Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Şam ulemasından mesaj var

Şam ulemasından mesaj var

Suriye uleması nihayet yapılanlar karşısında suskunluğunu bozdu. Kendisinden beklenen tepkiyi gösterdi. Halka da en fazla giran gelen herhalde sokakta namlulara karşı çıplak göğsüyle direnirken yalnız kalmasıydı veya bırakılmasıydı. İnsan en çok da umduğuna küsermiş. Zor zamanda yanında ulemayı bulmayıp da kimi bulacak? Belki de onu en fazla mükedder eden husus ise kandiller mesabesindeki ulemanın kayıtsızlığı idi. Ulemanın rehberliği çok önemlidir. Ulemanın bozulması tuzun da bozulması gibidir. Dolayısıyla zor zamanda herkes hakikate şahitlik etmeli. Adaletin tanıkları olmalı. Ulema bu tanıklığını asaleten yapar. Zira ulu'l emrin rükünlerindendir. Olayların başlangıcından beri Suriye uleması garip bir sessizliğe bürünmüştü. Mervan Şeyho'nun izindeki Muhammed Habaş gibiler ise saltanat vaizliğini sonuna kadar bıkmadan usanmadan ve utanmadan sürdürüyorlardı. Muhtemelen onlar Buti gibi halkı 'ayak takımı' olarak nitelendiriyorlar. Suriye'de Tayyip Tızzini gibi veya Riyad Türk gibi eski Marksistler ve solcular bile yılmadan ve yıllarca yeraltında hücrelerde kalmak pahasına muhalefetlerini sürdürürken Muhammed Said Ramazan el Buti gibi alimler hiçbir biçimde yönetime toz kondurtmamaları şaşılacak şey. 'Şam ulemasından mesaj' başlıklı bildiride Buti'nin imzası olmasa da herkesçe maruf ve bilinen ve içeride yaşayan Şam alimleri önemli bir bildiriyi imza altına almışlar. Bu bildiri veya tutanakta ulema kesinlikle orantısız güç kullanılmasından ve cinayetlerden dolayı rejimi suçlu tutuyorlar. Bu tarihe ve adalete tanıklık etmektir. Dolayısıyla bu bildiri Şam ulemasının bir ihkakı hakta bulunmasıdır. Zor zamanda cair ve zalim yöneticilere karşı hakkı ve hakikati seslendirmek ve söylemektir. Elbetteki içeride olmayan ve sürgündeki alimler baştan beri imza altına aldıkları bildirilerle Şam Sfenks'inin zulmünü teşhir etmişler ve halka sahip çıkmışlardı. Lakin içeridekiler susuyorlardı. Bu bildiriyle birlikte içeridekiler de suskunluklarını bozmuş ve hakkın yanında yer almış oldular. Onlara yakışan da budur.

Bildiride Şam rejimine 'kral çıplak' deniliyor ve olayın adı konuluyor ve şu ibarelere yer veriliyor: "Sanki mübarek Ramazan ayı Hama ve kardeşlerinde yapılan mezalim ve cinayetlerle birlikte karşılanmış oldu. Halbuki, Ramazan ayı af, merhamet ve mağfiret, yardım ve diğerkamlık ayıdır. Biz bildiriyi imza altına alan alimler olarak her türlü cinayetten yakamızı silkiyor ve teberri ediyoruz. Bu günahkar eylemden ve kaosa çağrıdan dolayı bütün sorumluluğu Suriye yönetimine yıkıyor ve hamlediyoruz..." Bildiride alimler açıkça yönetimden gecikmeden 'fikir suçlularının' salıverilmesini talep ediyorlar. Bildiride imzaları olan alimlerin bazılarının adları şu: Kerim Racih, Hişam Bürhani, Şeyh Üsame Rüfai, Şeyh Adnan Saka, Şeyh Sariye er Rifai, Cevdet Said, Abdurrahman Kuki, Şeyh Ahmet Muaz el Hatip, Şeyh Riyad el Cezairi, Şeyh Ziyad Cezairi, Şeyh Muhammed Raşid, Şeyh Said Dilvan, Şeyh Nezir Mektebi, Şeyh Muhyiddin Hammade, Şeyh Halid Tefur, Şeyh Muhammed Fayiz Muhammed İvad, Şeyh Mahmut Abdulaziz, Şeyh Fehd Keke, eş Şeyh Beşir er-Reyyis, Şeyh Muhammed Hayr Seryul, Şeyh Fayiz Acluni...

Bu isimlerin hepsi önemli olmakla birlikte özellikle de Cevdet Said Türkiye'de ve dünyada kitaplarıyla ve açtığı çığırla tanınmaktadır. Kendisi anti şiddet eğilimli ve pasif direniş yanlısı bir mütefekkir ve kalemdir ve bu bağlamda büyük bir çığır açmıştır. Baştan beri onun çizgisinde yoluna devam eden Halis Çelebi, Şam yönetimini ve Baas rejimlerini takbih etmektedir. Cevdet Said ismi devrime güç ve taraftar ve devrimcilere de moral kazandıracaktır. Bir diğer isim ise El Cezire'de bir tartışma programına çıktığı ve eski Ezher Şeyhi Muhammed Seyyid Tantavi'yi eleştirdiği için dönüşte Suriye makamları tarafından gözetim altına alınan ve aylarını hapiste geçiren Abdurrahman Kuki'dir. Bu da onun cesaretini ve hakkaniyetini göstermektedir. Demek ki hâlâ Şam'da hayır kaldığı gibi ulemasında da hayriyet devam etmektedir. Ahirzaman burçlarından olan Şam'dan daha fazlasını bekliyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi