Ali Ferşadoğlu

Ali Ferşadoğlu

Risâle-i Nur’dan içtimâî ölçüler - 2

Risâle-i Nur’dan içtimâî ölçüler - 2

* “Din adına ortaya çıkan”, “gayr-i meşrû”, idâre ve asâyişe zarar veren; 1 aklı dağıtıp mânevî bir divane, kalbi dağıtıp mânevî bir dinsiz, fikri dağıtıp mânevî bir ecnebi yapan; 2 “zulme sebebiyet veren tarafgir”, deccalizmin güdümündeki, “kalbleri bozan”, 3 “dinde hissesi olmayan siyasileri büyük vartalara atan”; 4 gaddar ve zalim propaganda yoluyla “aralarında hadsiz bir mesafe bulunan yalan ve doğruluğu biribirine karıştıran”,5 “menfaati esas tutan canavar”,6 “fikri hezeyanlaştıran”,7 yalancı ve insanlığın maslahatına zıt olan8 siyasetten fikren de, fiilen de kaçmalı. İşte Bediüzzaman, şeytandan ve bu çeşit siyasetten, kaçmak gerektiğini söyler.

* Bugünkü siyaset, dindarlığı törpüler. Günümüz siyaseti, yalan, faiz, israf, makam mevki uğruna dostlarına vefasızlık, helâl-haram hassasiyetinin kaybolması üzerine kurgulanmış.
* Din adına siyasete girilse, dini siyasete âlet etmeye mecbur kalma durumu ile karşı karşıya kalınacaktır. Bu da dine hucüm edilmesine ve birçok siyasî rakiplerin din aleyhine dönmesine sebebiyet verecektir. “İttihad-ı İslâm Partisi, yüzde altmış, yetmişi tam mütedeyyin olmak şartıyla, şimdiki siyaset başına geçebilir. Dini siyasete âlet etmemeye, belki siyaseti dine âlet etmeye çalışabilir. Fakat çok zamandan beri terbiye-i İslâmiye zedelenmesiyle ve şimdiki siyasetin cinayetine karşı dini siyasete âlet etmeye mecbur olacağından, şimdilik o parti başa geçmemek lâzımdır.” 9
“Yüzde altmış-yetmiş tam mütedeyyin olmak” şartına ise, toplumu oluşturan bütün katmanlar dahildir. Yani, halkın yüzde 60-70’i, öğretmenlerin yüzde 60-70’i, üniversitelerin yüzde 60-70’i, hukukçuların yüzde 60-70’i, teknikçilerin yüzde 60-70’i, basının yüzde 60-70’i, askerlerin yüzde 60-70’i, sanayicilerin 60-70’i… vs.
* Siyaset; siyasî bir düşünce ve akım olarak sahaya çıkmak; parti kurmak ve siyaset kuruluşlarında fiilen yer almaktır. Yoksa, oy vermek veya siyasete yol gösterecek ölçüleri anlatmak siyaset ve siyasetçilik değildir.
* Din, mânevî değerler herkesin mukaddes malıdır; siyasetçiler dahil kimse tekeline alamaz. Herkes, istidat ve kabiliyetine göre dini yaşayabilir, ona ayna olabilir, onun güzelliklerini aksettirebilir. 10
* Siyasî tarafgirlikle başkaları asla dinsizlikle suçlanamaz. “Muhaliflere “Dinsizsiniz” dese, onları tecavüze sevk etmektir. Din dahilde menfî sûrette istimal edilmez.” 11 Taraftarı olduğu siyasî teşekküldeki fâsık, günahkâr, hatalı insanları hoş görüp; muhalif partideki iyi, salih ve doğru insanları lekelememeli. 12
* Kur’ân’ın elmas gibi hakikatları, siyaset propagandasıyla cam parçaları kıymetine indirilmemeli. 13

Dipnotlar:
1- Hizmet Rehberi, s. 86. 2- Şuâlar, s. 306. 3- Kastamonu Lâhikası, s. 34. 4- Emirdağ Lâhikası-2, s. 177. 5- Age, 51-52. 6- Hutbe-i Şâmiye, s. 78. 7- Emirdağ Lâhikâsı-1, s. 204. 8- Sikke-i Tasdik-i Gaybî, 6. 9- Emirdağ Lâhikası, s. 386. 10-Şuâlar, s. 405. 11- Emirdağ Lâhikası, 67. 12- Hutbe-i Şâmiye, s. 52. 13- Mektûbat, s. 53.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ferşadoğlu Arşivi