Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

CHP ve PKK’nın şerde şuurlu ortaklığı

CHP ve PKK’nın şerde şuurlu ortaklığı

Görülmüş ve bilinmiştir ki, adamlar nihai noktada sesleri ve sözleriyle bir olup; şuurlu bir şekilde devlete ve millete kafa tutmuşlardır.
CHP ile PKK arasındaki bu şuurlu ilişki, ayan beyan ortaya çıkmıştır. PKK’nın vekilleri Diyarbakır’da, CHP’ninkiler ise Ankara’da aynı doğrultuda buluşmuştur.
Böylece anlaşılmıştır ki, devlet ve millet kavramı, bu iki kesim için bir hiç mesabesindedir. Yalnız bu hal yeni bir hal değildir.
Bilinen bir durumdur, sadece bu sefer fotoğrafı netleştirmişlerdir. Biliyorsunuz, PKK’nın vekillerini Meclis’e ilk defa yine CHP taşımıştır.
CHP ile PKK arasındaki şuurlu ortaklığa bir türlü inanmayan çeşitli çevreler, bu ittifakı görünce herhalde inanmışlardır.
“Batılda bu kadar şuurlu olanlara karşı, ‘Hayır’da yarışanlar da böyle şuurlu hareket edip, söz birliği edebilseler” diye geçti aklımdan.
“Çünkü Allah’ı bir, Peygamber’i hak bilen ve ‘Amentüye’ iman edenler, en az CHP ve PKK’lılar kadar ortak şuur oluşturmalılar” diye söylendim.
Bu düşüncelerle Miraç Kandili’nin ihya edildiği geceye geldiğimizde görüldü ki, TBMM’ye yansıyan esas iradenin sahipleri, camileri tıklım tıklım doldurmuştu.
Kutlu gün, kutlu gece, tüm ihtişamıyla devam etmekteydi. Miraç; Kur’an-ı Kerim’lerle, namazlarla, dualarla süslenmekteydi.
¥
“Şerde şuurlu ortaklık” insanlık tarihi boyunca kaybetmiştir. Elbet bunların ortaklığı da ilanihaye sürmeyecek ve son bulacaktır.
Her ‘Şer’in sonu bir ‘Hayra’ çıkar. Yine insanlık tarihi ve İslam tarihi, bu tür hadiselerle doludur. Tarih ‘Şer’ güçlerin zaferini değil hezimetini yazmıştır.
Mesela en baştan bir örnek vererek devam edelim.
Dünyanın hiçbir İslam toplumunda; çocuğuna “Kabil” ismini veren yoktur. Ama “Habil” ismini veren çoktur.
Ad, Semud ve Nuh Tufanı gibi hadiseler neden ve kimler yüzünden gelmiştir? Bu kavimlerin helakine sebep olanları, hayırla yad edenler var mıdır?
Yine insanlık tarihi boyunca; Firavun’un, Nemrut’un ve Mekke döneminin müşriklerinden Ebu Cehil ile onun gibilerin, dünyada bir değeri kalmış mıdır?
Ebu Cehil deyince şu ayrıntı aklıma geldi. Ebu Cehil, Efendimiz’in yüzüne karşı cehilliğini ve kâfirliğini beyan etmiştir.
Bir gün Mekke sokaklarında Efendimiz’le karşılaşan Ebu Cehil, Peygamberimiz’in yanına yaklaşıp şöyle demiştir:
“Ey Abdullah’ın oğlu! Biliyorum ki, sen hak Peygambersin ve doğru yoldasın. Sana inanmamı ve senin dinine girmemi; malım, nefsim ve arkamdaki kalabalık engellemektedir.”
¥
Kısacası insanlık tarihi ve İslam tarihi, böyle hadiselerle doludur ve sonuçta; “hayırda buluşanlar” kazanmıştır.
Kendi yakın tarihimize baktığımızda da aynı şey gözükmektedir. Tüm darbelerden, muhtıralardan, şer güçlerin işbirliğinden sonra kim kazanmıştır?
Sorunun cevabı ortadadır. Allah şer güçlerin şerrinden korusun. Ülkesini ve milletini sevenlere de daha çok birlik ve beraberlik şuuru nasip etsin. Âmin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi