Galatasaray'da transferdeki beklentiler karşılandı mı?

Ünal Aysal verdiği sözleri tuttu mu?

Terim mutlu mu?

Taraftar umutlu mu?

Gündemde yine bu sorular var.

Durumu üç maddede toplayabilirim;

1-Aysal estiği kadar gürlemedi ama iyi transferler yaptı! Seçtiklerini değil, tezgahta kalanları alabildi.

2-Terim'in istediği kadro kurulamadı. Üstüne üstlük Arda gitti. Terim hala omurgasız!

3-Polat yönetiminden sahada kalan istenmeyen isimler ışınlandı!

Kadro yeterli ama eksikler var

Muslera, Elmander, Melo, Ujfalusi, Eboue, Riera giden; Zapata, Kewell, Neill, Stancu, Culio, Pino'dan iyiler.

Yerli transferler; Selçuk İnan, Ceyhun, Engin Baytar, Sercan da gidenlerden iyi.

Galatasaray kalesi, Muslera için net söylüyorum; çelikten duvar. Allah nazardan saklasın ama yedekler kulvar! Orada bir sıkıntı var.

Savunmanın göbeği çok alternatifli ama geçen yıldan farklı değil. Orada da sıkıntı var. Bu adamlar geçen yıldan neyi daha farklı yapacaklar? Terim bunlara çok güveniyor ama hepsinin kapasitesi belli. Bu bölgede Galatasaray sıkıntı yaşayacak. Ujfalusi, Neill'den pek farklı değil. Sadece Eboue artı değer. O da belki forvete kayar!

Galatasaray'ın golcüleri Elmander, Baroş ve genç Sercan çok kaliteli golcüler. Onlardan hiç şüphem yok.

Gol için pozisyon hazırlayacak Riera, Selçuk, Yekta, Engin Baytar, Melo, Kazım hatta Eboue gibi etkin isimler de var.

Ancak bir gerçek de var;

Terim'in omurgası yok!

Hani o bir takımın işlemesi için gerekli olan isimler. Futbol dilinde ona omurga deniyor ya;

Taffarel, Popescu, Hagi, Hakan Şükür bugün yok!

Muslera tamam. Popescu yok. Hagi yok. Hakan Şükür var. Baroş, Elmander ve Sercan Hakan'ı aratmaz.

Bunları söylememin nedeni; Terim, takımı Arda'ya göre kurmak istiyordu. Arda gidince pusula şaştı! Bu boşluk henüz giderilemedi.

Değişen futbolda Terim artık 'mevki starlarını' bırakıp takım halinde işleyen bir Galatasaray yaratmalıdır. Bunun için savunma hariç elinde çok da iyi bir kadro vardır.

Ayrıca Terim UEFA'yı aldığı yıllarda -sağlam omurga dışında- isimsiz bir kadro ile başarı sağlamıştı. Herkes her yerde oynayabiliyor takım Hakan'a rağmen farklı isimlerle gole koşuyordu. Terim'den beklenti yine budur.

Bu yıl savunma, biraz da sol kanat dışında bomba gibi bir Galatasaray vardır.

Gerisi Terim'in marifetine kalmıştır.


Arda ve penaltılar

Penaltı kaçar mı?

Penaltıyı atan mı kaçırır, kaleci mi kurtarır?

Bu sorulara herkes başka türlü cevaplar verebilir. Hepsi de doğru olabilir.

Penaltı kaçar da kaçmaz da!...

Penaltıyı kaçıran da olur kurtaran da...

Arda penaltıyı kaçırmıştır. Öyle kötü vuruşla penaltı atılmaz!

Arda Kazak maçındaki frikikte de topa kötü vurmuş sonuç iyi olmuştur.

Nice as futbolcular da dünya finallerinde şampiyonluklara mal olan kötü vuruşlarla penaltı kaçırmışlardır.

Bunlar olmaması gereken bireysel hatalardır. Telafisi yoktur!

İnsanı üzer. Hatta bir milleti üzer.

Arda'nın penaltı kaçırışından çok söylemlerine itirazım var. Eminim onun da bu tenkitlere ihtiyacı var;

1-Bir kofti golü acılı yüreğe merhem etme! Popülist davranma! Bunu tvlerden haykırma.

Allah indinde ruhları şad olası şehitlerine dua et yeter!

2-Penaltıda sorumluluk aldım. Yine alırım, deme...

Sorumluluk, sorumluluk ister. O sorumluluğu da sana bir daha vermeyebilirler!

Dikkat!


Dereleri yukarı akıtanlar

Hangi ülkede suç işlendikten sonra suçun karşılığı ceza maddesi değiştirilmek istenir?

