Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

‘Ayrılık rüşveti’

‘Ayrılık rüşveti’

6 Ocak (2011) tarihinde Beyrut’tan MEA’e ait bir uçakla İstanbul’a dönerken uçakta dağıtılan gazetelerden Lübnan’ın ciddi gazetelerinden olan Es sefir’i aldım. Göz atarken diğer gazeteler gibi Sudan konusunu ve bölünme referandumunu öne çıkardığını gördüm. Manşete adeta pazarlık veya ayrılık rüşvetini anlatan bir haberi taşımışlardı. Habere göre, Ömer Beşir adeta Sudan’ın bölünmesi karşılığında giyotinden alınıyordu. Bölünme karşılığında verilen rüşvetin adeta haddi hesabı yoktu. Bölünmeden sonra Batılı ülkeler Sudan’ın 38 milyar dolarlık borçlarını sıfırlıyorlardı. Veya en azından mesele pazarlık masasındaydı. Bu tasarruf bana adeta Osmanlı sonrasında genç Türkiye’den duyun-u umumiyeyi kaldırılmasını hatırlattı. Ayrıca, Sudan’ı siyasi olarak kara listeden siliyorlardı. Bunun dışında Sudan’a yönelik ambargoyu kaldırıyorlar ve uluslar arası mahkemeyi de askıya alıyorlardı. Yani tabir caizse Ömer Beşir’i Darfur meselesinden dolayı giyotinden alıyorlardı. Bu kadarla da kalmıyordu ve Güneyliler de kader arkadaşları olan Darfurluları satıyorlardı. Bölünmenin eşiğinde ve referanduma yaklaşan günlerde Güneyli ayrılıkçılar Darfurlulara kapıyı gösteriyor ve misafirperverliklerine son veriyorlardı. Tabir caizse öküz ölmüş ve ortaklık bozulmuştu. Bölünmenin eşiğindeki Sudan’ı ziyaret eden Amerikalı senatör John Kerry, Hartum’da teşvik rejimini veya rüşvet listesini açıklamıştı. John Kerry, Sudan ile ABD arasında med cezir halinde devam eden ilişkilerin istikrara kavuşacağını vaat ediyor ve yeni bir sayfa açmaktan söz ediyordu. Bu sayfada yeni ekonomik ilişkiler bulunacaktı. İyi çocuk rolü oynamasından dolayı Hartum’u ödüllendiriyorlardı. Keza Sefir gazetesine göre, Sudan Dışişleri Bakanı Ali Kerti de Paris ve Lahey’e giderek bölünme sonrasındaki ilişkilerin geleceğini ve Ömer Beşir’in durumunu görüşüyordu.

Ali Kerti ayrılık sürecinin esasında 1956 yılından beri işlediğini ve geri sayımın referandumla birlikte nihayete erdiğini anlatıyor. Bununla kalmamış ‘merd-i Kıpti şecaatini arz ederken sirkatini söyler’ misali ayrılıkçılarla 5 yıl önce varılan anlaşmaya nasıl sadık kaldıklarını anlatarak gazeteciler önünde bununla övünmüş ve anlaşmaya sadakatleriyle uluslar arası toplumu şaşırttıklarını söylemiştir! Ali Kerti, Hartum ile Paris arasındaki ilişkilerin iyi olduğuna da temas etmiş. Elbette ki parçalanmış bir Sudan Paris’in gözdesi olur. Sudan, güneyi gözden çıkarma karşılığında Fransa’nın sadakatini kazanmış ve aradaki pürüzleri eritmiş. Beşir’in kellesinin kurtulması karşılığında Sudan’ın güneyi gitti gider. Şimdi Beşir için: ‘Güneyden el çekme karşılığında Darfur suçlamalarından yırttı’ denilmektedir. Ali Kerti ise bu suçlamaları reddetmekte ve bu sürecin 5 yıl kadar önce anlaşmalarla başladığına işaret etmektedir. Durum Ali Kerti’nin dediği gibi olsa yani pazarlık sonradan gelişse de yine de Beşir yönetimi lehinde söylenebilecek pek fazla bir şey yok.

Sudan parçalandıktan sonra Ömer Beşir’in otoritesi ve meşruiyeti haliyle sorgulanacak ve yara alacaktır. Uluslar arası mahkeme meselesi tavsasa ve Ömer Beşir dışarıda meşruiyet kazansa bile içeride meşruiyet sorunu yaşayacak ve ‘ülkeyi böldüren adam’ sıfatı kazanacaktır. Bunda rolü ve sorumluluğu nedir, o da ayrı bir konudur. Elbette ki Sudan gibi bir ülkeyi yönetmek oldukça zor. Birliğini ayakta tutmak da keza hiç kolay değildir. Lakin hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz. Bundan dolayı neredeyse kuzeyin bütün partileri Ömer Beşir aleyhinde bir araya geldi ve Beşir’i devirme hareketi başlattı. Müzmin muhalefet müzmin iktidar karşısında yeniden harekete geçti. Buna mukabil, Ömer Beşir kuzeyde İslam hukukunu ve şeriat yasalarını yeniden yürürlüğe koyduğunu veya koyacağını ilan etti ve sokak ortasında kot pantolon giyen bir kıza meydan dayağı çektirdi. Gerçi bu olayı sadece ayrılığı örtbas girişimi olarak görülemez. Zira, geçen yıllarda da Sudan’da pantolon giydiği için Lübna Hüseyin adlı bayan 40 kırbaç cezasına çarptırılmış ve İranlı Sakine Aştiyani gibi aylarca Batı basınının gözdesi veya öncelikli konularından birisi haline gelmişti. Yine de Ömer Beşir ayrılıktan sonra kariyerine çizik attırmış olacaktır.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi