Hasan Karakaya

Hasan Karakaya

Cep’lerden “casus” mesajları... Partilerden “meb

Cep’lerden “casus” mesajları... Partilerden “meb

“Gazeteler” ve “televizyonlar”da yer alan haberlerden herhalde haberiniz vardır...
Öyle bir haber ki; hem “Türkiye’nin gelişmişliği”ni gösteriyor, hem de “insanımızın müsrifliği”ni ve dolayısıyla “dışa bağımlılığımız”ın sebebini...
Efendim;
Türkiye “yerli otomobil” olayını tartışırken; “Son 17 yılda” tam “132 milyon cep telefonu” ithal etmiş ve bunun için de “20 milyar dolar” harcamış, iyi mi?..
Düşünebiliyor musunuz;
Dünyanın diğer ülkelerindeki insanlar “2 yılda bir cep telefonu değiştiriyor” iken, Türkiye’deki insanlar “9 ayda telefon değiştiriyor”muş!..
Söyleyin Allah aşkına;
Bu bir “israf” değil mi?..
Hani, sık sık “zam”lardan ve “vergi”lerden şikâyet ediyoruz ya; sık sık “araba” ve “telefon” değiştirmekten vazgeçsek, inanıyorum ki, “zam” oranı da düşer, “vergi” oranı da!..
Hükümet ne yapsın;
“İthal” ettiği ürünlerin bedelini elbette “zam” ve “vergi”yle karşılayacak!..
Kalkıp da, “dolar” basacak değil ya!..
TELEFONU KİM DİNLİYOR?
Her neyse...
Kulağınızın bir yerinde dursun diye bu haberi verdikten sonra, gelelim, “telefon”la ilgili bir başka habere...
O haber de şu:
“Cep’inizdeki casusa dikkat!”
Uzmanlar uyarıyor:
“Cep telefonu kullanıcıları, casus yazılımlarına karşı dikkatli olmalıdır. Casus yazılımları, bir mesajla cep telefonlarına yüklenebileceği gibi, herhangi bir yerde unutulan cep telefonlarına da, kötü niyetli kişiler tarafından bu tür yazılımlar kısa sürede yüklenebilir.
Bu yükleme yapıldıktan sonra, üçüncü kişiler rahatlıkla telefonunuzu dinleyebilir!..
Bunu öğrenmenin en basit yolu, ayrıntılı görüşme dökümünün incelenmesidir.”
Demek ki, neymiş;
Telefonunuzun, illâ da “savcı” veya “polis” tarafından dinlenmesi gerekmiyormuş!..
Telefonlarınıza “casus yazılım mesajı” yükleyen kişiler de, sizi kolaylıkla dinleyebiliyormuş!..
O halde, ne yapacağız?..
“Cebimizdeki casus”a dikkat edecek ve “ayrıntılı fatura”daki mesajları didik didik inceleyecekmişiz!..
ATAULLAH HAMİDİ KİMDİR?
Diyelim ki;
“Cebimizdeki casus”u deşifre ettik ve gereken “tedbir”leri aldık; peki “içimizdeki casusları” nasıl tesbit edecek, onları nasıl “teşhir” edeceğiz?..
“Akit okurları” sağ olsun!..
Bir yandan “Akit okurları”, bir yandan “Akit temsilcileri” öyle bilgiler yağdırıyor ki; bir “Truva Atı” gibi AK Parti’ye “sızmaya” çalışanları tek tek “deşifre” ediyorlar.
Evet, “AK Parti’ye sızmaya çalışan aday adayları”nı da bildiriyorlar, kendi bölgelerindeki “gelişme”leri de!..
İşte bugün;
Hem “kökten AK Partili” olanları, hem “AK Partili gibi görünenleri” yazmak istiyorum.
Önce Batman’dan başlayalım.
Duydum ki, Ataullah Hamidi de “AK Parti’den aday adayı” olmuş!
Kimdir bu Ataullah Hamidi?..
¥ 1984’te RP’den “Belediye Başkanı” oldu... Ardından ANAP’a geçip, 1999’a kadar ANAP’ta kaldı!.. ANAP’ı da beğenmemiş olacak ki, 23 Şubat 2003’te Cem Uzan’ın Genç Partisi’ne transfer olup, “Uzan’ın hortumlamaları”nı savundu!.. Şimdi de “AK Parti’den aday adayı” olmuş, iyi mi?..
Ataullah Hamidi hakkında, kısa bir “hafıza tazelemesi” yapmak istiyorum...
Çünkü kendisi, “karıncalı” bir isim!..
¥ ANAP’ta iken, “Kesintisiz Eğitim Cinayeti” lehinde oy kullanan ve dolayısıyla Akit’in “Kara Kitap”ına giren bir isim!
¥ Ataullah Hamidi’nin bir de “kumar tutkusu” var ki, bu tutku 6 Aralık 1999 tarihli gazetelere şöyle yansımış:
“TBMM heyeti ile geçen ay gittiği Berlin’de “PKK” ve “fahişe” skandallarına yol açan ANAP Diyarbakır Milletvekili Sebgatullah Seydaoğlu’nun ardından bu defa da 2 milletvekilinin isimleri “kumar skandalı”na karıştı.
ANAP Siirt Milletvekili Nizamettin Sevgili ile Batman Milletvekili Ataullah Hamidi’nin casinolarda bir gecede 30 bin mark kaybettiği öne sürüldü. Berlin’de en lüks otellerinden “Hotel Intercontinental”de kalan 2 vekilin “Casino Berlin” ve “Spielbank Berlin” isimli casinolarda kumar oynadıkları belirlendi.
İki vekil rulet ve pokerde toplam 30 bin mark (8 milyar lira) bıraktı ve güle oynaya otelin yolunu tuttu. Sevgili ve Hamidi’nin kumar turunu öğrenen Berlin’deki gurbetçiler, ‘Biz depremzedeler için fenik fenik yardım topluyoruz, onlar bir gecede kumarda bir servet harcadı’ dediler.”
Her iki ANAP’lı, önce bu olayı “inkâr” etmiş ama sonra; “Evet kumar oynadık, ama kaybetmedik” demişler!..
¥ Hamidi ile ilgili bir başka haber:
“D-Anasol hükümetinin Batman’daki tek temsilcisi olan ANAP Milletvekili Ataullah Hamidi, Batman’a gelerek bürokrat kıyımını bizzat yönettikten sonra Ankara’ya döndü.”
Bir bilgi notu daha;
¥ Ataullah Hamidi, aynı zamanda “Meclis’in en devamsız vekillerinden biri”ymiş!.. Hele “komisyon çalışmaları”na “katılmama rekoru” kırmış!.. Bu “devamsızlığı” yüzünden üyeliği düşmek üzereymiş ki, “rapor”la kurtulmuş!..
Böyle bir adam, AK Parti’den nasıl “aday adayı” oldu, anlayamadım...
Hadi “aday adayı” oldu, Allah muhafaza bir de “aday” olursa var ya, yandı gülüm keten helva!..
Ondan sonra:
Tayyip Bey, ayıklasın pirincin taşını!..
BİLECİK’TE NELER OLUYOR?
Batman’dan söz ettiğimize göre, sıra Bilecik’te... Malûm, Bilecik “2 milletvekili” çıkarıyor... Bilecik, “CHP eğilimli kişiler”in çoğunlukta olduğu bir şehir... Ne var ki; bu seçimde MHP, gidişatı “kendi lehine” çevirmeye çalışıyor...
MHP, Bilecik’te Bahattin Şeker’i aday göstermiş...
Hani, “asker kaçağı” olduğu iddiasıyla medyanın hedefi olan, sonra da “7 gün askerlik yapmak” zorunda kalan Devlet eski Bakanı Bahattin Şeker var ya, “MHP’nin adayı” işte oymuş!..
Şeker, “iyi bir şov” yapıyormuş Bilecik’te... Meselâ, bir camiye “halı” mı lâzım oldu, anında temin ediyormuş!..
AK Parti’nin şu andaki milletvekili Fahrettin Poyraz, son derece “iyi bir insan”mış ama vekil seçildikten sonra “Bilecik’e pek uğramaz” olmuş!..
Bu da, AK Parti’yi zora sokuyormuş!..
Kendi bölgelerinde “Akit’in gözü ve kulağı” olan temsilcilerimiz ve okurlarımız, “yeni aday adayları”nın da son derece “iyi insanlar” olduğunu söylüyorlar.
Meselâ Şükrü Kurtulmuş, Üzeyir Yıldırım, Halil Eldemir ve bir de Salih Hoca... Bunlar, aynı zamanda “AK Parti’nin kurucu üyeleri” olan isimler.
Ancak, şu uyarıyı da yapıyorlar:
“AK Parti kazanamasın” diye, AK Parti’ye “sızan” isimler de var... Bunların bir kısmı “serseri”, bir kısmı “serkeş” takımından!.. Onların “aday adaylıkları” bile partiye bakışı olumsuzlaştırıyor!..
Tayyip Bey’in işi zor!..
“İyi”leri seçeyim derken, inşallah “serseri” ve “kumarbaz”ları gözden kaçırmaz!..
ÖDEMİŞ’TE BİR BAŞKAN VE KIZI!
Şimdi de Ödemiş’e uzanalım...
Bir “hanım” okurum; Ödemiş’teki bir “çelişki”ye dikkat çekti.
Ödemiş’in Kayaköy Beldesi’nin Belediye Başkanı Ali Aktaşlı’nın, Emel adlı “hemşire” bir kızı varmış...
Tabiî, evli bir hanım.
Dolayısıyla, soyadı da Kaptan...
İşbu Emel Kaptan’ın kocası olan Özay Kaptan, halen “Çaylı Belediye Başkanı” olan Rıfat Önder’i devirip, yerine “Başkan” seçilmeye hazırlanıyormuş!..
Hayır, AK Parti’den değil,
“CHP’den aday” olacakmış!..
Şu hâle bakın;
Kayaköy Beldesi’nin Belediye Başkanı Ali Aktaşlı, AK Parti’den ve “kızının tayini” için bütün imkânlarını kullanmış ama, kızının kocası, daha şimdiden “CHP adaylığı”na hazırlanıyor!.. Büyük bir gayretle “CHP’ye çalışıyor”muş!..
Merhum Turgut Özal haklıymış...
Hani, “Kızına söz geçiremeyen tek baba ben miyim?” deyip, hüngür hüngür ağladığı söylenir ya; Ali Aktaşlı da, “kızına” değilse bile, “kızının kocası”na söz geçiremiyor!..
Düşünebiliyor musunuz;
Özay Kaptan denilen adam, bir anlamda hem “AK Parti’nin rantını” yiyor, hem de “CHP’ye çalışıyor!”
Üstelik de; AK Partili Çaylı Belediye Başkanı’nı devirip, yerine “CHP’den başkan” seçilecek, iyi mi?..
Adam “Truva Atı” mı, ne?!?
OSMANİYE’DE 2 ADAY ADAYI!
Şimdi de gelelim Osmaniye’ye...
“4 milletvekili” çıkaran Osmaniye, malûm olduğu üzre Devlet Bahçeli’nin memleketi.
Osmaniye’de öyle bir “tercih” yapılmalı ki, “Bahçeli’nin karizması” hepten çizilsin!..
Bana ulaşan bilgilere göre; şu anda “2 isim” dikkati çekiyor.
Birisi Mücahit Durmuşoğlu,
Diğeri Hüseyin Karalar.
Bu iki isim, aynı zamanda “temayül yoklaması”nın “birinci” ve “ikinci”leri.
Mücahit Durmuşoğlu, aynı zamanda TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’in “danışman”lığını yapmış, sevilen bir isim.
Hüseyin Karalar ise, “160 köy muhtarı ve STK’ların desteği”ni arkasına almış birisi... Aynı zamanda, “Siyaset Akademisi”nden sertifikası var.
“Tek amacım var” diyor;
“Başbakan’a yol arkadaşı olmak.”
Her ikisi de “aday listesi”nin açıklanmasını bekliyor... “Aday” olurlarsa, “Durmak yok, yola devam” diyecekler.
Allah, yollarını açık etsin.
3. BÖLGE’DE İLKER GÜRBÜZ
Madem “aday adayları”ndan söz ettik, o halde “İstanbul 3. Bölge” ile tamamlayalım yazımızı.
Efendim, İstanbul 3. Bölge’de bir tek “rahat” ilçe var, o da Esenyurt...
Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu, Esenyurt’u gerçekten esenliğe kavuşturmuş... Hem “icraat”ları, hem de “halkla diyaloğu” çok iyi...
Beylikdüzü için aynı şeyi söyleyemeyeceğim... Ayağı kırılan Belediye Başkanı Yusuf Uzun’a geçmiş olsun demekle birlikte, son 2 yılda çok iyi bir performans sergilediğini söyleyemem... Ve ayrıca, “soğuk ve donuk” bir görüntüsü var... İnsanlarla “diyalog” kurmakta zorlanıyor!.. Belki “görüntü”sü öyle ama, insanlarla temasında; “küçük dağları ben yarattım!” gibi bir görüntü sergiliyor.
Bu yüzden olsa gerek,
İstanbul’un ilçeleri arasında; AK Parti’nin “başkanlığı kazandığı ama referandumda kaybettiği” tek ilçe Beylikdüzü oldu.
Büyükçekmece’de ise;
2009’da “İlçe Başkanlığı”ndan ayrılıp “AK Parti’den Belediye Başkan Adayı” olan İlker Gürbüz; evet seçimi kaybetti ama AK Parti’nin oylarını da yüzde 33’ten yüzde 43.79’a yükseltmeyi başardı...
Az kalsın, “Hasan Akgün efsanesi”ni bitirecekti... Çünkü efendim; Hasan Akgün 38 bin 935 oy alırken, İlker Gürbüz 38 bin 690 oy aldı... Yani, “sadece 245 oy farkı”yla kaybetti seçimi!..
“Mahallî seçim”de bu başarıyı gösteren İlker Gürbüz, şimdi de “genel seçim”lerde milletvekili aday adayı...
Elbette AK Parti’den...
Çünkü İlker Gürbüz, aynı zamanda “AK Parti’nin kurucuları” arasında ve özellikle Büyükçekmece ile ilgili güzel projeleri var.
Yeter ki “aday” gösterilsin,
Yeter ki seçilsin!..
Düşüncelerini tek tek hayata geçirecek... Öyle umuyorum ki, Tayyip Bey, İlker Gürbüz’e şans verecektir.
Diyelim ve tamamlayalım yazımızı.
Bugünlük de bu kadar.
==============
Merkez mi, oynak merkez mi?
Deniz Baykal’ın “zina kasedi”nden sonra istifa etmesiyle CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturan Bay Kemal Kılıçdaroğlu; bir anlamda “Eski CHP”yi “inkâr” edip, kendilerine “Yeni CHP” dediler... “Eski CHP”nin sınırı Baykal’a kadar mı uzanıyor, yoksa İnönü ve Atatürk’e kadar mı uzanıyor orası meçhul!..
Bay Kılıçdaroğlu; “Yeni CHP” ile yola çıktığına göre, bu demektir ki, “Eski CHP”nin üzerine sünger çekilmiş!..
Bay Kılıçdaroğlu, “Yeni CHP”nin “merkez partisi” olacağını söylüyor... Tamam da; “sabit merkez” mi olacaklar, “oynak merkez” mi?..
Bay Kılıçdaroğlu’nun “söylem” ve “eylem”lerine bakılırsa, Yeni CHP, herhalde “oynak merkez” olacak!.. Baksanıza, Bay Kılıçdaroğlu, durduğu yerde durmuyor!.. Bir öyle diyor, bir böyle!..
Tam 4 defa “Genel Başkanlığa aday olmayacağım” dedi, oldu!.. “Ergenekon sanıklarını aday göstermeyeceğim” dedi, gösterdi!.. “Genel af istemedim” dedi, CHP’li Halfeti Belediye Başkanı, “Apo’ya doğum günü kutlaması” yaptı!.. Televizyonlarda, “CHP herkesin partisi olacak” diyor ama CHP’li Şahin Mengü’ye göre; CHP, “bir Alevi partisi” hâline geldi!..
Yani, “ne dediler”se, “tam tersini” yapıyorlar!..
Bir dedikleri, diğerini tutmuyor!.. Bu kadar “oynayan” bir partiden, olsa olsa “oynak merkez” olur!...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Karakaya Arşivi