Erdal Şafak

Erdal Şafak

Sokak mı, saray mı?

Sokak mı, saray mı?

ABD Başkanı Barack Obama da "Eylül'ü beklemeden çekil" diyerek sırt çevirdiğine göre, Mısır'da Hüsnü Mübarek için artık perdenin indiğini söyleyebiliriz.
Bundan sonra önemli olan, oyunun ikinci sahnesinde olayların nasıl gelişeceğini kestirebilmek.
Kontrollü mü götürülecek süreç, yoksa kestirilemeyecek ya da öngörül(e)meyen sürprizlerle mi karşılaşılacak?
Daha somut ifade etmek gerekirse, sokak mı kazanacak, saray mı?
Sokağın kazanması "Devrim" demek. Sarayın kazanması ise "Darbe" anlamına gelecek.
"Devrim"le, halkın taleplerinin tümünün yerine getirilmesini kastediyoruz: Yeni bir anayasa, yeni bir siyasi partiler ve seçim yasası, düşünce-ifade-basın özgürlüklerinin alabildiğine genişletilmesi, sivil bir yönetim...
"Darbe" ile ise Mısır'ı 1950'lerin başından beri yöneten güçlerin, hafif makyajlarla iktidarını sürdürmesini anlıyoruz.
Bir noktayı asla unutmamak gerekiyor: Kral Faruk'un devrildiği 1952'den beri Mısır'ı hep üniformalı başkanlar yönetti: General Muhammed Necip, Albay Cemal Abdül Nasır, General Enver Sedat, General Muhammed Hüsnü Mübarek...
Bir başka ilginç nokta: Mısır'ın Mübarek'ten sonra ilk kez bir sivil devlet başkanınca yönetilmesi olasılığı bulunuyordu. Mübarek yerine oğlu Cemal Mübarek'i hazırlıyordu. Komuta kademesi ise bu projeye şiddetle karşıydı. Tek gerekçeyle: Üniformasız olduğu, silahlı kuvvetlerden gelmediği için. Ve bir de Mübarek'in, oğlunun telkinleriyle bazı kamu işletmelerini özelleştirmesine diş biliyorlardı. Ekonominin birçok alanında neredeyse tekel olan askeri işletmelere, şirketlere rakip yarattığı için.
İşte bu verilerden yola çıkarak, Mısır'daki oyunun ikinci perdesindeki gelişmeleri pek zorlanmadan kestirebiliriz. Geçiş döneminde Mübarek'in boşluğunu devlet başkanı yardımcılığına getirilen Mısır gizli servislerinin güçlü mü güçlü patronu Ömer Süleyman dolduracak. Hükümetin başına kimin geleceği pek önemli değil. İster Muhammed El-Baradey görevlendirilsin, ister Amr Musa, ister bir başka sivil...Nasıl olsa dizginler Ömer Süleyman'ın elinde olacak.
Dananın kuyruğu geçiş sürecinin sonunda yapılacak devlet başkanlığı seçiminde kopacak. Silahlı kuvvetler komuta kademesi, yönetimi sivillere devretmeye razı olacak mı? Şüpheli. Hem de çok şüpheli.
Onun için o seçimde de "Triumvira"dan birinin, General Ömer Süleyman'ın veya şimdilik başbakanlık görevini yürüten hava kuvvetlerinin eski komutanı General Ahmet Şefik'in ya da genelkurmay başkanı General Sami Anan'ın devlet başkanlığı sarayına yerleştiğini görürseniz, hiç şaşırmayın.
Ah, unutmadan, başkanlık için bir potansiyel aday daha var: Muhammed Hüseyin Tantavi. Savunma Bakanı ve... Mareşal!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erdal Şafak Arşivi