Daha kimse suçlanmadı diyebilirsiniz O zaman daha da kötü. Suçlu yoksa bu telaş niye Bay Cavcav?

Devam ediyorum;

Hangi ülkede 'bu cezalar değişmezse bundan sonra kulüplere yönetici bulamazsınız' denir?

Kendinizi ele veriyorsunuz Bay Cavcav yoksa bundan sonra da şike yapmaya niyetiniz var da tedbir mi alıyorsunuz şimdiden?

Bitmedi;

Hangi ülkede 'marka değerine toz kondurulmazken' defolu markalar görmezden gelinir?

Siz Bay Cavcav, yaşınıza hürmeten size saygı duyanlara mı inanırsınız dürüst tavırlarınızdan dolayı size saygı duyanlara mı?

Son komediden bir önceki;

Hangi ülkede 'şike ve teşvik primi içerikli tezahüratta bulunacak veya pankart hazırlayacak olanlara ve kulüplerine ceza verilmesi istenir?

Şikeye adı karışmış takımlar hala ligde oynatılırken mi Bay Koç?

Son komedi;

Hangi ülkede 'Şikeden bahseden medya mensubuna susma emredilir?

Ne yazık ki sadece Türkiye'de Bay Cavcav sadece Türkiye'de... Ve o cennet ülkede medya susturulur, Kulüpler Birliği onorer üyesi Cavcav konuşturulur. Hem de daha önce söyledikleri unutularaktan!


Hiddink ve en iyi 2.'lik

Şurda yanılıyor olabiliriz. Genelde de yanıldığımızı hocaları her fırsatta eleştirerek ispatlıyoruz.

Her hoca emrindeki takımı hakkında karar vermek yetkisine sahiptir. O göreve onun için getirilmiştir. Hiddink kendi takımına inanmadığı ve de bu yüzden en iyi sonucun beraberlik olduğuna inandığı için savunmaya yönelik bir takım çıkartmıştır Avusturya karşısına. Tümüyle kaybetmek ihtimaline karşı 1 puanı hedeflemiştir. Bu karar onundur. Nitekim Arda penaltıyı atsa Hiddink alkışlanacaktır.

Hiddink 'Türk mantığı' diyerek de doğruyu söylemiştir. Biz zoru seviyoruz. Oysa seni şampiyonaya götürecek 1 puanı almak, riskli üç puandan daha kolaydır.

Ancak;

En iyi ikinciler arasında 18 puanlı sadece üç takım var;

İkisi zaten F Grubu'nda; Yunanistan ve Macaristan. Biri mutlaka elimine olacak.

Bir de E Grubu'nda İsveç var.

Yani maçı kazansa 16 puana sahip olacak Türkiye'nin sadece iki rakibi var. Onların alacakları bir beraberlik bizi potaya sokar ve direkt giderdik şampiyonaya.

Hiddink bunu bile bile 1 puana yattı. Kumar oynamadı.

Çünkü o Türk değil!


Polis Adem Almanya'dan bildiriyor

Adem Altınbaş adlı bir okuyucum bana şu satırları yollamış;

'Nasıl oluyor da şike ile suçlanan takımların başkanları dahil TFF'yle Kulüpler Birliği adı altında toplantılar yapıyor, "kimseyi düşürmesinler" diye baskı oluşturabiliyor hatta karar alıyor? Nasıl oluyor da Fenerbahçe, Beşiktaş, Sıvasspor, Mersin İdmanyurdu gibi yöneticileri ve teknik adamları Metris'te olan takımlar bu toplantılara katılabiliyor ve play-off uygulamasını destekleyerek hayata geçirebiliyorlar?

Ben Almanya'da yaşayan bir polisim. Ben de tutuklanan kişileri toplayıp "ne yapalım" diye onlarla görüş alışverişinde bulunsam ve çoğunluk neyi istiyorsa onu yapsam beni ne yaparlar acaba? Neden hiç bir gazete bu konuyu işlemiyor?

Sahi neden işlemiyorlar acaba?


Platini; Fenerliler beni asar!

Kanıma dokundu bu laf!

Fenerbahçe adına cevabı ben vereyim lütfen;

Ey platin kadar değerli Platini;

Fenerbahçe seni asarken bile son arzun nedir diye sorar!

Ama sen EURO 2016'nın ev sahipliği için Türkiye'yi arkadan vururken kılın bile kıpırdamaz!


Fiske!

Tahrikkar entrikacı mütecaviz, cam arkası delikanlısına bir hatırlatma;

'El yumruğu yemeyen kendi yumruğunu balyoz sanır!'