Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Hürrem ve Mihrimah

Hürrem ve Mihrimah

Bu haftaki kitabımız “Hürrem ve Mihrimah” adını taşıyor. Kaynak Yayınları’ndan çıkan eserin yazarı Can Alpgüvenç.
Televizyon dizisinde anlatılan Hürrem ile kitabın anlattığı Hürrem arasında zerre benzerlik yok.
Dizideki Hürrem Sultan; “şeytanca düşüncelerin” bir ürünü, Can Alpgüvenç’in yazdığı Hürrem Sultan ise gerçek Hürrem’dir.

Dünya üzerinde, içinde yaşadığı toplumun değer yargılarına hakaret eden, yalan ve iftiralarla tarihi karalayan bizden başka kimseyi bulamazsınız.
Yerkürenin dört bir yanını dolaşın, görülecektir ki, hemen her millet, kendi tarihine sahip çıkmış, yalan ve iftiralara müsaade etmemiştir.
Biz de ise aklıselim sahibi kesimlerin, herhangi bir tarife sığdıramadığı; “Din ve Osmanlı düşmanı” malum çevreler; bu topraklarda yaşayıp, bu milletin ekmeğiyle beslendikleri halde, ısrarla öfkelerini sergilemektedirler.
Gönül isterdi ki, halkın yüzde doksanının inanmadığı iftira yüklü diziyi yapanlar kadar, tarihine sahip çıkan çevreler de doğruları anlatan diziler yapabilsinler.
Lakin nedense mümkün olmuyor. İhanet edenler varlarını yoklarını iman ettikleri şer inançlarına harcarken, dünya malının bir eğlenceden ibaret olduğuna iman edenler; sanki mahşer günü mallarıyla kurtulacaklarmış gibi cimrilik yapıyorlar.
Bu konuda çok dertliyim. En iyisi esere döneyim ve Hürrem Sultan ile Mihrimah Sultan’ı anlatan Can Alpgüvenç’in kitabına başlarken yazdıklarını paylaşayım.

¥

“Son zamanlarda, Türk adı taşıyan ama başka intisapları olan bir takım yazarlar; hem Devlet-i Aliye’ye, hem onun adil ve vatansever hükümdarlarına, hem de haremde yaşayan saray kadınlarına iğrenç bir takım iftiralar yöneltme cüret ve cesaretini göstermektedir.
Bunlar; muhtelif ‘Loca’lara kayıtlı, Osmanlı düşmanı yabancı yazar ve tarihçilerin, yalan ve mesnetsiz iddialarını tekrarlayıp, asırlarca dünyaya yön veren eşsiz medeniyetimizi yok saymakta, onu ‘kılıç ve kan medeniyeti’ olarak adlandırıp, kendilerince küçültmeye ve basitleştirmeye çalışmaktadırlar.
Harem her şeyden önce hükümdarın evidir, mahremidir. Atalarımız olan padişahların özel hukuku ve aile hayatlarına en galiz ifadelerle saldırılması, orada yaşananların aslında saptırılıp, yılışık ve erotik bir atmosfer içinde anlatılması, yine böyle kökü dışarıda bulunan bir takım şer odaklarının üflemesiyledir.
Yabancı ve yerli kuklaların, türlü entrika ve kötülük senaryoları üreterek dillerine doladıkları ve her hakareti reva gördükleri saray kadınlarımızdan biri de Kanuni’nin dindar ve hayırsever eşi Hürrem Sultan’dır.
Kökü dışarıdaki ‘Localar’ın emri istikametinde hareket eden Osmanlı düşmanı yazarlar, Hürrem Sultan üzerinden Kanuni’ye, oradan hareketle; ‘Devlet-i Ebed Müddet’ olan, ‘Devlet-i Aliye’ye’ saldırmakta, onları kötüleyerek, o azametli ve ihtişamlı devletin, nesillerimiz üzerindeki müspet etkilerini kırmaya gayret göstermektedirler.”

¥

Evet, eserde Hürrem Sultan ve kızı Mihrimah Sultan, yaptıkları hayır hizmetleriyle anlatılmış. Bazı örnekleri yarına paylaşacağım.
Eser hakkında bilgi için: Kaynak Yayınları 0216 522 11 44

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi