Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Akşamları geç geliyor

Akşamları geç geliyor

Fatma hanım, benim on sekiz yaşında bir oğlum var. Ben onu canımdan çok seviyorum ama iki yıldan beri bizi çok üzüyor. Bu günlerde eve geç geliyor, geldiğinde doğru odasına geçiyor ve uyuyor. "Oğlum bu saate kadar neredeydin, neden geç geliyorsun" dediğimde hemen kavga ediyor... Benimle uğraşmayın, beni çok sıkıyorsunuz" diyor. Eşimle konuşuyoruz, acaba yanlış bir alışkanlığı mı var, arkadaş kurbanı mı oluyor diye endişeleniyoruz. Ama bizimle hiç konuşmuyor. Oğlumuzu yeniden kazanmak istiyoruz bunun için neler yapabiliriz? Ş. K.

Kendilerini yetiştirmelidirler

Aileler, çocuklarının gelişim dönemiyle ilgili bilgi sahibi olmalı ve bu konuda kendilerini yetiştirmelidirler. Aksi durumda, çocuğun göstermiş olduğu gelişimsel özellikleri aile içinde çeşitli çatışmalara zemin hazırlayabilir ve bu durum çocuğa çeşitli zararlar verebilir. Öncelikle oğlunuzun, bu dönem arkadaşlarına ihtiyaç duyduğunu ve vaktin büyük bir kısmını onlarla geçirmesinin gelişim dönemiyle ilgili bir durum olduğunu bilmenizi isterim. Ancak bütün bunlar oğlunuzun yaptığı her şeyi doğal karşılayacaksınız anlamına da gelmez. Eğer eve geç geliyorsa burada onunla konuşmalı ve bu durumun aile içinde çeşitli sorunlara neden olduğunu ve akşam belli bir saatte eve gelmesi gerektiğini ifade edebilirsiniz. Ancak oğlunuzun sizi dinlemesi ve söylediklerinizi dikkate alması için önce onunla iyi ilişkiler kurmanız gerekir. Bunun için onu yargılamadan, suçlamadan hareket etmelisiniz. Bir de oğlunuzun "benimle uğraşmayın, beni sıkıyorsunuz" sözü dikkatimi çekti. Bu ifadelerini niçin kullandığını ve hangi konularda kendisini sıktığınızı düşündüğünü sorun ve ortak bir noktada buluşmaya çalışın.
Geceleri uyuyamıyorum

Fatma hanım, ben 33 yaşında bir anneyim. Altı yıl önce küçük oğlum ciddi bir rahatsızlık geçirdi. Hamdolsun şimdi iyi hastalığı atlattı ama ben hâlâ onu kaybedeceğim diye korkuyorum. İnanın geceleri uyuyamıyorum. Acaba yeniden hastalanacak mı diye panik yapıyorum. Bu konuda yardım almak istiyorum ama eşim "sen kendi doktorun ol, böyle karamsar olduğun sürece hiçbir şeyin tesiri olmaz" diyor. Bu konuda ne yapabilirim? A. E.

Geçmişte kalmış

Aile bireylerinden biri kronik bir rahatsızlığa yakalanmışsa bu durum bütün aileyi etkileyecektir. Çünkü aile bireyleri bir elin parmakları gibidir. Dolayısıyla burada yaşanan hüzün de neşe de bulaşıcıdır. Ailede biri mutlu olduğunda hepimiz mutlu oluruz birinin bir sorunu olduğunda da hepimiz üzülürüz. İfadenizden anladığıma göre oğlunuz, geçmişte kronik bir rahatsızlık geçirmiş. Ama hamdolsun sorunu atlatmışsınız. Dolayısıyla, artık başınızı çevirip, o zor günlere bakabilir ve her şeyin geride kaldığını görebilirsiniz.

Anneler çocuklarıyla ilgili oldukça hassastırlar. Sanırım aynı sorunu tekrar yaşayacağınızdan ve çocuğunuzun başına bir şeyler gelebileceğinden korkuyorsunuz. Ama biliyorsunuz ki, bu anlamda bizler ne geçmişimizi ne de geleceğimizi etkileyebiliriz. Böyle durumlarda elimizden geleni yapmaya gayret eder ve gerisini Allah'a bırakırız. Zaten elimizden de başka bir şey gelmez. Size öncelikle geçmişin içinden çıkmanızı tavsiye ederim. Yaşadığınız zamana, yaşadığız sürece odaklanın ve "Allah'ım çocuğumu bana bağışladın" diyerek şükürlerinizi ona ikrar edin ve halinizi ona arz edin...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi