Serdar Arseven

Serdar Arseven

Polis profesörleri dövünce!..

Polis profesörleri dövünce!..

Beyaz TV’nin canlı yayınında öğrenci olayları üzerine konuşurken, polisin orantısız güç kullanmadığını, aksine son derece sabırlı, hoşgörülü davrandığını söyledik.
Polis sabretti; taaa ki öğrencilere “Eyleminizi yaparken lütfen yolu kapatmayın. Bu kanunlara aykırıdır.” diyen Emniyet Müdürü’nün sopalı saldırıya uğradığı ana kadar.
Bunları belirttik...
Ve bir de;
“Polis, militan sola karşı en ufak bir müdahalede bulunduğunda kıyamet kopuyor. Polis, başka gruplara saldırdığında ise destek görüyor. Bu durumun suçlusu, militan sol oyuncağı ezik-büzük muhafazakarlardır.” dedik.
Bu doğru...
Ve dahası bugün polis müdahalesine ateş püsküren “militan sol” medya kalelerinin, zamanında polisin orantısız güç kullanımına alkış tuttukları da doğru...
Bakın nasıl doğru...
Misalle sabit:
(E.) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, bugünün “sanığı” Ferit Bernay’ı Samsun 19 Mayıs Üniversitesi’nin rektörlüğüne atıyor...
Tam 297 oy alan Osman Çakır’ın yerine sadece 71 oy alabilen
Ferit Bernay’ı koruyup kolluyor.
Bu “Ergenekon dayanışması” da, üniversitedeki bir grup profesör tarafından protesto ediliyor.
İşte o güne ait bir haber:
Öğretim üyeleri Atatürk Anıtı önünde bir dakikalık saygı duruşunda bulunduktan sonra hep birlikte İstiklal Marşı’nı okudu. Ardından da 19 Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde görevli Prof. Dr. Yusuf Demir, hazırlanan basın bildirisini okumak istedi. Ancak, Samsun Emniyet Müdürü Mustafa Aydın’ın, telsizle, “Bu toplanma izinsiz yapılmıştır. Derhal müdahale edin” anonsu üzerine sivil, resmi polis ekipleriyle çevik kuvvet polisleri grubu dağıttı. (Hürriyet)

Evet...
Okudunuz.
Ne olmuş.
Bugünün militan solcularına defalarca uyarıda bulunan, gün boyu müdahaleden kaçınan ve ancak emniyet müdürleri ortaya alınıp sopalarla dövüldüğünde sıcak temasta bulunan polis, o gün Ahmet Necdet Sezer uygulamasını protesto eden “Hocaları” dağıtmış...
O günün haberleri fotoğraflarla destekli...
Hocalar dayaktan geçiriliyor; suçları da “basın bildirisi okumaya çalışmak!..”
Bir kısım medya o gün, dayak yiyen hocaları değil de, hocaları durup dururken dayaktan geçiren polisi savunmuş!..
Dikkatinize; bir yanda ellerinde sopalarla yol kapatan, Emniyet Müdürü döven Sarıkız çocukları...
Diğer yanda, bir basın açıklamasıyla uygulamayı eleştirmekten başka bir gayesi olmayan, ellerinde sopa değil kalem ve kağıttan başka bir cisim bulunmayan üniversite hocaları!..
O kadar masum ve mazlumlar ki;
Atatürk anıtına çelenk bile koymuşlar, iyi mi!..

Büyük bir ihtimalle böyle bir olayın vuku bulduğunu hatırlamıyorsunuzdur.
Hatırlamazsınız elbet...
Hiçbir parti sahiplenmedi ki, hiç kimse “Hocalara dayak” meselesinin üzerine gitmedi ki...
Orantısız güç kullanan polisler hakkında soruşturma açılmadı ki...
Açılması talep edilmedi ki...
O günlerden zamanın Hürriyet Yazarı Bekir Coşkun’un yazısı kalmış bugüne...
O da;
“Eylem yapan hocaların bu tavırları ile taşıdıkları Cübbe’nin onurunu iki paralık ettiklerini” yazmış.
Yani...
Dayak atanları değil de dayak yiyenleri suçlamış!..
Ben her zaman derim;
Adamlar adam abi!..
Dâvâlarına aslanlar gibi sahip çıkıyorlar.
Militan sol öyle istiyor diye “polisi hedefe yerleştiren” sözde “Maneviyatçılar” utansın!..


Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi