Taha Kıvanç

Taha Kıvanç

Kurban olam kadir kıymet bilene

Kurban olam kadir kıymet bilene

İnsanlar kendilerinden sonra da değeri bilineceği umuduyla eser verirler; o eser hangi alanda olursa olsun... Ancak nice değer kadri bilinmeden keşfedilmeyi bekler bizim ülkemizde. Pek çok yetenek sahibini bir süre sonra ortalıktan çekilmeye zorlayan da budur: Kadir kıymetin bilinmemesi...



Galiba bu durum değişiyor. Son zamanlarda artık unutuldu sandığımız pek çok değerle ilgili sergiler düzenleniyor, konferanslar düzenleniyor, hayatı ve eserleri üzerine kitaplar yayımlanıyor...



Dün bizim gazetede okudum: Üsküdar Belediyesi vefatının 25. yılında Prof. Dr. A. Süheyl Ünver’i anma toplantısı düzenlemiş... ‘Dergâh’ dergisi çevresinde bulunduğu yıllardan kendisini tanıyan Prof. İsmail Kara’nın başkanlık ettiği oturumda hayatını en ince teferruatına kadar irdeleyip örnek bir biyografi yazmış olan Prof. A. Güner Sayar ile Beşir Ayvazoğlu, Nevzat Kaya ve Semih İrteş konuşmuşlar...



Ne güzel...





Süheyl Ünver bir tıp profesörüydü, ama ilgi alanı olarak seçtiği ‘tıp tarihi’ onu güzel sanatların neredeyse bütün dallarıyla ilgilenmeye sevk etmişti. Gençlik yıllarımda elime aldığım hemen her edebi dergide Hoca’nın bir makalesiyle karşılaşırdım. 100’den fazla kitabın üzerinde imzası vardır. Hat sanatı ve tezhiple yakından ilgilendiği bilinirdi.



Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişin sancıları beklenenden hafif olmuşsa, etraftaki pek çok nâdana karşılık, Süheyl Ünver ve çevresinin iki dönemin güzelliklerine yoğunlaşması sayesindedir.



Vefatından 25 yıl sonra da olsa kadrinin bilinmesi beni mutlu etti.



Geçmişin değerlerini günümüz insanlarının da öğrenmesi için çaba sarf eden isimlerin başında Beşir Ayvazoğlu geliyor. Edebiyatımızın önemli şahsiyetlerinden bazılarıyla ilgili en kapsamlı biyografileri o yazdı. Bir dönemin önemli ressam ve sanat eleştirmeniyle ilgili ‘Malik Aksel: Evimizin Ressamı’ biyografisini kaleme aldıktan sonra şimdi de Aksel’in resimlerinden oluşan bir sergiye ön ayak oluyor Beşir Bey...



Bu yıl Malik Aksel’in doğumunun 110. yılıymış... Eserlerinin çoğunu elinde bulunduran oğlu Murat Aksel’in Bursa Büyükşehir Belediyesi Müzesi’ne bağışladığı resimleri, Beşir Ayvazoğlu’nun girişimiyle, 19 Ekim – 2 Kasım tarihleri arasında İstanbul’da sergilenecek. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın Taksim Galerisi’nde...





Malik Aksel’in sağlığında yayımladığı beş kitap da şu sıralarda yeniden gün yüzü gördü: İstanbul’un Ortası... Sanat ve Folklor... Türkler’de Dini Resimler... Anadolu Halk Resimleri... Sanat Hayatı: Resim Sergisinde Otuz Gün...



Allah herkese Murat Aksel gibi bir oğul versin. Murat Bey, babasından kalan kitaplara dişinden tırnağından artırdığı kaynaklarla çok nadir yenilerini de ekleyerek 20 bin ciltlik kocaman bir kütüphane kurmuş Bursa’da... Babası küçükken “Ressam olmasaydım, koleksiyoncu olurdum” demiş; o da ressam olamayınca koleksiyonculuk yoluna girmiş...



Ne yalan söyleyeyim, Murat Aksel’in babası adına kitaplarını bağışlaması beni de heveslendirdi. Sadece benim değil pek çok meslektaşımın da bağışlayacağı kitaplardan oluşacak bir ‘Gazeteciler Kitaplığı’ fikri böyle doğdu. Dünya ve ülke olaylarına sağlam bir bakış edinmeye zemin teşkil edecek türden kitapları, gazetecilik eğitimi gören veya yazmaya hevesli gençlerin istifadesine sunmak herhalde iyi olur...





Güner Sayar’ın biyografisinde okumuştum: Süheyl Ünver bir yandan tıp tahsili yaparken bir yandan da dönemin önemli hocalarından hat ve tezhip dersleri alıyormuş... Sonunda ‘icazet’ alınan bir eğitim... Sınıfta en iyi Süheyl Bey imiş, ama derse koltuk değnekleriyle geldiği için teşvik edilmek istenen biri de varmış. İki hocası konuyu açmak üzere evine kadar gelince, “Ben hekim oldum; birincilik mükâfatını o arkadaşa verin, ben ikinci olmaya razıyım” demiş...



Alçakgönüllülük sonunda kazandırır. O dönem iki birinci ilân etmişler; altın kapaklı cep saatini de Süheyl Bey’e vermişler...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Taha Kıvanç Arşivi