Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Bayram yapacak halimiz mi kaldı

Bayram yapacak halimiz mi kaldı

Bayram, el ele tutuşan sevginin merkezindeki en ufak taneler yumağı...

Tekbirlerin heyecanında o sabah duygularımızı paylaşırız.
Sema güzelleşir, arz güzelleşir, simalar güzelleşir...
Müslümanın yüreğindeki sevdalı ibadet aşkı çiçek çiçek açar...
“Ey huzura kavuşmuş nefis! Sen O’ndan razı, O da senden razı olarak dön Rabbine. Gir kullarımın arasına. Gir cennetime” [Fecr Suresi 27-30]
Ah nerede o günler, o vuslat sabahı, bayramımız?..
Etrafımızı saran kara bulutların perde aralığından aleme baktığımızda ne görelim, ruh dünyamızın fedaileri beyazla kirlilik zıtlaşıyor.
Bir tarafta başını taşa çalan viraneler, diğer tarafta kaşaneler...
Bu bayramı Müslüman Irak halkı da kutlayacak...
Beli bükülen de kutlayacak, belini doğrultabilen de kutlayacak...
ABD’nin katil bombaları altında can veren binlerce şehid ve de ırzları kafir askerler tarafından kirletildiği için utanç psikolojisi altında canlarına kıyan yine binlerce Müslüman Irak kadını, kızı... Yönümüzü o tarafa dönsek alnımızda ilgisizliğin lekeleri parlayacak...
Irak’ın kara leke sürülen mahremine ezikliğimizden bakamıyoruz...
ABD’nin hapishaneleri Nemrut’un zindanlarına eş...
Irak’ın başında Kürtçü Talabani...
Kuzeyinde ise Kürtçü Barzani...
İki Kürtçü lider, bakıcıları sayesinde ikisinin de keyifleri hoşa!..
NATO’nun kıskacında Afganistan...
Bayram yapacaklar ama, bayramlarını “sende altın rezervleri var” diyerekten ABD yıllar öncesi gasbetmiş. Bombalar çocuklara bayram şekeri!..
Bayram hediyeleri şehitler, tabutlar...
Afganistan, bayramlara kapalı esarete açık...
Bir başka Müslüman ülke Libya...
Diktatör Kaddafi’nin yönettiği Libya’dan leş kargalarına iki post çıktı.
Hem ülkeyi harap ettiler, hem de petrol kuyularını aralarında bölüştüler...
Biri gitti biri geldi...
Güneyimizde Müslüman Suriye halkı kan ağlıyor...
Bir tarafta yine dikta yönetim, diğer tarafta gözyaşları... Halk sözde hürriyet adına savaşıyor ama peşine takıldıkları Büyük Şeytan hürriyet demiyor, petrol diyor...
Hangisini saysak...
İşte görüyoruz ki emperyalistler bir ülkeye girdi mi arkası Somali dramı gibi geliyor. Cana can veren kanı emerler, geriye kalan iskeleti bize bırakırlar.
Alın tedavi edin...
Bu bayram da İslam alemi iskelet durumunda.
Bir yandan savaşlar çökertti, diğer yandan kanı emilenlerin acı sonları.
Açlık kıtlık...
Açlık ve sefalet İslam aleminde kol gezerken bizim çarşılarımızda baş döndürücü bir harcama ile israfın dibine doğru yolculuk başladı... Pazar ekonomisinde tüketiciler adeta yarışıyor...
Tüketim makinesi olduk, tüketiyoruz yine de tükenmiyor...
Sade o değil, peşine takıldığımız Batı uygarlığındaki rezaletin toplumdaki aksi sedası bir başka sarhoşluk. Batı medeniyeti dedikleri cenabetin şemsiyesi altında ar ve hayamız gitti, nikahsızlıkta dereceleri oynuyoruz.
Bir Lut kavmi havası dolaşıyor ülkenin başında...
Uyuşturucu trafiği, cinayetler...
Neremizde kanamalı yaramız yok ki.
Bir bayram sabahı daha namazdan çıkınca oturup düşünsek bari.
Günahlarımıza, azgınlığımıza, taşkınlığımıza...
Tövbe bulutları dökülse yüreğimizden ve de halimizi dönüp Yüce Makam’a arz etsek.
Bütün müminlerin kurtuluşuna dua etsek...
Aynadaki halimize baksak...
Çocuklarımıza, eşimize, boyumuza, postumuza...
Kime benzediğimizi bir düşünsek.
Tekbirler getirdik ama Hasan mıyız, Hans mıyız?!. Yine de bayram sabahı, “çıkmayan canda umut var” derler. Mümine yeis haram, yine de dualarımız var, olmasaydı neye yarardık.
Bayramımız İslam aleminin kurtuluşuna vesile olsun inşallah.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi