Fehmi Koru

Fehmi Koru

Türkiye bugün dünden daha iyi...

Türkiye bugün dünden daha iyi...

Ayrı ayrı mı, birlikte mi?” derken, sorunu, “Tebrikleri bu yıl siz kabul edin Cumhurbaşkanım” teklifiyle Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel çözdü. Verdikleri demeçlere bakılırsa, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, Başbakan Tayyip Erdoğan ve hükümet de bu çözümden memnun...

Olması gereken de buydu zaten...

Kimileri bu gelişme için “Türkiye’de yeni bir dönem başladı” diyor... Bu tespit, hiç kuşkusuz, doğrudur...

Ne hikmetse, ikili bir görüntü verilmesi çoktandır bir ilke olarak benimsenmişti ülkemizde. Ne zamandan beri? 27 Mayıs (1960) darbesiyle birlikte... Sivillerin kolayca yanlış yollara sapabildiği iddiasıyla idareye el koyanlar, sistem üzerindeki varlıklarını kendilerinden sonra da sürdürmek istedi. Asker-sivil ilişkileri, o gün bugündür, ‘askerin her zaman haklı olduğu’ temel ölçüsü üzerine oturuyor.

Sonradan meydana gelen bütün askeri müdahalelerin arka-planında aynı ölçü vardır.

Garip olan şu: Demokrasilerde asla düşünülemeyecek bu çarpıklığı, siyasette yer alanlar, ya benimseyerek, ya umursamayarak, ya önemsemeyerek, ya da vazgeçilmez sanarak bugünlere kadar sürdürdü. İşitilen hafif dozlu şikâyetler, siyasilerin kendilerini haklı çıkarma niyetiyle ilişkiliydi.

Askerin sistem içerisindeki ağırlıklı yeri, aceze siyasiye, yerine getiremediği vaatler için, “Ne yapabilirdim ki, anlarsınız ya” gibi cümlelerle ifade edilen bahaneler sağladı. Bir defasında, bir eski başbakan, sıkıntısını, gazetecilerle oynadığı ‘sessiz sinema’ oyunuyla, omuzuna dört parmağıyla dokunarak aktarmıştı.

Şimdi sadece bayram töreni doğru bir zemine oturmadı, bir dizi başka düzenlemede de görüldüğü gibi, başka alanlarda da sivil-asker ilişkileri demokratik bir çerçeveye oturmaya başladı. Henüz devamda aykırı uygulamalar da, bir süre sonra, karşılıklı anlayışla, olması gereken biçimi alacaktır.

Bu yeni durum, bazı sivillerce üzerlerinde uygulanan “Daha ne duruyorsunuz, müdahale etsenize” türü baskıları ortadan kaldırarak, en fazla askerleri rahatlatacaktır.

Hükümetin üzerine ‘aculcu’ tekliflerle gelenlerin veya her şeyin bir çırpıda ve zorla değişmesini bekleyenlerin yöntem yanlışlığını da açığa çıkardı bu yeni durum. Dokuz yıllık iktidarın herhangi bir döneminde, bugünküne benzer bir durumu gerçekleştirmek için, asker üzerinde uygulanacak zorlamalar, ters de tepebilirdi.

Özellikle de Ak Parti’ye ve yönetici kadrosuna yönelik gerçeklerle hiçbir irtibatı bulunmayan yaygaraların zihinleri işgal ededurduğu bir dönemde.

Sabırla, teenniyle, sühuletle, iknaya çalışarak sonuç almanın daha kalıcı etkileri olduğunu hepimiz gördük. ‘Aculcu’ formüllerle bugün nerede olabileceğimizi öngörebilmek ise kolay değil.

30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerinde tebrikleri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül kabul etti diye Türkiye’de rejim değişmedi; ne geriye gitti ülkemiz, ne de ileriye; tam olması gerektiği yerde... Yarın, Cumhuriyet Bayramı, yalnızca Çankaya Köşkü’nde, milletin bütün temsilcileriyle birlikte askerin de katıldığı bir törenle kutlanırsa ne olur? Herhalde kıyamet kopmaz.

“Kopar” diyenler bu ülkenin istikrar ve selâmetini istemeyenlerdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fehmi Koru Arşivi