LütfüOflaz'la Sohbet

LütfüOflaz'la Sohbet

Halkın ordusu olsun, düşmanı düşmanım olsun!

Halkın ordusu olsun, düşmanı düşmanım olsun!

- Lütfü Bey; emperyalistlerle işbirliği içinde olanların, eleştirilerini orduyu yıpratmak, güçsüzleştirmek kastıyla yaptıkları şeklinde bazı çevrelerce dile getirilen bir iddia var. Bu konudaki düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız?
- Başka ülkelerde olduğu gibi bizim ülkemizde de emperyalistlerle işbirliği içinde olanlar, emperyalistlere uşaklık yapanlar elbette vardır. Bunların orduya yönelik eleştirileri kasıtlıdır; amaçları orduyu yıpratmaktır. Bir de bu kastı, bu amacı taşımayan eleştiriler vardır. O nedenle bu iki eleştiri türünü birbirinden ayıralım. Kendi adıma konuşayım. Ben emperyalizme direnecek bir orduya saygı duyarım. Emperyalistlerin çıkarlarına değil, halkının çıkarlarına hizmet eden bir orduya saygı duyarım. Ama mesela ABD’nin, NATO’nun çıkarlarına hizmet eden bir orduya niçin saygı duyayım? Halkın parasıyla alınmış silahları, darbe dönemlerinde halkına karşı kullanan orduya neden saygı duyayım? Emperyalistler “darbe yap” dediği zaman darbe yapan, emperyalistler adına dünyanın çeşitli yerlerinde görev yapan bir orduya niye saygı duyayım? Ordunun emperyalistlere hizmet etmesine karşı olduğum gibi, askerliğini yapan halk çocuklarının, orduyu yönetenlerin şahsi hizmetleri için kullanılmasına da karşıyım. Askerliğini yapan halk çocuklarının, orduyu yönetenlerin ailelerinin hizmetçisi gibi kullanılmasına da karşıyım. Bana göre orduyu yönetenler, halkın giremediği orduevlerinde, ordu tesislerinde halktan kopuk yaşamamalı. Askeri amaçlar için tahsis edilmiş devlet arazileri, golf sahaları gibi orduyu yönetenlerin şahsi zevklerine hizmet eden alanlar olarak kullanılmamalı. Yoksul halk çocukları en tehlikeli bölgelere asker olarak gönderilirken, orduyu yönetenlerin çocukları beş yıldızlı orduevlerinde, ordu tesislerinde askerliklerini yapmamalı. Yine bana göre ordu holdingleşmemeli; ordunun holdingi olmamalı. Orduyu yönetenler de holding yöneticisi gibi davranmamalı. Ordunun ihaleleri, harcamaları, icraatları yargı denetimine kapalı olmamalı. Çünkü bütün bunların orduyu yıprattığını biliyorum. Bütün bunların orduyu halktan koparttığını görüyorum. Halkla bütünleşmiş ordu olsun; düşmanları düşmanım olsun!
AKP ANAYASA YAPIYOR,
CHP TATİL YAPIYOR!
- AK Parti 12 Eylül darbesinin ürünü olan anayasanın yerini alması düşünülen yeni anayasa taslağı için yoğun bir çalışma yürütürken, ana muhalefet partisi olmasına rağmen CHP’nin bu konuda tembel davrandığı görülüyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- 12 Haziran genel seçimlerinin ardından Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, CHP yöneticilerine, milletvekillerine “Gidin Eylül’e kadar tatil yapın” dediği biliniyor. Bir de Kemal Kılıçdaroğlu için “çalışkan” deniliyor. CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal’a göre çalışkan olsa da AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’a göre tembel kaldığı görülüyor. Bakın 12 Haziran seçimlerinin ardından AKP yöneticileriyle, milletvekilleriyle kısa bir tatil yapıp yeniden yoğun bir çalışma temposu içine girerken, CHP’lilerin Eylül’de bitecek uzun tatilleri sürüyor. CHP milletvekillerini arayan, tatil yörelerinde yan gelip yatarken buluyor. AKP çalışkan karıncalara, CHP de tembel ağustosböceklerine benziyor! CHP’nin hali buyken, ondan yeni anayasa konusunda AKP kadar çalışkan olması beklenebilir mi? Zaten AKP ile CHP arasındaki en önemli farklardan biri de çalışkanlık-tembellik farkı değil mi? CHP ancak seçimden seçime çalışanların partisi. Seçim olmadıkça yan gelip yatanların partisi. Oysa AKP bir seçim bittikten hemen sonra gelecek seçimi kazanmak için çalışanların partisi. Bakın AKP girdiği her seçimi açık farkla kazandı. Son olarak 12 Haziran genel seçimlerini yüzde 50 oy alarak kazandı. Ama buna rağmen seçimin hemen ardından gelecek seçimleri de kazanmak için kolları sıvayıp çalışmaya başladı. CHP ise açık farkla kaybettiği her seçimden sonra gelecek seçime kadar yan gelip yattı. Böyle bir parti seçim kazanır mı? Ve böyle bir parti yeni anayasa için AKP kadar yoğun bir çalışma yapar mı? Kaldı ki CHP, 12 Eylül darbesini yapan paşaların ürünü olan paşayasanın yerine yepyeni bir anayasa yapılmasından acaba yana mı? Bakalım CHP bu konuda dostlar alışverişte görsün misalinin ötesinde bir çalışma yapacak mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
LütfüOflaz'la Sohbet Arşivi