Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Çocuklarda çalma davranışı

Çocuklarda çalma davranışı

Çocuklarda, üç dört yaşına kadar özel mülkiyet kavramı yoktur. Sahiplik kavramı olmayan çocuk çevresinde gördüğü, beğendiği şeyleri alabilir ve kendine ait bir şeymiş gibi sahiplenebilir. Bu nedenle anne baba küçük yaştaki çocukların aldığı şeyleri hırsızlık olarak tanımlamamalıdır.

Çocuk büyüdükçe, kendine ait olanla başkalarına ait olanı ayırt etmeye başlar. Bu süreçte yavaş yavaş izin almayı öğrenir ve kendine ait eşyaları korumak isterken başkalarına ait olanlara dokunmaz. Çocuk bunun bir sorumluluk olduğunu öğrenir ve bu sorumluluğu bir değer olarak kabul eder. Bu konuda aile, neyin doğru neyin yanlış olduğunu, başkalarının eşyalarına izinsiz dokunmamanın gerekliliğini çocuğa anlatır. Aile canlı bir kitap gibidir ve çocuk her gün bu canlı kitabı okumakta ve yeni bir şeyler öğrenmektedir.

Çocuk özel mülkiyet kavramı geliştikten sonra da başkalarının eşyalarını izinsiz almaya devam ediyorsa bu bir patolojidir ve aile bu konuda gerekli önlemleri almalıdır. Bu tür durumlarda çocuğa yüklenmek yerine, davranışın dinamiğini tanımlamaya çalışmalı ve çocuğa yardımcı olmalıdır. Zira burada çalma davranışı eksik kalan bir şeyi yerine koymak, telafi etmek gibi bir işlev görmektedir. Aile, çocuğun tasvip etmediği davranışına odaklanmak yerine onu bu davranışa sürükleyen etkiler üzerinde durmalı ve çalınan parça çocuğun hangi yoksunluğunu ifade ettiğini anlamaya çalışmalıdır. Yalanın temeli genel olarak şu faktörlere dayanır:

Çocuğun sevgi açlığı: Yeterince sevilmediğini ve kendisine değer verilmediğini düşünen çocuk, özellikle ebeveyninin ilgisini çekmek için çalma davranışı gösterebilir. Ayrıca aileye yeni bir bebeğin katılması, buna bağlı olarak çocuğun anne babanın sevgisinde azalma olduğuna inanması bu etkenler arasında sayılabilir. Burada çocuk kendisinden alındığını düşündüğü bir şeyi yerine koymaya çalışmakta ve bir yerde "duyun beni" demektedir.

Güvensizlik duygusu: Çocuk aile içinde ya da dış dünyada kendini değersiz hissediyorsa bunu çalma davranışıyla telafi etme yoluna gidebilir. Burada çocuğun güven duygusunda zedelenme meydana gelmiştir. Çocuk bu zedelenmeyi onarmak ve açılan yarayı tamir etmek istemektedir. Bu konuda takip ettiği yol yanlış da olsa o bir arayış içindedir.

Kendini özel hissetme ihtiyacı: Kimi çocuklar, arkadaşları arasında sevilmediğini düşündüğünden, onlara bazı hediyeler vererek göze girmeye ve gerekli ilgiyi elde etmeye çalışırlar. Bu çocuklar aileden ya da çevreden bir şeyler çalarak arkadaşlarına verirler ve onların beğenisini kazanmaya çalışırlar.

Çocuğa mülkiyet bilincinin verilmemesi: Aile çocuğa ait eşyalara dokunurken ondan izin almalı ve bunun gerekli bir şey olduğunu çocuğa öğretmelidirler. Çocuğa bu bilinç verilmediğinde o da aynı şekilde arkadaşlarının eşyalarını alabilir ve bunu doğal görebilir.

Yeterli harçlık verilmemesi: Çocuk istediği şeyleri alamadığında arkadaşları arasında küçük düşürüldüğünü hissedebilir ya da gerekli ihtiyaçlarını karşılayamayabilir bu durumda çalma davranışı gösterebilir.

Başkalarına zarar vermek: Çocuk arkadaşlarını cezalandırmak ve onların canını yakmak için onların eşyalarını çalabilir ya da eşyalara zarar verebilir. Yani burada çocuk bir yerde intikam almak istemektedir. Bunu onların sevdiği şeyleri tahrip ederek yapmaktadır.

Çocuklarda çalma davranışı, genel olarak bir eksikliğin sonucunda gelişiyor. Bu ister sevgi eksikliği olsun, ister ihtiyaçlarla ilgili olsun, ister intikam alma duygusuyla bağlantılı olsun, ister eğitim eksikliği olsun; bu, yardım almayı gerektiren bir durumdur. Aileler burada çocuklarını anlamaya çalışmalı ve onlara hakkaniyet duygusu vermelidir. Aile içinde İslami eğitim yaygınlaştırılmalı, Efendimiz (s.a.v.)'in hayatı çocuğa anlatılmalıdır. Allah sevgisi ve Allah'ın neleri emredip neleri yasakladığı da çocuğun anlayacağı şekilde ifade edilmelidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi