Klavye başına geçtim mi kontrol elden gidebiliyor malûm...
•
Mesele şu:
Dostlarımız hayli zamandır “Twitter da Twitter...”
Teknolojiyle savaşılmaz, rüzgar alır seni de götürür istediği tarafa...
Rüzgara kapıldık; dünden itibaren Twitter alemine daldık...
Gecenin onikisinde oturduk klavyenin başına;
bir baktık, sahura birkaç lokma sığımlık zaman var.
Bu ne hastalıktır; iyi midir kötü müdür...
Sandalye üstü saatler, sağlığı ne eder?..
Basuru olan var, kusuru olan var!..
•
Muhasebemizi yaparken, klavyeyi de saatte yüzseksen çalıştırıyoruz...
Meselemiz; Allah eksikliklerini göstermesin, Samanyolu grubunun Afrika’daki kardeşlerimiz için düzenlemekte olduğu muazzam yardım kampanyası...
Milyonlar hayra akıyor; bizde bir sevinç...
İHH, Deniz Feneri, Can Suyu... Bu alanda faaliyet gösteren bütün hayır müesseselerine teşekkür gönderiyoruz...
Bu arada soru geldikçe,
Deniz Feneri üzerinden oynanan oyuna dikkat çekiyoruz...
Derken...
Hulki Cevizoğlu denilen biri...
Yazmış ki:
“Bizde ekonomik kriz varken, sıkıntı varken, yoksul varken Afrika’yla işimiz ne?..”
Muhtevası böyle olan bir şeyler döktürmüş!..
Kan beynime sıçradı;
“Hulki” dedim;
“Sakalından utan!..”
•
Bir zihniyet işte; laikofaşo!..
Hulki kafası çalışan bir arkadaşımızdır amma velâkin, ışığını imandan almayan akıl, insanı böyle “insanlık dışı” hezeyanlara sürüklüyor!..
Kendisine yapılan haksızlıklara karşı çıkmış bir “arkadaşı” olarak uyarırım; Afrika’nın yediklerimizde içtiklerimizde hakkı olan her garibi, çöker üstüne...
Ruhunu sıkar!..
•
Twittır Ramazan modundaki bünyemi böyle bozdu işte; tam yardım kampanyalarının heyecanına kaptırmışken kendimi, “ırkçılık” denilen başbelâsı çıkınca karşıma dağıtıyorum!..
•
Ne sorular ne sorular...
Deniz Feneri meselesine dair de çok soru gelmekte.
Derim ki; Deniz Feneri davasının “zanlıları” yardım paralarını “ceplemiş” filan değiller.
Mustafa Çelik, Zekeriya Karaman, Zahit Akman...
“Kimse Yok mu?” diye inlediğimiz günlerde, ellerini taşın altına koyup, fakire fukaraya, -mücahide-mücahideye- yardım ulaştırmış insanlar...
Tezgaha gelmeyin...
Ergenekoncu, Balyozcu “Beraat-ı zimmet asıldır” yani “Suçluluğu nihai yargı kararı ile tescil edilinceye kadar herkes masumdur” ilkesine dört elle sarılırken, bizim adamımız amma da çekingen!..
Korkmayın oğlum; korkunun faydası yok!..
•
Çıkıp ekranlara, Twitlara Deniz Feneri’nin yardımlarını bangır bangır anlatmak varken, ezilmek ve de büzülmek yakışık alır hâl mi?..
•
Bizim “mütedeyyin takımı” yutmasın zokayı; Deniz Feneri’ne dair iddiaların ortaya atıldığı zamana bir bakın, Ergenekon-Balyoz süreçleri ile ilgisine göz atın, Almanya’nın bu işteki dahline ve hangi medya grubunun Almanlarla iş tuttuğuna dikkat kesilin...
Ergenekon soruşturması o medya grubuna dayandığı anda...
Neler oldu hatırlayın!..
•
Twitter âleminde, “hayır müesseselerimizi savunmak” iyi geldi...
Hulki de sahura yakın tat kaçırmayaydı...
Neyse bunlar olacak; bir bakmışsın “Bizde ekonomik kriz varken Afrika’nın açlarıyla mı uğraşacaz kardiiiişiiim” hallerindeki bir adam bile doğruyu bulmuş...
•
Bir kanal da Twitter...
Bekleriz kardeş...
Aynen:
http://www.twitter.com/serdar_arseven