Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Terör ile İsrail bağlantısından rahatsızlık duyanlar

Terör ile İsrail bağlantısından rahatsızlık duyanlar

Medyamızda nedense birdenbire İsrail'i koruma ve kollama rüzgarı esmeye başladı. Buna bir de CHP eklendi ortaya bir garip ortaklık çıktı. Bu kesimler gerek PKK terörü gerek bölgemizle ilgili konuların arkasında İsrail'i ve ABD'yi arayanları geçmişe takılıp kalmakla bir başka ifade ile İsrail saplantısı ile suçluyorlar. Elbette her taşın altında İsrail'i ve ABD'yi aramayı saplantı haline getirmemek gerekir ama bölgemize dönük her olayın arkasında değil doğrudan doğruyu İsrail ve ABD'nin içinde bulunduğunu gösteren belgeler söz konusu ise bunu görmezden gelmek, görenleri ise saplantı içinde olmakla suçlamak sanıyorum bir başka amaca hizmet etmektedir. Hemen belirteyim ki kimsenin vatan severliğini sorgulamayı hak olarak görmem. Farklı düşünceleri de zenginlik olarak algılarım. Ancak, İsrail ile yaşanan gerginliğin Kürt meselesi ile ilişkilendirilmesini, "En kötü biçim" olarak nitelendirmek bir takım gerçeklere rağmen bunu eleştirmek de eğer hedef saptırmak değilse bir başka kötü değerlendirmedir.

Bölgemizde -Irak-İran-Türkiye üçgeninde, buna belgi Suriye'yi de eklemek mümkündür- Kürt meselesi bugünün sorunu değildir. Hatta ülkemizde 1984 yılında terör eylemleri ile ortaya çıkan gelişmelerin çok öncesine fgitmektedir. Konu ile ilgilenenler bilirler ki Irak merkezli olmak üzere 1900'lü yılların başlarından bu yana devam etmektedir. Değişen zaman içinde Irak Kürtleri farklı ülkelerin desteğini almışlar, almaya çalışmışlardır. Daha İsrail devleti kurulmadan önceki yıllardan itibaren bölgedeki gelişmeleri Yahudiler yakından izlemişler, izlemenin ötesinde olayların içinde olmuşlardır. Bu arada Irak'taki Kürtlerle ülkemize dönük terör olaylarının ne ilgisi var gibi bir yanlış soruya saplanmamak gerekir. Çünkü, yıllardan beri PKK terör örgütünün karargahı Irak Kürdistanı'ndadır. Eğitimlerini, barınmalarını burada yapmaktadırlar. İsrail'in kuruluşunun ardından da Kürtler İsrail tarafından bölgedeki gelişmeleri kontrol bakımından cazip bir unsur olarak görmüştür.

İsrail ve bu ülkenin istihbarat servisi olan MOSSAD'ın Irak'ta olup bitenle ne kadar yakından derin ilgilere sahip olduğunu, Kuzey Irak'ta yaşayan Kürtlerin ayaklanmasında ve bugün herkesin dilinde dolaşan "Kürt devleti" tezlerine ulaşmalarında nasıl bir rol oynadığını merak eden ve öğrenmek isteyenlerin bizzat içerinden bir kalem olan Şalom Nakdimon'nun yazdığı "Irak ve Ortadoğu'da MOSSAD" isimli kitabı okumalarını tavsiye ediyorum.

Hemen belirteyim ki bölgeye dönük İsrail ve MOSSAD ilgisini anlatan tek kitap bu değil. Daha pek çok yayın söz konusudur. Olayların perde arkasını doğru okumak için çeşitli kaynaklardan yararlanmak gerekir. Olaylara tek gözle bakmamak da ilk şarttır. Ancak, birilerinin suçlamasına muhatap olmamak için de dünya üzerindeki ve özellikle bölgemizde cereyan eden olaylar ve gelişmelerde İsrail ve ABD parmağını aramamak doğruyu bulmaya kesin engeldir.

Bu noktada Şalom Nakdimon'un kitabının giriş bölümünde yer verdiği şu tespitleri sizlerle paylaşmak isterim. O zaman gerek Kürt sorunu gerek PKK terör örgütü ile ilgili olarak perde arkasında İsrail'in ve ABD'nin bulunduğunu söyleyen ve yazanlara yönelik eleştirilerin İsrail'i korumaya yönelik olduğu görülecektir.

Gelelim Kürt meselesi ile İsrail'in ilişkisine:

"Gizli bir şekilde yürütülen ve 12 yıl süren Kürt-İsrail ilişkileri, 6 Mart 1975'te ortaya çıktı ve İran-Irak arasında Cezayir Anlaşması'nın imzalanmasıyla maske düştü.

Bu 12 yıl süresince, Irak hükümeti ve ordusuna karşı Kürtlerin liderliğini Molla Mustafa Barzani yürüttü. Bu süreçte, Barzani, İsrailli müsteşarlar heyetine danışarak faaliyetlerini sürdürdü. İsrailli heyetler periyodik olarak her üç ayda bir değişmekteydi. Bu heyetin başında sürekli olarak MOSSAD yetkilisi ve beraberinde İsrail ordusundan bir subay ile teknik danışman bulunurdu.

İsrailli danışmanlar Kürtlere, Iraklıların gerçekleştirdiği saldırılara karşı hayatta kalmayı öğrettiler. İsrailliler, Kürtlere modern savaş yöntemlerini öğrettiler"

Kısa bir alıntı yaptığım kitap çeşitli fotoğraflarla da desteklenmiş 275 sayfa. Diyebiliriz ki bölgemizdeki Kürtçülük hareketlerinin bir tarihi niteliğinde. Hemen belirteyim ki derdim Kürtlerin mücadelesini karalamak değil. Ancak, olayın ülkemizle ilgili bir boyutu var. İsrail ve ABD en az Irak Kürtleri ile olan ilgileri kadar ülkemize yönelik PKK terör örgütü ile de ilgililer. Terör örgütünün her türlü desteği İsrail ve ABD'den aldığını artık bilmeyen kalmadı. Sadece Çekiç Güç'ü hatırlamak bile yeterlidir. Ayrıca Irak'ın işgalinin hedeflerinden birinin de Kürt Devleti kurulması olduğu da kimsenin meçhulü değil. Bu gerçeği görmeden olayları doğru anlamak ve anlatmak mümkün olmaz. Görmek istemeyenlerin kendi bileceği iş ama görüp bunu insanlarına anlatmaya çalışanlara karşı ukalalık anlamına gelebilecek bir üslup ile karşı çıkmaları en hafif ifadesiyle saygısızlıktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi