Akif Emre

Akif Emre

Akrebin "derin" intiharı

Akrebin "derin" intiharı

En son CHP ve onun devletteki yansımasının nasıl simetrisini oluşturduğuna, bu Ortodoks ulusalcılığın benzer bir ulusalcılığı doğurduğuna değinen yazıyı yazdığımda BDP'li bağımsız adayların üstü çizilmemişti. CHP ile doğrudan ilişkisi olmayan devletin bir kurumu adeta seçim sürecini dinamitleyen bir karar almış, çok heyecansız geçecek denilen seçim atmosferi bir anda ülkeyi tedirgin edici bir havaya bürümüştü. En çok iktidar partisini yıpratacak bir kaos ortamının fitili ateşlenmiş oldu. Yapılan açıklamalara, olayın teknik şartlarına bakılacak olursa geri planda bir "devlet aklı"nın devreye girdiği izlenimi ediniliyor. Kısa vadeli stratejilerin, küçük hesapların, ucuz kurnazlıkların aklı.

Kışkırtılmaya hazır bekleyen "derin aklın" simetrisindekiler, masum talepleri daha ucuz hesaplarla kullanma fırsatını kaçırmayacaklardı. Nitekim (yazının kaleme alındığı an itibariyle) Bismil'de kan dökülmesiyle iş daha da alevlendi... Bundan sonra olabilecekler bizatihi olanlardan daha vahim değildir.

Bu olup bitenlerle CHP arasında bir bağlantı kurma çabası zorlama olmaz mı? Elbette CHP ile doğrudan ilişkili değil... Ancak bir yanda değişimin nereye kadar olacağına henüz karar verememiş bir CHP ile Ergenekonlu liste çıkaran CHP'nin zihniyetini çözümlerken, derin aklın kodlarına, şifrelerine bakmak lazım.

Derin aklın kodlarının hala CHP anlayışınca şifrelendiği hatırda tutulacak olursa adeta "uyuyan hücre" gibi mükemmel bir zamanlamayla harekete geçen iradeyi çözümlememiz mümkün olur. Ergenekon sembolizmi düşük iktidar rovanşını, uyuyan hücre metaforu da eylem biçimine, siyaset tarzına gönderme yapar.

Yıkılmış bir imparatorluğun yıkıntıları arasında yaşanan travmadan sonra siyaseten ve zihnen reddi mirasla iktidar olmanın tedirginliği, yılgınlığı, zayıflığı üst üste konulunca her anlamda sağlıksız bir psikolojiyi anlamak mümkün. Bu travmanın inşa ettiği siyaset tarzı kalıcı olunca korkunun getirdiği kuşkuculuk onları küçük dünyalarına sığınmaya itti. Mutlu bir azınlığın tüm korku ve tedirginliklerini her alana taşımaya çalışan bir derin akıl çıktı ortaya.

Bu travmanın kemikleşmiş hali "derin akıl" olarak karşımıza çıkıyor. Ya da devlet adına iş görenlerde temsil edilen "devlet aklı"...

Modern ulus kimliğinin tek tipleştirici formülasyonu kendi başına kısırlaştırıcı, dayatmacı bir karaktere sahip. Modernitenin sorgulanmadığı bir ortamda derin aklın asimetrik modelinin benzer şiddete öykünmesi kaçınılmazdı. Bu şiddet meydanlarda sergilenen kitlesel şiddetten daha vahim, daha derin, varoluşsal bir şiddet içeriyor. Adeta meydanlarda şiddet diliyle hak arama peşinde olanları terörize ediyor. Haklılık duygusu hiçbir zaman bu denli "şiddet dili" içermez. CHP'nin şifrelerini elinde tuttuğu derin aklın kodları, asimetrisinde doğurduğu karşıtının kodlarını da belirledi büyük ölçüde. Tek boyutlu insan, tek kültürlü toplum modeli inşa etmeyi öneriyor "asimetrik siyaset". Sadece önermiyor çok katı biçimde, gecikmiş bir Kemalizm modelini yeniden üreterek dayatıyor. Asimetrik bir seküler Türklük modeli inşa edenler inşa etme asimetrisini seküler Kürtlükte buldu.

Derin akıl adına yapılan son hamle "akrebin intiharı"na benziyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Akif Emre Arşivi