Osman Tanburacı

Osman Tanburacı

Divan'dan kerevete

Divan'dan kerevete



Galatasaray süratle sıradanlaşıyor. Eskiyi yaşamış biri olarak bu gidişten ciddi şekilde endişe duyuyorum.

Galatasaray'da başkana mutlak tabiyet varken şimdi başkanı yerden yere vurmak var.

Sebebi de açık ve net;

Galatasaray'da işler düzeldi, koltukta çivi kalmadı o mevkiin talebi arttı.

İkinci sebep de şudur;

Yıllardır kötü giden işler için ağzını açmayanlar bugün konuşuyorsa bilin ki rahmetli Canaydın'a konuşamayanlar bugün bülbül kesilmiş. Zira Galatasaray'ın son on yıldaki kötü gidişten en az sorumlu olan Polat'tır.

Bu güne gelişte ilk adımlar Başkan Faruk Süren zamanı atıldı.

Başkan'a güvensizlik sloganıyla Süren'in üzerine gidildi. Bir hırsız denmediği kaldı. Süren dolaylı olarak gazetelere manşet edildiğinde bunu fırsat bilenlerce alaşağı edildi ve Galatasaray kendisine en parlak devrini yaşatan çifte Avrupa Kupalı Süren'i devirdi. Hiç kimse kendi bıraktı demesin. Süren'e sahip çıkılmadığı için Süren yapacaklarını da yarım bırakıp gitti. Süren'in altı oyuldu.

Tıpkı; Alp Yalman Yönetimi'ne girenlerin Yalman'ın altını oyduğu gibi...

Bunlar hep gizli kaldı ama Galatasaray o tarihlerden beri irtifa kaybediyordu.

Bugün artık alenen yapılıyor.

Adnan Polat resmen devrilmek isteniyor.

Bunun için de hem Divan Kurulu toplantıları alet ediliyor hem Polat yönetimi içerden yıkılıyor. İkinci başkan yönetim içinden resmen imza kampanyası sürdürüyor.

Galatasaray yüz yılda böyle bir çifte taarruz yaşamadı!


İki Yen'den biri yırtıldı!

Galatasaray Spor Kulübü son Divan Kurulu toplantısında yönetimin düşürülmesi için resmen imza kampanyası başlatıldı. Salonun çıkışında imza için masa kurulduğu Galatasaray'ın en kamil kurulu önünde kürsüden anons edildi.

Galatasaray böyle bir utanç yaşamadı!

Bitmedi;

Bir üye konuşması sırasında kurul üyelerinden imza vereceklerin ellerini havaya kaldırmasını istedi. Gövde gösterisi yapıp medya önünde yönetimini yıpratmak istedi.

Galatasaray böyle bir çekişme yaşamadı.

Şimdiye kadar hep kol kırıldı yen içinde kaldı.

Şimdi yen de yırtıldı.

Geriye sadece tek yen kaldı!

Ali Sami Yen...

O da yırtılırsa sorumlusu kimdir, kimlerdir biline...


Hagi başaracaktır

TFF'nin düzenlemesi harika.

Galatasaray TFF'nin marifetiyle bugün Gaziantepspor'la bir yılda dördüncü kez oynayacak. Bitmedi daha beşincisi de olacak...Üçü kupa maçlarındaydı zaten...

Hagi'ye güveniyorum. Onun futbol bilgisinin, onu tenkit edenlerden çok çok üstün olduğuna da inancım kesin.

Hagi'yi beğenmeyenlere de hayret ediyor ve hatırlatıyorum;

Luis Aragones, Zico, Del Bosque, Scala, Lucescu, Rijkaard kötü hocalar mıydı ki kovuldular!

Onlar başarılıydı ama biz sabırsız olduğumuz için başarısız gözüktüler.

Gelen hocaya vade tanımıyoruz ki.

Hagi'nin Galatasaray'ı değişiyor. Farkında olun.

Hagi ile Rijkaard arasındaki fark değişimdir.

Rijkaard eldeki mevcut kadroya ısrarla kendi sistemini uygulatmak istedi. Galatasaray yönetimini fazla zorlamadı. Eldekilerin kapasitesi oranında futbol oynadı.

Hagi tam tersini yaptı.

