalefet hareketinin laf ebeliğinden öteye gitmeyen sözlerden vazgeçip stratejik önerilerini gündeme taşıması gerektiğidir.

Şöyle bir söylem halkta karşılığını bulur.” Devleti zayıflatan her davranışa karşıyız ve iktidara gelirsek çok güçlü bir devlet yapısı kurmayı vaat ediyoruz. Çünkü sizin özgür olmanızı, hatta hayatta kalmanızı, devlet sağlar. Onu kaybettiğiniz an, bugün Irak’ta olduğu gibi, hayatta kalmanız bile tesadüfe bağlıdır,yaşayanlar köleliği tadacaklardır.

Kürt sorununun çözümünde “Bin yıldır beraberiz, kız aldık kız verdik” ten ileri bir şeyler söylemek gerekir. Mesela Türkiye’nin etnik temele dayalı olarak tanımlanan bir devlet olmasına karşı olunduğu ve insanın iradesi dışında doğuştan sahip olduğu soy ve inanç gibi niteliklerin ne üstünlük ne de aşağılanmak için kullanılamayacağı, herkesin kişisel olarak değer verdiklerini savunma ve yaşatma hakkı olduğunu, bunun bir yabancı gücün müdahale aracı olarak kullanılmadığı sürece, bırakın müdahale etmeyi, devlet tarafından korunacağı söylenmelidir.

Diğer ülkelerle ilişkilerde “Biz ülkemizin çıkarını koruruz. Yapacaklarımızın tek kriteri bizim yararımıza olmasıdır” derseniz yalnız kalırsınız. Basit çıkar hesaplarının yerine insanlığın hizmetinde ve herkesin müreffeh ve güven içinde olması için uğraşacağını söylemek ve bunda samimi olmak gerekir. Kendi çıkarlarına odaklanmak milliyetçilik değil zaaf alametidir. Uzayda yalnız başına olmadığımız, dünyada başkalarıyla yaşadığımız hesaba katılmalı ve bir siperde kendini savunan ama etrafı düşmanla çevrili bir askere benzememek gerekir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mahir Kaynak Arşivi