Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Oyun çocuğun vazgeçilmezi mi?

Oyun çocuğun vazgeçilmezi mi?

8 yaşındaki kızım evde sıkılıyor ve okuldan geldikten sonra hemen aşağıya inip oynamak istiyor. Tek kardeş olduğu için evde yalnız kaldığını, sıkıldığını anlayabiliyorum ve ona dışarı çıkması için izin vermek istiyorum. Ama, oturduğum mahallede çeşitli olaylar oluyor ve aileler çocuklarını sokağa bırakmaktan kaçınıyorlar. Ben de evhamlı bir anneyim ve çocuğumun başına kötü bir şeyler gelebileceğini düşünüyor onu pek göndermek istemiyorum. Kızım sırf bu yüzden benimle küsüyor ve kendisini sıktığımı, sokağa bırakmadığımı söylüyor. Ona karşı anlayışlı olmak ve mahalledeki arkadaşlarıyla da oynamasına izin vermek istiyorum ama korkularım var. Daha iki sene önce aynı mahallede komşunun çocuğu kayboldu ve geri gelmedi. Bizim mahalle biraz sorunludur. Kavgası gürültüsü eksik olmaz, dışarı çıktığında bir vukuata şahit olarak geri dönersiniz. Benim bütün korkularım da bu yüzden. Acaba bu korkularım yersiz mi oyun çocuğun hayatında bu kadar önemli mi? Ve bunu nasıl sağlayabilirim? N. K.

Oyun çocuğun işi

Çocukluk yıllarımıza baktığımızda, hayatın kurallarını oyunlarla öğrendiğimizi görürüz ve oyunların bize çok şeyler öğrettiğini fark ederiz. O zamanlar, taraktan kaşık, tabaklardan araba, kağıtlardan giysiler yapmış, misafircilik oynamış, sanal alışverişlerde bulunmuş ve nasıl davranmamız gerektiğini oyunlar aracılığıyla öğrenmeye çalışmışızdır. Bütün bunlar hayatı oyunlar aracılığıyla prova etmek değil midir? Gerçekten oyun çocuğun işidir ve çocuk oyunlar aracılığıyla sadece hayatı tanımaz aynı zamanda kuralları da öğrenir. Mesela oyununda babayı canlandıran çocuk sabahları düzenli bir şekilde işe gitmeyi burada öğrenmekte ve bunu içselleştirmektedir. Bu anlamda aileler çocuk için bir ayna gibidir. Aile bireylerinin rollerini oyun içinde prova eden çocuklar burada birbirlerine nasıl davranacaklarını, ortaya çıkan çatışmaları nasıl çözeceklerini öğrenmekte ve sorumluluk duygusunu oyun içinde kazanmaktadırlar. Bunun için, çocuğunuzun önce güvenliğini sağlamaya çalışın. Dışarıda ona zarar verecek bir durum varsa bunun önlemini alarak hareket edin ve daha sonra da onu oyuna teşvik edin, arkadaşlarıyla oynamasını sağlayın ve çocuklarınız için farklı oyun alanları oluşturun. Mesela görüştüğünüz arkadaşlarınızın çocuklarıyla bir grup yaparak evlerinizde toplanıp onları bir araya getirebilirsiniz. Bunun için çeşitli yolları deneyebilir ve daha sağlıklı ortamlarda çocuğunuzun arkadaşlarıyla oynamasını sağlayabilirsiniz.
Başımı kaldıramıyorum

Fatma hanım ben 30 yaşında bir bayanım. İki seneden beri kendimi iyi hissetmiyorum. Sürekli uyuyorum. Başımı kaldıramıyorum, sabahları saat on birden önce kalkamıyorum. İki çocuğum var, ikisi de okula gidiyor onlara kahvaltılarını yaptıramıyorum. Kocam anlayışlı biri değil, beni eleştiriyor "kendini toparla" diyor ama yapamıyorum. Eski halime dönmek istiyorum, tavsiyelerinizi bekliyorum. E. A.

Doktora gitmeniz gerekir

İfadenizden anladığıma göre iki sene öncesine kadar hayatınız normal seyrinde devam ediyordu. Acaba iki yıl önce yaşam kalitenizde ne gibi değişiklikler oldu? Ya da bu dönem sorunlarınız başladığında bir doktora gittiniz mi? Size öncelikle doktora gitmenizi ve sorununuzun fiziksel bir rahatsızlığa bağlı olup olmadığını anlamanızı tavsiye ederim. Eğer sorununuz psikolojik nedenlere bağlı ise de bir psikiyatriste giderek yardım alabilirsiniz. Ancak her durumda da doktora gitmeniz ve sorununuzun kaynağını tanımlayıp doktorunuzun tavsiyelerini dikkate almanız gerekir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi