LütfüOflaz'la Sohbet

LütfüOflaz'la Sohbet

Kapitalizmin sonbaharı insanlığın ilkbaharıdır!

Kapitalizmin sonbaharı insanlığın ilkbaharıdır!

- Lütfü bey; kapitalizmin kalbi ABD’de halk, kapitalizme karşı giderek yaygınlaşan bir isyan hareketi başlattı. Kapitalizm karşıtı olmak denilince ilk akla gelen kişi olarak siz bu gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Kapitalizm insanlığa da, doğaya da zararlıdır. Çünkü gözünü kâr bürümüş kapitalistler ne insanlık ne doğa tanır. İnsanlık kirlenmişse, doğa zehirlenmişse, buna kapitalist sistem yol açmıştır. Gözünü kâr bürümüş silah şirketleri insanlığı da, doğayı da tahrip eden savaşlar çıkartır. Gözünü kâr bürümüş kapitalist şirketler ozon tabakasını delen, buzulları eriten, yağmur ormanlarını yok eden, havayı, suyu zehirleyen tesisler kurup, ürünler çıkartır. Öte yandan kapitalizm “Paran yoksa öl” diyen, “Altta kalanın canı çıksın” diyen bir sistemdir. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir sistemdir. Toplumun yüzde 1’inin yüzde 99’unu sömürdüğü bir sistemdir. Kapitalizm insanca, hakça olmayan adi bir düzendir. Öyleyse ne yapmak gerekir? İnsanca, hakça olan adil bir düzeni dünyada hakim kılmak gerekir. Bunun için de kapitalizme karşı isyanı yaygınlaştırmak gerekir. Bu isyanın özellikle kapitalizmin kalbi ABD’ye sıçraması çok önemli bir gelişmedir. Çünkü bugüne kadar ABD de halkın kapitalizme karşı böylesine isyanı görülmemiştir. Görülüyor ki kapitalizme isyan eden Asya’daki, Latin Amerika’daki, Afrika’daki, kısmen de Avrupa’daki halklara artık ABD halkı da eklenmektedir. ABD halkı ile Avrupa halkları, mesela Afrika halklarına göre daha iyi durumda olmalarına rağmen, artık onlar da kapitalizmin adaletsizliğine isyan etmektedir. Artık onlar da “Kapitalizm yüzde 1 için yararlı, yüzde 99 için zararlı” demektedir. Benim gibi hayatı kapitalizme karşı savaşmakla geçmiş biri için bu ne güzel bir gelişmedir. Belli ki artık kapitalizmin sonbaharıdır. Kapitalizmin sonbaharı ise insanlığın ilkbaharıdır! Kapitalizm sararıp solup kurumalı ki, insanlık yeşersin! Kapitalizm ölmeli ki, insanlık yaşasın!

DARBEYE NİYET HALKA İHANET!

- Darbeye teşebbüs ettikleri gerekçesiyle Balyoz davasında yargılanan subaylardan olan Albay Suat Aytın, mahkemede yaptığı savunmada, “Halk sokak köpeklerine bile sahip çıkıp onlar için yürürken, bize sahip çıkıp yargılanmamıza tepki göstermiyor. Halk ileride bunun hesabını verecek” diyerek halkı tehdit etti. Nasıl yorumluyorsunuz onun bu sözlerini?
Bu ülkede halk darbelerden, darbecilerden çok çekti. Darbeler, darbeciler milyonlarca insanın hayatını altüst etti. Ordu o kadar çok darbe yaptı, darbe teşebbüsünde bulundu ki; halk darbeci subaylardan yaka silkti; onlardan nefret etti. İşte bu nedenlerle halk darbeye, darbeciliğe adı karışan subaylara sahip çıkmıyor. Albay Suat Aytın gibi darbeye niyet ettikleri gerekçesiyle yargılanan subaylar ise kendilerine sahip çıkmayan halka tepki göstermekle kalmıyor, bir de “Halk ileride bunun hesabını verecek” diyerek halkı tehdit ediyor. Darbeye niyet etmekle suçlananların adeta bunu doğrularcasına halkı tehdit etmeleri, “Darbeye niyet bile halka ihanettir” dedirtiyor. Kaldı ki darbeye niyet ettikleri gerekçesiyle Balyoz, Ergenekon gibi davalarda yargılanan subaylara sadece halk değil, orduyu yöneten Genelkurmay başta olmak üzere komutanlar da, silah arkadaşları da sahip çıkmıyor. Nitekim Balyoz davası sanıklarından Albay Suat Aytın, kendilerine sahip çıkmayan halkı tehdit ederken, Balyoz davasının bir diğer sanığı olan Albay Mustafa Önsel de kendilerine sahip çıkmayan silah arkadaşlarını suçlayıp, “TSK üniforması giyip silah arkadaşlığı üzerine yemin etmiş alçakları suçluyorum. Gelecekleri için geçmişlerini satan çakalları suçluyorum. Bize karşı sergiledikleri bu ihanet unutulmayacak” diyor. Kısacası Balyoz davasında yargılanan albaylardan bazısı halkı, bazısı da silah arkadaşlarını tehdit ediyor. Hadi bunların silah arkadaşlarını tehdit etmelerini anlıyoruz da, yahu subayların kendi halkını tehdit etmesi olacak iş mi? Bu subaylar tâ askeri liseden beri bu halkın parasıyla yedirilip, içirilip, giydirilip eğitilmediler mi? Aldıkları maaşları, oturdukları lojmanları, bindikleri arabaları, kullandıkları silahları hep halka borçlu değiller mi? Bu imkanlar da onlara halkı tehdit etmeleri için değil, halkı düşmanların tehditlerinden korumaları için verilmedi mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
LütfüOflaz'la Sohbet Arşivi