Bilmem şunun farkında mıyız; hepimizin omuzlarına yüklenen ağır bir sorumluluk var. Giderek artan bir beklenti var bizimle ilgili.. Eğer o beklentiye olumlu cevap vermeyecek olursak, yazık olacak.. Mesela MÜSİAD’ın istikrarlı büyüyüşü devam ediyor, ama MÜSİAD’dan beklentiler, MÜSİAD’dan daha büyük..
Bu sene 20’ye yakın ülkeden Bakan katıldı fuara.. 60’a yakın ülkeden ziyaretçi geldi..
Cumhurbaşkanı ve Başbakan katıldı fuara..
MÜSİAD’ın kesinlikle bu talebe cevap vermek üzere yeniden yapılanması gerekiyor.
2. yılda bir 3 holden ibaret bir fuar bu talebi karşılayamaz..
IBF ile birlikte MÜSİAD’ın temsil ettiği ve gücü hesaba katarsanız, büyük bir potansiyel söz konusu..
MÜSİAD üyelerinin de hedef büyütmesi gerekiyor.. Yeni bir medeniyetin kurucuları olma iddiasından vazgeçmedikse eğer, daha faklı bir rota izlememiz gerekiyor.. Daha fazla inovatif, katma değer içeren projelere ihtiyacımız var..
Artık sadece ihracata dayalı bir dış ticaret değil, uluslararası ticaret alanında bir şeyler yapmamız gerekiyor.. Bunu yaparken, uluslararası düzenin buna göre şekillenmesi için hukuki bir çerçeve oluşturmamız gerekiyor.. Ahlâkî ve meslekî standartlar oluşturmamız gerekiyor.. Bu da ancak bu tür örgütlerin arkasında güçlü düşünce kulüplerinin var olması ile mümkün. Ayrı şekilde bizim işadamlarımızın entelektüel derinlikleri ile ilgili bir konu bu..
Paramız, aklımız ve dinimizden daha fazla. Bu büyük bir tehlike.. Bu serveti taşıyamayız. Ya da bir tarafa yaslanırız.. Zaman içinde yaşadığımız gibi inanmaya başlarız..
Bu sene MÜSİAD fuarında yeni buluşlarla ilgili bir bölüm vardı.. Belki bizim sadece yazılım, yeni buluşlar alanında uluslararası çapta yeni fuarlar düzenlememiz gerek. Artık sanal fuarlar düzenleyebiliriz. Kimsenin “küçük olsun benim olsun”, “bizden bu kadar” deme hakkı yok.
Unutmayalım ki; bu dünyada sadece yaptıklarımızdan değil, yapmamız gerekirken yapmadıklarımızdan da hesaba çekileceğiz..
Sanayicimizin, tüccarımızın sorunlarına daha yakından sahip çıkmamız gerekiyor.. Türkiye’nin et açığı sadece hükümetin değil, bizim de sorunumuz.. Ya da tohum meselesi de öyle. Helal standardı da öyle.
Mesela fuarda gördüğüm bir tüfek üreticisi, imalat konusunda karşılaştıkları sorunları anlatırken insanın canı sıkılıyor.. Türkiye’nin ithal ettiği birçok savunma sanayii ürünü yerli kaynaklar tarafından üretilebilir, ama engelleniyorlar. Başbakan’ın da şikâyet ettiği bürokrasi canavarı bugün bile yol kesmeye devam ediyor. Hatta bu sahada imalatçının elini kolunu bağlayan yeni yasa tasarıları Meclis’e getirilmeye çalışılıyor.. Ama maalesef bizim arkadaşlarımızın hâlâ ciddi bir lobi gücü yok. Yasal haklarının da farkında değiller. Kamu yararı davası açmayı bilmiyorlar.. Bu işlemlerden dolayı, bürokratlar aleyhine tazminat davası açabileceklerinin farkında değiller.. Anayasa’nın 90. maddesinin kendilerine sağladığı imkânın farkında değiller..
MÜSİAD Fuarı’nda bu sene, geçmiş yıllarda olduğu gibi, KOMBASSAN ve YİMPAŞ, yine İTTİFAK geniş bir şekilde katılmıştı. İttifak Holding’de zaten bir kırılma olmadı ama diğer iki büyük Holdingdeki canlanma beni sevindirdi.. KOMBASSAN’ın borsaya açılmakta olduğunu öğrendim. 28 Şubat’ın kırımından sonra yeniden bu şirketler bayrak gösteriyorlar..
MÜSİAD Fuarı’nda, insansız uçakların sergilendiği stand herkesin ilgi odağı idi. Ziyaretçilerin çoğu, sadece dua etmek, başarıya destek vermek için ziyaret ediyordu standı..
Aslında hareketli bir hafta yaşıyoruz.. Türkiye’de başörtüsü sorununun fiilen çözülmesinin ardından, Cumhurbaşkanı’nın eşi Hayrunnisa Gül Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde bir konuşma yaptı.. Henüz TBMM’ye başörtülü bir hanım giremedi ama, Avrupa Parlamentosunda kürsüde başörtülü bir hanım konuştu. Parlamenterler de o hanımı alkışladılar.. Zaten İmam Hatip meselesi de bir şekilde, kısmen çözülmüştü, Jüristokrasinin direnişlerine rağmen. CHP’liler şimdi engel çıkartmıyor gibi görünmelerine rağmen, bir dış halkada yeni bir barikat oluşturma çabasındalar. Başörtüsünü eğitim alanı içine hapsetmek istiyorlar.. Peki tamam! Bunu da tartışalım. Ve siz bir daha “Hayır” diyin ve millet de size notunu versin..
Bu arada CeBİT fuarı TÜYAP’ta devam ediyor..
Bu gün İstanbul’da, bir yandan bildiğiniz gibi Uluslararası İnsan Hakları forumu başlıyor, öte yandan Yeni Ümit ve Hira dergilerinin öncülüğünde “Peygamber yolu Uluslararası Sempozyumu” var İstanbul’da..
Siyaset, Ekonomi, Kültür, Sanat, her alanda birden büyüyeceğiz.. Altyapımızı güçlendirmemiz, bürokrasiyi azaltmamız, mevzuatı ıslah etmemiz, koordinasyon, oryantasyon, optimizasyon, senkronizasyon sorunu yaşanmaması, değişen şartlara uyum performansımızı artırmamız gerek.
Komşularımız, İslâm Ülkeleri, Türk dünyası yetmez, global bir aktör olarak tarih sahnesinde yer alabilmemiz için, dünyanın geleceği için söz sahibi olurken, uluslararası örgütler, sivil toplum, farklı ülkelerle dirsek temas içinde olmamız gerekiyor. Bütün bunları başarabilmek için, o “stratejik derinliğe” sahip olmanın yanında buna uygun taktikleri geliştirmek, operasyona dönük, eylem planlarımızın, somut hedeflerimizin ortaya konması gerek..
MÜSİAD Fuarı, bir fuar buluşması yanında bir dua buluşması idi bana göre. Ve bu fuar ve IBF forumu, bundan sonrası için yeni bir milat olması gerekir.
Selam ve dua ile...