Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Faydalı olabilir mi?

Faydalı olabilir mi?

18 yaşında lise son sınıf öğrencisi bir gencim. İleride, sosyal hizmet elemanı olmak istiyorum. Düzenli ders çalışıyorum, neredeyse arkadaşlarımla bile görüşemiyorum. Ama öğrendiğimi aklımda tutamıyorum hemen unutuyorum. Birkaç ay önce annem gittiği bir seminerde bir bayanla tanışmış. Bayan, vitamin hapları satıyormuş ve bu haplar hafızayı açıyormuş, hastalıklara karşı koruyormuş. Annem almak istedi ama ben doktor kontrolü olmadan böyle şeylerin kullanılmasına karşıyım. Ablacığım, sınav gününe kadar düzenli çalışıp istediğim bölümü kazanmak istiyorum ama unutkanlığım yüzünden endişeleniyorum bu konuda bana neler tavsiye edersin? M. Ş.
Ders tekrarı şart

Öğrenme sürecinde bizim pek fark etmediğimiz bazı zihinsel düzeneklerimiz devreye girer ve işlevini sürdürürler. Bunun için önce beynimize uyaranların gelmesi gerekir, sonra, dikkat ve duyusal kayıt mekanizmaları da işleyerek, bilgi kısa süreli hafızaya oradan da ihtiyaca göre uzun süreli hafızaya aktarılır. Duyusal kayıt alanına yüzlerce kayıt gelir ve aktif mekanizmalar işleyerek burada depolanması gerekeni depolar, anında kullanılması gereken bilgiyi de kısa süreliğine muhafaza eder. Duyusal kayıta giren bilgi unutulabilir bunun için ezberleyerek bunu depolama ve zihinde tutma yoluna gidilmelidir. Depolanan bilgi uzun süreli hafızaya atılır ve ihtiyaç olduğunda buradan çağırılır.

Zihin, o kadar zengin ve çok yönlü çalışabilen bir mekanizmadır ki, bu mekanizmayı aktif hale getirmek için okumamız ve okuduğumuzu tekrar etmemiz gerekiyor. Bunun için, öğrendiğin bilgileri, gündelik hayattaki olaylar ya da objelerle kodlayarak, küçük not kağıtlarına not edip sürekli tekrar yaparak öğrendiklerini kalıcı kılabilir ve zihinsel aktiveni geliştirebilirsin. Bununla beraber ders çalıştığın ortamın ve ders çalışma alanının rahat olmasını dikkate alabilir, zihnin dinç ve algılama kapasitesinin yüksek olduğu vakitleri seçebilirsin. Ayrıca dersle ilgili pratik örnekler, materyaller ve dökümanlar da işini kolaylaştıracaktır.
Hayallerim suya düştü

10 yıllık evli bir bayanım. İlk iki yıl, eşimden hiçbir sorunum yoktu ama daha sonra kavga etmeye ve tartışmaya başladık. Eşim işten geldikten sonra televizyonun kumandasını alıyor ve film seyretmeye başlıyor. Ben ise akşama kadar evde yorulmuşum, çocukların bakımıyla evin temizliğiyle ilgilenmişim ve eşimden ilgi bekliyorum. Ama o bana hal hatır bile sormuyor. Bir şeyler konuşmak istesem "zaten yorgunum işyerinde başım şişti" deyip başını çeviriyor. Evlenmeden önce ne hayallerim vardı. Eşimle birlikte kitap okuyacak, fikir telakkisinde bulunacak ve birlikte çocukların eğitimiyle ilgilenecektik. Her şey hayalmiş ve benim hayallerim suya düştü. Hayallerimin yeniden hayat bulmasını istiyorum. Kocama bunu nasıl izah edebilirim ve beni anlaması için neler yapabilirim tavsiyelerinizi bekliyorum. N.Ç.
Yapısal farklılıklar da önemli

Evliliğinizin ikinci yılından sonra eşinizle sorun yaşamaya başladığınızı ifade ediyorsunuz. Bunun çok çeşitli sebepleri olabilir fakat, anladığıma göre, sizin sorununuz biraz iletişim kopukluğuyla alakalı. Burada eşlerin, cinsiyetleriyle ilgili farklılıkları ve kişilik çatışmaları da devreye giriyor. Kadınlarda daha ziyade sağ beyin aktif olduğundan onlar, aile ilişkilerinde paylaşıma, konuşmaya ve birlikte vakit geçirmeye önem verirler, erkekler ise genellikle sol beyin merkezli yaşarlar ve karşılıklı konuşmaktan ziyade problemlerin çözümüyle olayların sonuçlarıyla ilgilenirler. Yapısal olarak seyreden bu farklılıklar nedeniyle, çoğu zaman birbirlerine anlayamazlar ve aile içinde çeşitli sorunlar yaşarlar. Yaşadığınız sorunları, eşinizden beklentilerinizi, ev içinde nasıl bir ortam istediğinizi eşinize uygun bir dille ifade edin fakat bunu yaparken, tasvip etmediğiniz durumların onun yapısal farklılığıyla, kişisel özellikleriyle de alakalı olabileceğini düşünün. Ayrıca kendisinin de söylediği gibi, gün içinde yorulmuş olabileceğini, bazen sessizliğe de ihtiyaç duyabileceğini düşünerek, onu anlamaya ve destek olmaya çalışın. Ayrıca çocukların eğitimiyle ilgili durumları, okuduğunuz kitapları, hafta sonu eşinizin müsait olduğu bir anda aktarabilir, onun da görüşlerini sorabilirsin. Evlilikten ve eşinden beklentilerini ona ifade edebilirsin ancak, işiyle ya da iş ortamıyla ilgili bir sonunu varsa dinleyip destek sağlayabilirsin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi