Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Çok yoruldum

Çok yoruldum

Çok yoruldum

l 7 yaşındaki oğlum arkadaşlarını dövüyor ve grup içinde bu şekilde tutunuyor. Evde kardeşini de sürekli dövüyor ve bununla da övünüyor. Arkadaşları ilk günlerde onunla çatışmışlar ama bir zaman sonra onu güçlü ve istediğini dövebilen biri olarak görüp öyle kabul etmişler. Oğlum da bunu bir ödül gibi görüyor ve şiddet davranışını sürdürüyor. Küçükken baba da, yaşıtlarını dövdüğünde aferin derdi ve ben buna kızardım. Yaşadığım sorunların bununla da ilgisi var mı bilmiyorum ama gerçekten çok yoruldum. İlk günlerde, pek ciddiye almadım ve nasıl olsa geçer diye düşünmüştüm ama gün geçtikte daha kötü oluyor. Ve inanın hemen hemen her gün öğretmenden şikayetler alıyorum ve bu konuda ne yapacağımı bilemiyorum. Ona ceza veriyorum, kızıyorum, hatta bazen vuruyorum yine de bir şey değişmiyor. Bu konuda bana neler tavsiye edersiniz?

N. K.

Şiddeti ödüllendirmeyin

l Bazı ailelerde, çocuğun akranlarına vurması ve fiziksel olarak ona galip gelmesi ödüllendiriliyor ve üstün bir vasıf olarak algılanabiliyor. Oysa bu ileride, çocukta fiziksel gücüyle öne çıkma ve bunu çeşitli şekillerde kullanarak etrafına zarar verme davranışı olarak da ortaya çıkabilir. Anladığıma göre ilk günlerde özellikle babanın çocuğunuzla ilgili yaklaşımı biraz bu şekilde olmuş ve çocuk şiddet göstererek bir güç elde etmeye yönlendirilmiş...

Grup içinde çocuk, kabul görmek beğenilmek ve takdir edilmek ister. Sanırım, diğer arkadaşlarına baskın gelmesi ve döverek onlara karşı bir güç elde etmesi zamanla grup içinde onaylanmış ve çocuğunuz aldığı bu geribildirimle bu davranışını sürdürmeye başlamış. Bunun için önce, şiddet karşısında olumlu geribildirimlerin kesilmesi ve davranışın sonuçlarının çocuğa gösterilmesi gerekir.

Evde kardeşine de aynı şekilde şiddet uyguladığını belirtiyorsunuz. Böyle yaptığı zamanlarda, dövülen çocuğa yoğunlaşmayın ve döven çocuğunuza odaklanın bu davranışı niçin yaptığını buna niçin ihtiyaç duyduğunu anlamaya çalışın ve bu davranışını terk ettiğinde ödüllendirilebileceğini vurgulayın. Anladığıma göre, çocuk kabul edilme ihtiyacını şiddet eğilimiyle gidermeye çalışıyor... Eğer bundan bir onay ya da üstünlük elde ettiğini hissediyorsanız, onun bu ihtiyacını olumlu davranışlarında hissettirin, olumlu davranışlarında ödüllendirin ve etrafındaki kişilere verdiği zararı ve bu tutumunun sonuçlarını izah edin.

Geçmişi unutmak mümkün mü?

l İki yıl önce eşimden ayrıldım. Kayınvalidem aynı zaman da teyzem olur ve beni on sekiz yaşında köyden İstanbul'a gelin olarak getirdi. O zamanlar şehirde çok mutlu olacağımı sanırdım ama mutluluğu hiç tanımadım. Evliliğimin ilk günlerinden itibaren hem kayınvalidemden hem de eşimden çok dayak yedim. O günleri hiç hatırlamak bile istemiyorum ama zihnimden de atamıyorum işte... Daha önce iki kere ayrıldım ama ailem kabul etmediği için eşime geri döndüm. Ama böyle bir hayata daha fazla katlanamayacağımı düşündüm ve evimin yakınındaki bir halk eğitim merkezinde dikiş öğrendim. İlk günlerde yakın arkadaşlarımın dikişlerini diktim daha sonra küçük bir dükkan açtım ve evliliğimi bitirdim. Şimdi iyiyim, ama geçmişi hayallerimden silemiyorum. Kayınvalidemin hakaretlerini unutamıyorum ve çoğu zaman rüyalarıma giriyor. Bütün bunları tamamen unutmam mümkün olabilir mi? N. G.

Geçmişi silemeyiz

l Geçmişin içinde yaşamak ve sürekli bu alanda kalmak bazı sorunlara zemin hazırlayabilir. Bunun için, uzmanlar özellikle psikolojik sorunların tedavisini gerçekleştirirken, kişiyi geçmişin içinden çıkararak, geleceğe taşımaya çalışırlar. Çünkü bir yerde geçmişin içinden çıkamamak, yaşanan olumsuzlukları sürekli aktif hale getirerek sıkıntıların artmasına neden olacak ve yaşanan travmayı sürekli hale getirecektir. Geçmişi hayatımızın içinden tamamen silemeyiz ancak yaşananları olduğu gibi kabul edebiliriz. Çünkü bu bizim insani tarihimizdir, bilinçaltımızdır, acı ve tatlı hatıraların izdüşümüdür. Bunları silip yok etmeyiz ama kabul edebiliriz, yaşananlara rıza gösterebiliriz. Bunun için, yaşadığınız acıların, o dönem yaşanmış olduğunu, şu anda böyle bir şeyin olmadığını düşünerek, yaşadığınız ana, yaşadığınız sürece gelmeye ve acılarınızı yaşandığı tarihe göndermeye çalışınız. Gerçekten zor günler geçirmişsiniz ve bu dönem yaşadığınız sorunları tek başına atlatmaya çalışmışsınız. Ayrıca bu imkansızlıklar içinde bir meslek edinmeniz ve ayaklarınızın üzerinde durmanız da örnek bir davranıştır. Bütün bu zorlukları aşabilecek kadar da güçlüsünüz aslında. Buradan yola çıkarak, geçmişin içinde boğulmatan da kurtulabileceğinize inanıyorum...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi