M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Huruf-u Mukattaa

Huruf-u Mukattaa

Kur’an-ı Kerim’de “elif lam mim” gibi bazı harflerle başlayan ayetler görürsünüz.
“Bunlar neyi ifade eder, ne anlama gelirler?” sorusu günümüz insanını meraklandırıp meşgul ediyor.
Halbuki asr-ı saadet’te böyle bir merak görmüyoruz.
Bu hece harfleri’ne “huruf-u mukattaa” yani “kesik harfler” diyoruz.
Kur'ân'ın 29 sûresi bu harflerle başlar.
Bunlardan Bakara ve Âlu İmrân Medine’de, diğerleri de Mekke'de nazil olmuştur.
İslâm bilginleri “mukattaa harfleri”nin tam bir âyet olup olmaması konusunda ihtilaf etmişler.
Bu harflerin ne anlama geldiği konusunda da pek çok görüş ileri sürülmüştür.
***
Bu görüşleri, artısı ve eksisiyle kısaca özetlersek sanırım merak da giderilmiş olacaktır.
1-Bu harfler “esma’ül hüsna”yı temsil eder diyen âlimlere göre, mesela Elif-Lam-Mim’deki Elif harfi “Allah” ismine, Lam harfi “Latif” ismine ve Mim harfi de “Mecid” İsmine tekabül eder. Acaba hep böyle midir? Hayır. Mesela bazı mukattaa harfleri de var ki, hiçbir esmâ’ül hüsna’ya tekabül etmez. Yasin suresindeki “ye” harfi veya Tâhâ suresindeki “tı” harfi gibi. Demek ki bu tutarlı bir görüş değil.
2- Bu harfler, sureler arasını ayırmak için, diyenler vardır ama bu görüş de zayıf kalmıştır. Çünkü, Kur’an’da “huruf-u mukattaa” ile başlamayan sure daha çoktur. Ayrıca, biri hariç bütün sureleri ayıran “besmele” vardır.
3-Bu harfler, başına geldiği surenin bir özetidir, diyenler olmuştur. Ama bu görüş problemlidir. Çünkü, Kuran-ı Kerim insanların okuması ve anlaması için gönderilmiştir. Özet dahi olsa anlaşılmayacak bir şey kitapta yer almaz.
4-Bunlar İsm-i Azam harfleridir, denmiştir ama İsm-i Azam bilinmediğine göre “huruf-u mukattaa” ile Allah'ın kaç ismi yazılabilir ki?
5-Bu harfler, Allah'ın zati isimleri ve sıfatlarıdır görüşünü ileri sürenler de olmuştur. Mesela; Elif Lam Mim, "Ene Allahü Alimün/Ben Allah'ım bilirim” ya da Elif Lam Ra, "Ene Allahü Era/Ben Allah'ım görürüm” demektir, derler. Bu da zorlama bir izahtır. Çünkü, esmaü’l-hüsna’nın bir kısmını alıp diğerlerini terk etmek doğru olmaz.
6-Bu harfler, varlıkların kısaltmalarıdır diyenlere göre, mesela Elif Allah; Lam Cebrail; Mim Muhammed (a.s) demektir. Ancak bunun da bir dayanağı yoktur. Bir başkası da kalkar, bu harflere başka isimler ve sıfatlar yakıştırabilir, bunun sonu gelmez.
7-Bu harfler, Kuran’ın sihir ya da büyü olmadığını kanıtlar diyen müfessirlere göre, “huruf-u mukattaa” Allah tarafından dünyaya bir meydan okumadır. Çünkü, Mekkeli Müşrikler Kuran’ın belağatı, icazı ve tesir gücü sebebiyle ona sihirli ve büyülü kitap diye iftira etmişlerdi. İşte, “huruf-u mukattaa” ile bu ayetlerin Müşriklerin de kullandıkları basit harflerden oluştuğu anlatılmaktadır. Ancak, “huruf-u mukattaa” ile başlayan surelerin hepsinin Mekke’de inmediğini belirtelim. Dolayısıyla Medine döneminde böyle bir itiraz ve iftira söz konusu değildir.
8-Bu harfler bir hitabet tarzıdır diyenler ise, “huruf-u mukatta”nın Arap toplumunda hitabete başlamak için kullanılan bir yöntem olduğunu söylerler. Buna göre konuşmacı, dikkatleri üzerinde toplamak için konuşmasına başlamadan önce bu gibi harfleri söyleyerek dinleyicilerin ilgisini çekmeye çalışırdı.
***
Realiteye ve tarihi gerçeklere en yakın olan bu son görüş, millet olarak bize tuhaf gibi görünse de, Arap toplumu için gayet tabiidir. Çünkü “huruf-u mukattaa” dediğimiz bu yalın harfler, zaten Araplarca çok kullanılan, bilinen ve kabul edilen günlük bir hitabet yöntemidir. Bu yüzden o dönemde bu harfleri kimse merak etmemiş, manasını sormamış, anlamlandırmaya kalkmamıştır. Zaten, Peygamberimizin “huruf-u mukattaa” hakkında hiçbir tefsir yapmaması, bununla ilgili açıklayıcı bir hadis irad buyurmaması bunu teyit eder.
Ayrıca, Allah Teala bu harfleri kullandıktan hemen sonraki ayetler Kur’an-ı Kerim'den, kitaptan veya yazıdan bahseder. Mesela; Ya Sin’den sonra “hikmetli Kur'an’ın hakkı için”, Elif Lam Mim’den sonra “İşte o kitap, bunda hiç şüphe yoktur, müttakiler için o bir hidayettir”, Taha’dan sonra “Ey Muhammed! Kur'ân'ı sana sıkıntıya düşesin diye indirmedik” gibi.
Sonuç olarak; “huruf-u mukattaa”dan maksat, dikkat çekmek içindir, bu sebeple de hitabete bu şekilde başlanmaktadır (Allahü a’lem bissavab).

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Parlaktürk Arşivi