Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

CHP’de kim kimdir?

CHP’de kim kimdir?

Ali İhsan Karahasanoğlu, Haberal’la ilgili diyor ki, “Odasına kamera yerleştirilsin, o zaman biz de inanalım..” Bir okurum mail atmış. Diyor ki, “Gelişmeler onu gösteriyor ki, 1 Numara Haberal.”

Konuyla ilgili basına yansıyan haber şöyle: Mahkeme; avukatların Haberal’ın aynı dönemde hem sağlık sorunlarındaki ölüm riski taşıyan ciddiyeti hem de yurt içinde düzenlenecek bilimsel kongreye katılımı ile yurt dışında yapılacak ödül töreninde bulunması için tahliye talebinde bulunduğunu hatırlattı. Söz konusu süreçte buna benzer çok sayıda çelişkinin yaşandığının anlatıldığı kararda, eski Başbakanlardan Bülent Ecevit’in ölümüyle ilgili araştırmanın da avukatların talepleri sebebiyle yapılamadığı belirtildi. Mehmet Haberal’ın avukatları 24 ve 25 Kasım 2010 tarihlerinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne iki itiraz dilekçesi verdi. Dilekçede; Haberal’ın Adli Tıp Kurumu’nda muayene edilmesine elverişli olduğuna dair yattığı sağlık kuruluşu tarafından rapor verilinceye kadar beklenmesi istendi.



Daha önce Haberal’ın taburcu edilebileceğine ilişkin karar mahkemeden saklanmış ve Haberal’a tutukluluk kararı veren mahkeme üyeleri de tazimanata mahkum edilmişti..



Yargıda bazı kişilerin de, üniversite çevresinde bazı kişilerin, bazı doktorların da işin içinde oldukları kirli bir oyun oynanıyor..



Haberal’ın CHP’den milletvekili yapılması ya da DP’nin başına geçirilmesi planlarından söz ediliyor. SP’yi DP’ye istepne yapma planlarından söz ediliyor ama geçmiş olsun. SP tabanı böyle bir plana destek vermez. SP üzerindeki derin hesaplar geri teper. BBP için de öyle.



Abdullatif Şener de bu işin içinde ve Şener her gün biraz daha fazla bulaşıyor bu işlere. Ama artık o Haberal’ı, Haberal da onu kurtaramaz.. Haberal’ın mızrağı çuvala sığmıyor çünkü.. Kendini kurtartmaktan aciz bir lidere kimse itibar etmez.. Kendisi himmete muhtaç bir dede, nerde ki gayrıya himmet ede?



Geçtiğimiz hafta darbe girişimleriyle ilgili iki önemli gelişme yaşandı. Balyoz Davası başladı. Gölcük Donanma Komutanlığı’nda ele geçen belgeler ışığında yeni aramalar başlatıldı.. Bu işin arkası gelecek gibi..



Dikkat ederseniz CHP ve Kılıçdaroğlu’ndan, Sav ya da Baykal’dan bu konuda tek bir laf yok.. Hatta artık eskisi kadar bu işin avukatlığından da söz etmiyorlar..



Bu arada CHP’de işler karışık. Parti 4’e bölünmüş durumda ve taktik savaşlar sürüyor.. Yamalı bohça koalisyonunda, Deniz Baykal’ın ekibi 8, Önder Sav’ın ekibi ise 5 ismi PM’ye sokabildi. PM’de ANAP ve DYP kökenli eski ‘sağcılar’, Gülen’e selam gönderen ilahiyat kökenliler, Ağar’a danışmanlık yapanlar da var. Bütün bunların anlamı şu: Seçim yaklaşıyor ya, aday tespiti konusunda CHP’de kıran kırana bir mücadele yaşanacak!



Eski DYP’li ve Abdüllatif Şener’in Türkiye Partisi’nde Genel Başkan Yardımcılığı yapan Bülent Kuşoğlu ile, bir dönem ANAP saflarında yer alırken, TP’nin kurucu ve Genel Başkan Yardımcılığını yapan Ali Arif Özzeybek de Kılıçdaroğlu’nun yeni ekibinde yer alıyor.



Nakşibendi Şeyhi Halit Hoca’nın torunu olan Çakmak da AK Parti’nin de kapısından dönmüş.



Sen açıkgöz adammışsın be Kılıçdaroğlu, sen ne akıllı adamsın..



“Kılıçdaroğlu partiyi aşureye çevirdi” itirazları da yükselmeye başladı bu arada CHP’den. Bu da hayra alemet bir durum değil. Aleviler bu durumdan oldukça rahatsız. “Beyaz Türkler” de.. Kongre heyecanının sıcaklığı geçtikçe acı gerçekler bir bir ortaya çıkıyor.



Bu arada Haberal konusunda dikkat.. Madem Haberal teslim olmamak için direniyor, o zaman onun eski icraatları hakkında toplumla daha fazla bilgi paylaşılabilir.. Ona destek verenler de bu işten paylarını alırlar.. Haberal’ı kurtarma hesabı yapanlar açısından sürpriz gelişmeler yaşanabilir..



Elazığ Milletvekili Feyzi İşbaşaran, Türkiye’nin derin gerçeği ile ilgili ilginç açıklamalarda bulundu. Sabancı suikastı ile ilgili bazı sorular sordu. Diyarbakır’daki son açıklamaları ile ilgili olarak Ümit Boyner ile Sabancı’nın açıklamalarının benzerliğine dikkat çekti. Hani Öcalan ne demişti: “Terörü bitireni bitirirler.” Özal da terör bitirmeye karar verdiğinde bitirilmişti değil mi? ÇYDD’nin Türkan Saylan’ı, Baykal’la ilgili olarak Özal’a gönderme yapıp, stent takılırken başına bir işler gelmesinden söz ediyordu.. Hani Haberal da Ecevit’le ilgili suçlanmıştı.. Baykal’ın başına gelenler ya da Ergenekon’un avukatlığına soyunuyor olması bir zaruretten, mecburiyetten kaynaklanıyor olmasın sakın?..



Teşekkürler İşbaşaran.. Başkaları da bu konularda bildiklerini açıklasa ne iyi olur..



Selam ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi