Faruk Çakır

Faruk Çakır

İsyan ettiren para hırsı

İsyan ettiren para hırsı

Günümüz insanının kaybetmesi mümkün olan en çetin imtihanlardan biri de ‘para’ karşısındaki imtihandır. Tarih şahittir ki, para ve mal hırsına kapılan pek çok insan ve millet sonunda felâkete sürüklenmiştir. En çarpıcı olanı, Hz. Musa’nın (as) devrinde yaşayan Karun’un kıssasıdır.

Kur’ân-ı Kerim’de ve tarih kitaplarında da anlatıldığı üzere çok zengin olan bu kişi nefsine uyup, “Ben kazandım” demeye başlamış ve imtihanı kaybetmiştir.
Hazinelerinin anahtarlarını ‘kırk katır’ın taşıdığı rivayet edilen Karun, zengin olunca, fakirliğindeki iyi, güzel hasletleri kaybetmiş. Nitekim Kasas Sûresi’nin 79. âyet-i kerimesinde onun bu hâli anlatılır. Kendisini ikaz edenlere de “Bu servet, bana ancak bende olan ilim mukabilinde verilmiştir” diye mukabelede bulunmuş. Para ve mal hırsı, Karun’un helâk olmasına, para ve mallarıyla birlikte ‘yerin dibine batması’na sebep olmuş.
Bu ‘kıssa’nın Kur’ân-ı Kerim’de anlatılması elbette insanların ibret alması içindir. Nasıl ki Hz. Musa (as) zamanında Karun gibi mal ve para muhibbi insanlar vardı, bugün de benzer şekilde mal, mülk, para ve şöhret düşkünü insan ve topluluklar vardır. Belki farkında değiliz, ama para, şan, şöhret ve mal sevgisi günümüz insanları ve toplumlarını da maddî değilse de manevî olarak ‘yerin dibine’ batırıyor! Mal, para ve şöhret düşkünü insan ve toplumlarda huzur, saadet ve insaniyet olmaması buna delil değil mi?
Tabiî ki bozulmamış insan fıtratı, ‘dünya malı sevgisi’nin tahribatının farkına varıyor. Bakınız, günümüz şartlarında en zengin ülke ve topluluk kabul edilen Amerika’da bile ‘para sevgisi’ne isyan başlamış.
New York şehrinde yaklaşık 2 bin kişi, dünya finansının sembol caddesi Wall Street’te bir yürüyüş yaparak ekonomik krizin etkilerini protesto etmiş. Yürüyüşte, “Bankacıların hepsi Nazi”, “Dolardan önce insanlar”, “New York polisi milyarderleri ve Wall Street’i koruyor” yazılı pankartlar taşımışlar ve çok sayıda polisin önünde “Satıldık” diye slogan atmışlar. (AA, 1 Ekim 2011)
Kendilerini, “sendikalar, üniversite öğrencileri, öğretmenler, aileler ve işsizlerin” temsilcileri olarak tanımlayan protestocular, Wall Street’i “Amerika’nın Tahrir Meydanı” yapmak istediklerini de ifade etmişler. (Wall Street, ABD’de, New York kentinde, Manhattan’ın güneyinde, ülkenin önde gelen bazı finans kuruluşlarının toplandığı sokak. Kısa sürede zengin olmanın yolunu simgeliyor.)
Göstericiler, “Bu, patronların para hırsına karşı bir gösteri, Wall Street’e geldik, çünkü burası patronların çürümüşlüğünün sıfır noktası. Buraya artık canımıza tak ettiğini söylemeye geldik, artık buna tahammül etmeyeceğiz” diye konuşmuşlar. Protestocuların “Sıfır noktası” benzetmesi de dikkat çekici. Gözlerini para hırsı bürümüş bankacı, borsacı ve bilumum ‘para’ oyuncularının yaptıklarını belki de “sıfırın altında”ki rakamlarla ifade etmek daha iyi olur, ama New York’taki “sıfır noktası” 11 Eylül saldırısı sonrası yıkılan “İkiz Kule”yi, onun bulunduğu mevkii de simgeliyor.
Protestocuların, bankacıları “Nazi”lere benzetmesi de dikkat çekici. Aynı şekilde “Dolardan önce insanlar” sloganı da önemli. Çünkü ‘dolar’ın merkez üssünde bu sloganlar atılıyor ve ‘para hırsı’ sorgulanıyorsa; ‘insanlık’ uyanışta demektir.
Ümid edelim ki insanlığın uyanışı devam etsin ve her şeyin paradan, dolardan ve eurodan ibaret olmadığı anlaşılsın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Faruk Çakır Arşivi