Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Kayseri meselesi ve AK Parti

Kayseri meselesi ve AK Parti

-Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, dosyaları yüklenip gelecek ve CHP Genel Başkanlığı önünde basın toplantısı yapacak!

-Özhaseki, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu, Kayseri'de halk huzurunda hesaplaşmaya çağırıyor. Bunun için tüm Kayserililer'in davetli olduğu bir açık hava toplantısı düzenlendi.

-Kayseri sokaklarındaki bilbordlar Başkan'ın çağrıları ile doldu: "Hadi Gel, Onur Savaşı için halk huzurunda hesaplaşmaya çağırıyorum!"

-Başkan Özhaseki, Ankara'daki bilboardlarda da çağrısını sürdürüyor: "Gel sayın başkan, istediğin TV kanalında, istediğin gazetecilerle konuşalım!"

-Özhaseki "Bu bir onur mücadelesi" dedi ve Kılıçdaroğlu'nun, attığı çamurla kalamayacağını söyledi!

....

Yukarıdaki ifadelerin tamamı bana ait.

Benim beklentilerimi yansıtıyor.

Bunlar yapılmalı diyorum ben.

Dün sabah TV 8'deydi Mehmet Özhaseki. Erkan Tan'ın sorularını cevapladı.

"Biz namuslu insanlarız, bunlar bize ağır geliyor" dedi. "Allah'a inanan, ahirete inanan insan, iktidar olmak için bile bir başkasına iftira atmaz" dedi.

Ama hâlâ Kılıçdaroğlu, Meclis'e taşıdığı dosyalardan rücu etmedi.

Ben henüz hesaplaşmanın tamamlanmadığını düşünüyorum ve AK Parti'nin konuyu sadece Özhaseki çerçevesinde bırakmasının, doğru bir halkla ilişkiler yaklaşımı olmadığını vurgulamak istiyorum.

Ben Özhaseki'nin temiz olduğuna ve onun bu işi "onur meselesi" yapmasının son derece doğru olduğuna inanıyorum.

Bunu, birisinin Kılıçdaroğlu'na da anlatması gerektiğini düşünüyorum.

Yolsuzluklar konusunda ben de son derece duyarlı olunması gerektiğine inanıyorum.

Ama Kılıçdaroğlu yöntemiyle insanların üzerine pislik atıp, onların savunmalarını seyretmenin, sonra bir pislik daha atıp tekrar seyre geçmenin, ağır bir insani cürüm olduğuna inanıyorum.

Ne yazık ki Kılıçdaroğlu, ana muhalefet lideri olarak kariyerini bu alanda yaptı, öyle de gidecek gibi görünüyor.

Ama tosladı, "temiz kalma"yı hayatının en önemli hassasiyeti olarak gören bir insana.

Özhaseki'ye...

İşte burada durdurulmalı Kılıçdaroğlu.

Onun için de, gideceği yere kadar kovalanmalı.

Her gün Kılıçdaroğlu'nun önüne Kayseri dosyası konmalı.

"Gel hesaplaşalım" denmeli her gün. Taa özür dileyinceye ve yolsuzlukla mücadeleyi yolsuzlukla mücadele sınırında bırakıp, çamur atmayı bir siyaset yöntemi olarak görmekten vazgeçinceye kadar...

Yeniden görkemli günler için...

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'nın 11'inci Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi İstanbul'da gerçekleşti.

Cumhurbaşkanı Gül, zirvede yaptığı konuşmada "Bölgemizi yeniden görkemli günlerine kavuşturmalıyız" dedi.

Türkiye'nin ev sahipliği yaptığı bu tür toplantılar, yaşadığımız tartışmalar açısından çok daha sembolik anlamlar taşıyor.

Yaşadığımız tartışmalar derken, içerideki etnik aidiyetler etrafındaki sancıdan söz ediyorum.

Irak'ta bir Kürt, cumhurbaşkanı oldu, demek ki böyle bir temsiliyet gerçekleşebiliyor. Aynı şey Türkiye'de çok daha sancısız olabilir. Yani şu anda Abdullah Gül'ün Kürt olması cumhurbaşkanı olmasına, Tayyip Erdoğan'ın Kürt olması başbakan olmasına engel teşkil etmezdi.

Kemal Kılıçdaroğlu hem Kürt hem Alevi olarak, cumhuriyeti kuran partinin genel başkanı oldu ve halktan oy alabildiği takdirde başbakan olmasına, cumhurbaşkanı olmasına da bir mani yok.

Ama "Özerk Kürdistan" maceraları ile Türkiye gündemi dinamitleniyor. Ülkenin insan unsuru, birbirine kuşku ile bakar hale getiriliyor.

Oysa "görkemli günlere gidiş" için Türkiye'nin katalizör etkisi hayati değer taşıyor. Bölgede herkes Türkiye'ye bakıyor, Türkiye'de görülen başarılar ümitleri ve heyecanları besliyor. Ama içeride "parçalandı parçalanacak" ateşine benzin taşıyanlar da durmuyor.

Ne demeli?

Ya insaf yok, ya iz'an yok, ya akıl yok, ya samimiyet yok!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Taşgetiren Arşivi