Söze şöyle başlamak gerekiyor aslında; “Referanduma gidecek olan maddeler üzerinde müzakere yapılırken aklınız neredeydi?”
Başlıktan ve giriş cümlesinden anladığınız üzere, Anayasa’nın geçici 16. maddesinden söz ediyorum. “Referandumu boykot eden, takip eden beş yıl boyunca, yapılacak herhangi bir seçimde ne oy kullanabilirler, ne de aday olabilirler”.. Yalnız şu var ki, tartışma, BDP’li seçmen üzerinden yürütülüyor. Özellikle referandumda sandığı boykot eden Kürt yurttaşlarımızın sanki bir kez daha sandığa gitme hakkı ellerinden alınıyormuş gibi bir hava yaratılıyor.. Şimdi dikkat.. Sevgili demokratik özerklikçi iki dilli arkadaşlar.. Referandum kampanyası boyunca boykot propagandası yapan tüm BDP’li milletvekillerine sesleniyorum.. Bu Anayasa maddesi hiç kuşku yok ki hepinizi kapsıyor.. Yasayı beğenmeyebilirsiniz ama gerçek bu.. O zaman şöyle derler adama; ‘Madem beğenmediğin kısımları vardı, müzakere etseydin yasamanın diğer üyeleriyle’.. Deseydin ki; “Biz şu, şu, şu maddelerin değişmesini istemiyoruz ama, geçici 16. maddenin kaldırılmasını istiyoruz. Çünkü bize lazım o madde” deseydin mesela.. Dememişsin o zaman.. Şimdi mecbur katlanacaksın..
EY BDP VE PKK TARAFINDAN KANDIRILAN KÜRTLER
Size karşı geçici 16. madde propagandası yapacaklar. İnanmayın. Sizin oy veremeyeceğinizi ya da sistemin sizin oy vermemeniz üzerine bina edildiğini iddia edecekler. Bu iddiayı yükseltip, mevcut hükümeti ya da diğer siyasi partileri eleştirecekler.. Kanmayın.. Yalan söyleyecekler çünkü.. Yasa maddesi çok açık.. Gideceksiniz sandığa, paşa paşa oyunuzu kullanacaksınız. Size “Boykotçular sizi, nasıl oy kullanıyorsunuz siz?” diye sorduklarında da diyeceksiniz ki; “Efendim PKK’nın silahlı tehdidi altındaydık. Bu olağanüstü durumun da, yasa maddesindeki ‘hukukî ya da fizikî herhangi bir mazereti bulunmaksızın’ hükmü içinde değerlendirilmesini arz ederiz”.. Bu kadar basit..
Peki BDP’nin genel başkanı da aynı şeyi söyleyecek mi? Sen Demirtaş Efendi, diyebilecek misin; “Ben de PKK tehdidi altındaydım”diye..
Diyemezsin. Çünkü yürekli değilsiniz. Ayaklarınızdan bağlı olduğunuz prangalar, sizi böyle abuk-subuk gerginliklerin içine çekiyor. Biliyorsunuz, farkındasınız itiraf edemiyorsunuz. Millet-memleket hayrına bir iş yapabilme fırsatı verilmiş size, hayatınızda ilk defa karşınıza, Kürtlerin sosyal, kültürel, siyasal hakkını tanıyan bir hükümet çıkmış, tek yapmanız gereken destek olmakken, elinizden geleni ardınıza koymuyorsunuz.
Bir kere de yürekli olun. Çıkın ve deyin ki; “İrademiz, bizi yüce Meclis’e gönderen aziz yurttaşlarımızdadır”... Ama siz ne diyorsunuz; “İrademiz İmralı’dadır”..
¥
Bak arkadaş, kandırma artık şu seçmenini.. Bu defa bari kandırma. TRT 6 fena bir iş değil. Yalan söyleme insanlara. Artuklu projesi ölü doğmuş bir çocuk değil, Gül’den önce hiçbir Devlet Başkanı ‘Güroymak’a ‘Norşin’ demedi. Sonra bas bas bağırdığınız“iki dil” hadisesine ilişkin olarak da, (kamuda, devlet dairelerinde, serbest ticarethanelerde, hastanelerde her yerde) aslında yasak olmadığını, zaten gerek mahalli idarenin gerek merkezî idarenin, uygulamalarınıza karışmadığını anlat insanına. Hadi anlatmayacaksın madem, aksini söyleyip de kendini daha da küçültme..
¥
Giremeyeceksin seçimlere. Farkındasın değil mi? Hâlâ yalan söylüyorsun.. Hemen git bir anayasa kitapçığı al. Beğenmediğini biliyorum. Ama okumak zorundasın. Ben de senin DTP zamanında bastırıp dağıttığın ve içinde açık açık eyalet sistemini anlattığın ‘demokratik özerklik projesi’ başlıklı ihanet kitabını (sıktım dişimi) okudum. Bir zahmet sen de mevcut anayasayı bir oku. Geçici 16. maddeye geldiğinde baştan sona iki defa oku. Bakalım ne anlıyorsun yazılanlardan.
Kalın sağlıcakla...