Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Bugün günlerden Perşembe

Bugün günlerden Perşembe

22 Eylül 2011 Perşembe.. Filistin’in Ankara Büyükelçisi Nebil Maruf, Filistin devletinin BM’ye tam üyeliği için Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın bugün başvuru yapacağını söyledi.
Başbakan Erdoğan, Amerika’da. 19 Eylül’de çıktığı seyahatten 25 Eylül’de, yani 3 gün sonra Türkiyeye dönecek.. Bu günü bir kenara not edin. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!
BM Genel Kurul çalışmalarına katılacak olan Başbakan Erdoğan ve beraberindekiler, BM’de Filistin, Ortadoğu, Libya, Suriye, Kıbrıs, Afrika’daki açlık, terörizm gibi birçok uluslararası sorun konusunda görüş alışverişinde olacak ve birçok ülke ve uluslararası örgüt yöneticisi ile ikili ilişkiler konusunda görüşmeler yapılacak. Ahmet Davutoğlu’nu da yoğun bir görüşme trafiği bekliyor..
Genel Kurul açılışında Başbakan ve Türk delegasyonu, Medeniyetler İttifakı, Asya Güven İşbirliği, nükleer silahlar, kadın ve çocuğun sağlıklı beslenmesi ile çölleşme ve kuraklık sorunu konulu oturumlara katılacak ve Türkiye’nin görüşlerini BM üyelerine aktaracaklar. Filistin’in bağımsız devlet olma kararını başından beri destekleyen Türkiye, Filistin’in BM’ye üye kabul edilmesine yönelik girişimlere de destek verecek.
Gül Almanya’da, Erdoğan Amerika’da önemli görüşmelerde bulunuyor. Her şey planlandığı gibi.. İki can sıkıcı gelişme Ankara’daki kanlı terör saldırısı.. Ve tabii bir de Burhaneddin Rabbani’nin bir saldırı sonucu hayatını kaybetmiş olması.. Allah rahmet eylesin. Tacik olan Prof. Dr. Rabbani, 1996’da Kabil’den çıkarıldıktan sonra Tacik ve Özbek azınlığın oluşturduğu Kuzey İttifakı’nın sembolik başkanı olmuştu. Son misyonu Afganistan’da, batılıların işgaline zemin hazırlayan iç savaşı durdurmak için arabuluculuk yapmaktı.. Ama artık Rabbani aramızda değil.. Birileri barışın elçisini katletti. Son görüşmelerinden birini Tahran’da SP Genel Başkanı Prof. Kamalak ile yapmıştı. Kısa bir süre önce de Türkiye’yi ziyaret etmişti. Rabbani’nin oğlu halen Afganistan’ın Türkiye büyükelçisi olarak görev yapıyor.
Türkiye’nin rakipleri, tam böyle bir zamanda, Erdoğan’ın durumu izah etmek için örnek göstereceği fırsatları ona sunmakla meşguller. Terör örgütleri, Kıbrıs Rum kesimi yöneticileri ve İsrail bu konuda ne lazımsa, ellerinden geleni yaparak “sui misal” olmaya devam ediyorlar..
Erdoğan, BM’de İslam ülkelerinin sanki doğal sözcüsü gibi algılanıyor. Sadece İslam ülkeleri değil, Arap dünyası, Türk dünyası, Balkan ve Kafkas halklarının, Afrika ülkelerinin doğal temsilcisi gibi..
Erdoğan üstlendiği rol itibarı ile, uluslararası arenada bu anlamda atanmamış ve seçilmemiş uluslararası bir aktör. Bu rolü ona tarih yüklüyor. Tarih hükmünü icra ediyor ve irmak yatağını arıyor.
Filistinlilerin BM’ye üyeliği konusunda Genel Kurul’da bir engel çıkması beklenmiyor. Sorun Güvenlik Konseyi’nde.. Özellikle de veto yetkisine sahip ülkelerin bu konuda takınacakları tavırda..
Aslında Filistin’in BM’ye üyeliği ile ilgili olarak Güvenlik Konseyi’nde yapılacak oylama bir samimiyet testi olduğu kadar, kim kimdir bunun bir kez daha ortaya çıkması açısından büyük önem taşıyor.
Güvenlik Konseyi’nde talebin hemen kabul edilmesi beklenmiyor.. İşte asıl bu nokta önemli. Çünkü bu durum hem BM’yi, hem de Güvenlik Konseyi’ni tartışılır kılacak.. Yeni bir tartışma başlayacak.. Bana kalırsa bu durum Filistin’in üyeliğinin kabulünden daha az önemli değil.. Bu tartışma beraberinde BM’nin yeniden yapılandırılması tartışmasını da getirecek.. Bu tartışma İsrail’i de tartışılır kılacak ve bu tartışma İsrail’i boğacak.. Ve tabii Filistin’e hayır diyenleri, İsrail’e destek verenleri de boğacak..
Erdoğan işte New York’ta bu tartışmanın fitilini ateşleyecek..
Genel Kurul’un en flaş ismi Erdoğan.. Erdoğan, Obama ile de uzun bir görüşme yaptı. Tekrar da görüşebilirler. Terör konusunda ABD destek verecek. Türkiye Suriye’ye yaptırım uygulayacak. Erdoğan Obama ile ikili ilişkiler yanında bölge ve uluslararası sorunları da konuştu.. Türkiye’nin tavrı bu sorunların çözümü konusunda yön gösterici olacak..
İsrail konusunda ne olacak onu da göreceğiz yakında. İsrail NATO ülkesi değil, AB üyesi de değil, aday da değil. Ama ABD ve AB ülkelerinin gözünde Türkiye’ye göre daha öncelikli bir konumda. İsrail Türkiye’ye karşı düşmanca planlar peşinde. Romanya’dan Bulgaristan’a hatta Gürcistan’a, Ermenistan’a, Azerbaycan’a kadar çevremizdeki ülkelerle askeri ve stratejik anlaşmalar imzalıyor.. Yunanistan’ı, Adaları Türkiye’ye karşı kendi vereceği füzelerle kuşatma altına almaya çalışıyor.. Terör örgütlerini Türkiye ve İran’a karşı kışkırtıyor. İçeride de boş durmuyor, etki alanındaki media ve politikacıları da harekete geçirmeye çalışıyor.
Erdoğan’ın BM seferi üzerindeki ilgi, iş yükünü daha da artıracağa benziyor. Türkiye dış politika konularına bundan böyle daha fazla zaman ayırmak zorunda kalacak gibi gözüküyor.. Perşembenin gelişi Çarşambadan belliydi aslında. Cumanın gelişi de Perşembeden belli. Şimdiden hayırlı Cumalar.
Selam ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi