Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Çarşafla gelen, çarşafla gider

Çarşafla gelen, çarşafla gider

Blok liste nedir? Çarşaf liste ne işe yarar? Hangi durumlarda “anahtar liste” seçeneği devreye sokulur?

Bilmiyoruz...

Şu kadarına akıl erdirebiliriz sanıyorum:

Baykal’ı “Baykal” yapan, hizbini ayakta tutan kurultaylardaki “blok liste” uygulamasıydı.

Bütün muhaliflerinden bu metotla kurtuldu.

Parti içi disiplini bu metotla sağladı.

Bu metotla, CHP’nin “değişmez, değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez” genel başkanı oldu.

Son tahlilde “sağcı” (!) bir uygulamaydı, “parti içi demokrasi” iddiasının altını boşaltıyordu, ceberut ve “dediğim dedik lider pozisyonunu” güçlendiriyordu ama işlevseldi...

Baykal bu işin çok ekmeğini yedi...

Bu “geç keşfin” çok konforunu sürdü...

Şimdi, kendi elleriyle kurumsallaştırdığı uygulamadan şekvacı...

Neden acaba?

Önceki gün bir demecini okudum... Şöyle diyordu: “Blok liste ayrıştırır, çarşaf liste bütünleştirir... Blok listede ısrar edilmesi durumunda belli bazı gruplar tasfiye tehdidiyle karşı karşıya kalabilir.”

Demek istiyor ki, “Blok liste uygulaması tatbikata sokulursa, parti yönetimine adamlarımızı sokamayız, hizbimizin geleceğini garanti altına alamayız, bir süre sonra da tasfiye olunuruz...”

Korkusunda haklı.

Kemal Tahir, o harikulade romanı “Kurt Kanunu”nun arkasına şu notu düşmüştü: “Kurtlukta düşeni yemek kanundur...”

Baykal da düşmüştür, o kaçınılmaz akıbeti yaşayacaktır.

Listeyi delemezse, yakın bir gelecekte tasfiye edilecektir.

Demek ki neymiş?

Blokla gelen, blokla gidermiş...

Radikal gazetesi yazarı Tarhan Erdem, dünkü yazısında, blok listenin Baykal’a kazandırdıklarından ve dolayısıyla kaybettirdiklerinden bahisle, Kılıçdaroğlu’na şu tavsiyede bulunuyordu: “Bugünkü CHP Baykal’ın ayıkladıklarından sonra elde kalanlardır. Blok listenin sonucuna bakar mısınız? Kılıçdaroğlu sadece bu nedenle çarşaf listeye geçilmesine önayak olmalı; kaldığı ve bulabildiği kadar insan gücünden yararlanarak, partinin ayağa kalkmasına çalışmalıdır...”

İyi niyetli, bir o kadar da saf bir aydın yaklaşımı...

Kılıçdaroğlu, liderliğini pekiştirecek bir uygulamadan niçin vazgeçsin?

Kaldı ki, CHP’nin sorunu hangi listenin “bünyeye” uyup uymayacağı, parti yönetiminin nasıl ve kimlerden teşekkül edeceği değil...

Blokla gelen blokla gidecekse, çarşafla gelen de çarşafla gidecektir.

Hem, blok liste olsa ne yazar, çarşaf liste olsa ne yazar!

Parti içi demokrasi sağlansa ne yazar, sağlanmasa ne yazar!

Kılıçdaroğlu liderliğini perçinlese ne yazar, perçinlemese ne yazar!

Baykal hizbinin (dolayısıyla “kendi liderliğinin”) geleceğini garanti altına alsa ne yazar, almasa ne yazar!

Bu arkadaşlar daha “derin” ve “kadim” bir sorunsalla karşı karşıya.

Partiyi, “bürokrat totaliterliğin” ve halka tepeden bakmayı itiyat edinmiş “seçkinci oligarşinin” siyasi sözcüsü olmaktan çıkaracaklar mı, çıkarmayacaklar mı?

Sorun bu...

İster blokla gelsinler, ister çarşafla gelsinler...

Bu kafada devam ettikleri sürece bir şey değişmeyecektir...

İhtimal ki, “malum medyadan” bazı arkadaşlar da üzülmeye devam edecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi