Mehmet Şeker

Mehmet Şeker

Domuzcular

Domuzcular

Bu ülke insanının giderek daha fazla muhafazakârlaştığını iddia edenlerin tezini, birkaç sağlam argümanla, çürük yumurtaya benzetecek bir yazı yazdı geçen gün İbrahim Kiras.

Okuduk ve hak verdik.

İşte tam o sırada, ne kadar şanslı biri olduğumu düşündüm.

Dedim ki kendi kendime: Güzel bir yazı okumak istediğimde, açıyorum değerli arkadaşlarımın yazılarını.

Daha ne ister insan!

*

Güzel bir yazı okumaktan daha iyisi, güzel bir yazı daha okumaktır.

O zaman Akif Emre'ye bakarım, diğer arkadaşlara bakarım...

Sevmediklerimle gönül avutmak iş değil zira.

*

Kurban Bayramı'nın son günü, Taksim civarında uğradığı birkaç lokantanın menülerinde domuz etine rastladığını anlatıyordu İbrahim.

Yazının başlığı da freni patlamış kamyon kadar çarpıcıydı:

"Kurbanda domuza mı girsek?"

*

Eskiden görülmediği kadar, domuz etine rağbet edilmesinin sonucu olduğunu belirterek, sebeplerini araştırmayı sosyologlara bırakıyordu.

Yapılacak araştırma, elbette toplumdaki belirli eğilimleri anlama yolunda ipuçları kazandırabilir.

Kıymetli arkadaşımız, görevi sosyologlara bırakırken, bir tespitte bulunmayı da ihmal etmemiş...

"İçimizden birilerinin iki yüz yıldır içinde çırpındığı aşağılık kompleksinin, batılı olma özentisinin marazi bir tezahürü diye bakıyorum buna. Kimlik bunalımıyla ilgili görüyorum."

*

Emin olun, yakında salyangoz satışları da çoğalır.

Birkaç gün önce bir "spontane şaka" örneği olarak, kurbağa bacağı satışları ile ilgili yazı yazmıştım.

Ertesi gün akşam haberlerinde kurbağa bacağı yemeğiyle ilgili ayrıntılı bir habere rastladım.

Yani azizim, biz şaka yaptığımızı sanıyoruz, derken bir bakıyoruz ki ete kemiğe bürünüp karşımıza çıkmış.

Bu memlekette şaka yapmak bile tehlikeli.

Hele yiyecek içecek bahsinde.

*

Muhafazakârlık artıyor...

Mahalle baskısı var...

Başörtülüler çoğaldı...

Dindarlık yükseliyor...

Diye feryat edenlere bakıp bakıp gülesi geliyor insanın.

*

Muhafazakâr bilinenler, neyi muhafaza ettiklerinin farkında mı diye düşünecek olursak, çoğunluğun değilse bile, ciddi bir kısmının, yorulduğunu tespit edebiliriz.

Geçenlerde aynı masada yemek yerken, memleketin en ünlü yönetmenlerinden biri, "Ben domuz eti yiyorum, çok da güzel. Ne var bunda?" diye bir çıkış yapmış, hepimizi şaşırtmıştı.

O çıkışı yapan ünlü yönetmenin arkadaşı ve iş ortağı, bize fırsat bırakmadan cevap verdi:

"Allah yasaklamış, o yasağa uyup uymamayı da sana bırakmış."

*

Cevabı vakit geçirmeden ve usulünce gediğine yerleştiren genç adamın, sadece salata ile karnını doyuran dindar bir Musevi olduğunu da belirtmem gerek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Şeker Arşivi