Değişime gitti. Takım içinde arayışa gitti. Bulana kadar da laf işitti.

Sanırım artık Ayhan, Mustafa Sarp, Barış tipi oyuncular yedek kalacak.

Galatasaray'ın işleyen, ileri doğru oynayan, topa sahip olan, oyunu bireysel kısırlıkla yavaşlatmayan ve de rakibe basarak topu rakip sahada tutmaya gayret eden bir takım olacak.

Son maçlarda bunu gördük.

Sabri'nin, Neill'in yerleri değişti. Kale yenilendi. Forvete Stancu monte edildi.

Baroş sağlığına kavuştu.

Sabri, Neill, Culio, Kazım, Stancu, Baroş'lu kadro ile bu değişimi gördük.

Kewell ve Arda da var... Pino da var.

Neill belki yerine geçer Arda ve Kewell'dan birine yer açılır. Ya da Pino sağa geçer.

Galatasaray'da bunları gördüğüm için Hagi'ye güvenim artıyor.


TFF kör kadı gibi

Futbol Federasyonu büyük bir yanılgı içinde. TFF yönetimi kendi zafiyetlerinden kaynaklanan durumdan şikayetçi olanlara basıyor cezayı. Böyle bir idari ve vicdani hata olamaz! Hem gadre uğrayacaksın hem bunu dile getirdiğinde cezaya çarptırılacaksın!

TFF, kör kadı gibi.

MHK hakem tayinlerinde birilerinin emrindeymiş görüntüsü veriyor. Hakemler bazı takımları koruyup kollar havası yaratınca da vaveyla kopuyor. Haksızlığa uğradıklarını dile getirenler PFDK tarafından aniden cezalandırılıyor. Böyle insafsız bir karar olmaz.

Halinden şikayet ceza yemez.

Müşteki oluş hali eğer hakaret içermiyorsa suç teşkil etmez.

Adnan Polat başka takımların kollandığını kendilerinin bu yüzden zarara uğradığını söylüyor. Ceza yiyor.

Beşiktaşlı Serdal Adalı resmen meydan okuyor, soyunma odası basarız hem de alasını yaparız diyor, tribünleri kışkırtıyor o da ceza yiyor.

Aziz Yıldırım söylemden eyleme geçip soyunma odası basıyor, hakemlere koridorda sallıyor o da ceza yiyor.

Emre Belözoğlu bir dakika içinde iki sarıdan Milli maçta yabancı hakem tarafından derhal atılıyor. Aynı Emre lig maçlarında daha agresif halleri olmasına rağmen bizim hakemler tarafından kayrılıyor.

Aykut Kocaman'ın 'Trabzon'un penaltıları irdelensin' demesiyle ok yaydan çıkıyor.

Yöneticiler ceza yiyorsa Kocaman neden yemiyor?

Beşiktaş'ın buz gibi golü sayılmıyor, iki puan kaybediyor.

Bunları hazmetmek zor.

Hal böyle olunca yönetimler de başlıyor yaygaraya.

MHK'nın dengesiz hakem tayinleri toplumda şaibe yaratıyor. İnsanların isyanı buna.

Ortada bir haksızlık var. Haksızlığı yapanlar ya da ona çanak tutanlar suçsuz! Müşteki olanlar suçlu.

Olmaz böyle şey.

TFF aynen kör kadı!


Tatlı kaçıksın Schuster

Bernd Schuster'i sahaların dışında tanımam. İyidir kötüdür bilemem. Bana kendini tanıtımı ise açık ve net söylüyorum; tatlı kaçık!...

Bazen 60'lı yılların futbolu diyor, bazen pasif futbol diyor, çoğunca da boynuna kart takmıyor. Son gördüğümde kulübede değil tribündeydi..

Beşiktaş da sahada puan kayıplarında...

Belki de bu ülke doğrulardan kaçtığı için Azerbaycan'a da yeniliyor G. Kore'yi de yenemiyor.

Schuster'e kulak verirsek doğruyu buluruz gibime geliyor.

Adam göğsüne kart takmıyor ama mangal gibi yüreği var.

İnandığını söylüyor.

Hiç olmazsa eyyamcılık yapmıyor!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Osman Tanburacı Arşivi