Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Depresyona girmiş olabilir mi?

Depresyona girmiş olabilir mi?

Otuz yaşında bir babayım. İki çocuğum var, biri bir, diğeri üç yaşında. Eşimle beş yıl önce evlendik. Eşim işyerimde çalışan bir bayandı, burada tanıştık, ailelerimiz de destek verince evlendik. Küçük oğlumun doğumundan sonra eşim çok değişti. Akşam geldiğimde, yüzü hep asık oluyor, benimle konuşmuyor, neden böyle davrandığını sorduğumda başını çeviriyor. Geçenlerde yine neden böyle davrandığını sordum ilk defa konuştu ve "doğumlardan sonra" kendisiyle ilgilenmediğimi söyledi. Ben zaten çok yoğun çalışıyorum eve geldiğimde erkenden yatıyorum. Bir de zaten konuşmak istiyorum yüzünü asıyor nasıl ilgileneceğim? Acaba depresyona girmiş olabilir mi? Yoksa eşim böyle bir insan değildi... M. A.
Durumunuzu izah edin

Bilindiği üzere, ne düşündüğümüzü ne hissettiğimizi sözel ifadelerden ziyade beden dilimizle belirtiyoruz. Mesela yolda biriyle karşılaşırsınız, şurdan burdan konuşursunuz ama karşınızdaki kişinin sözlerinden çok yüz hatlarına bakar, "öfkeliydi, yüzü asıktı, neşesi yerindeydi, bir derdi olabilir ya da sorunlarını çözmüş olabilir" tarzında kritik yaparsınız. Çünkü söylediği şeylerden çok beden dili ilginizi çeker ve buradan kişinin durumuyla ilgili çıkarsamalarda bulunursunuz.

Bu nedenle beden dilini pek küçümsememek gerekir... Eşinizin yüzünün asık olması ve sizinle fazla konuşmak istememesi bir kırgınlığın ya da yorgunluğun, ev içindeki sorunların belirtisi de olabilir. İfadenize göre, zaten eşiniz kendisiyle ilgilenmediğinizi belirtmiş. Bahsettiğiniz sorunun bununla ilgisi olabilir. Bu nedenle kendinizi iletişime açın ve eşinize niçin vakit ayıramadığınızı ifade edin. Mesela, "İş yerinde çok yorulduğunuzu, bu nedenle eve geldiğinizde kendinizi bitkin hissettiğinizi ama hafta sonları birlikte bir şeyler yapabileceğinizi söyleyin. Bazen eşler evlenmeden önce birbirlerine büyük ilgi gösterirken, evlendikten sonra sıradan meşgalelerinin peşine takılıp eve pek vakit ayıramayabiliyorlar. Bunu herhangi bir sebebe bağlamaya çalışan evdeki eş ise senaryolar üreterek mutsuz olabiliyor. Bu tür durumlarda eşlerin açık olmaları, zihin okumaktan vazgeçmeleri ve beklentilerini net bir şekilde ifade etmeleri gerekir...
Zihin okumaya devam ediyor

Üniversite ikinci sınıfta okuyan bir genç kızım. Okulum İstanbul'da olduğu için, annemler burada bana bir ev tuttular aynı sınıfta okuyan bir arkadaşımla bu evde yaşamaya başladık. Arkadaşım iyi biri ama sürekli zihin okuyor. O gün biraz yorgun olsam, "biliyorum bana öfkelisin, bir şeylere kızdın" diyor ya da eve geç gelsem "sen artık başka arkadaşlarınla vakit geçiriyorsun eve gelmek istemiyorsun, biliyorum şu an benimle konuşmak istemiyorsun..." diyor ve gün boyu sürekli zihin okumaları yapıyor. Ona kaç kere anlattım, bu durumdan rahatsız olduğumu söyledim tamam diyor ertesi gün yeniden başlıyor. Arkadaşımı kırmak da istemiyorum ama artık onunla yaşamak istemiyorum. Bu konuyu onu kırmadan nasıl söyleyebilirim? M. K.
Kararı sen vereceksin

İfadenden anladığıma göre arkadaşın seni kaybetmekten korktuğu için büyük bir kaygı yaşıyor ve bunu ilişkilerinize yansıtıyor. Kaybetme endişesi yaşayan kişilerin zihninde sürekli senaryoları vardır ve her an kötü bir şeyler olacak ve sevdikleri kişi kendilerinden uzaklaşacak sanırlar. Bu durum bazen her iki taraf için de çekilmez olabilir. Ayrıca arkadaşınız, sürekli zihin okuduğundan ilişkileriniz daha da bir çıkmaza sürükleniyor ve birbirinizden uzaklaşıyorsunuz. Bu tür durumlarda sorunu ortadan kaldıracak yöntemler üzerinde düşünmek gerekir. Öncelikle arkadaşınızla konuşmanız ve bu durumdan duyduğunuz rahatsızlığı ifade etmeniz gerekir. Ama "bunu birkaç kere ifade ettiğim halde değişen bir şey olmadı" diyorsun. Bu durumda arkadaşını yardım alması konusunda bir uzmana yönlendirebilirsin. Ya da kendi durumunu değerlendirerek, arkadaşının özelliklerini de dikkate alacak şekilde aynı ortamda kalabilir miyim? Ya da kalamaz mıyım? sorusunu sorabilirsin. Eğer bu durumun derslerine ve huzuruna zarar getirdiğini düşünüyorsan, ayrı eve çıkmak istediğini uygun bir dille ifade edebilirsin. Ama her şeye rağmen arkadaşımla kalmak istiyorum diyorsan onu olduğu gibi kabul eder ve sorduğu soruları önemsemeden yaşamına devam edersin. Karar senin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi