Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Bu saldırılar bir darbe planının parçası olabilir mi?

Bu saldırılar bir darbe planının parçası olabilir mi?

Bana kalırsa kirli bir oyunla karşı karşıyayız. Dolardaki artış, borsadaki düşüş, faiz baskısı da, terör de, bana kalırsa aynı kaynaktan besleniyor. Borsa krizleri, petrol, altın fiyatları da aynı çetenin uzmanlık alanı içinde. Bu “topyekun bir savaş ilanı”dır.. Birileri düğmeye bastı.. Bu iş PKK’dan ibaret değil.

Birileri seçimlerden umudunu kesti. Anayasa değişikliği de gerçekleştirilirse, bunun kendileri için bir “son” olmasından korkuyorlar.. Onun için de ellerinden geleni artlarına koymayacaklar.. Bu onlar için varolup olmama meselesi. Saldırıyı tertipleyenlerle, halkı teröre karşı sokağa çağıranlar aynı çevreler..

Aynı çevreler işçileri, öğrencileri, emeklileri de sokağa çekmeye çalışıyor. Yani dünyadaki toplumsal hareketlere benzer bir hareket tezgahlamaya çalışıyorlar..

Açık söylüyorum, bu Türk derin devletinin bir darbe girişimidir. Piyasada kriz, sokakta eylem, terörde yükseliş, ardından siyasi kriz.. 29 Ekim öncesi ortaya çıkan bu olayların arkası gelecek.

Düşünebiliyor musunuz, 8 noktada birden senkronize bir operasyon sözkonusu.. Dışarıda bir kara harekatı başlamış durumda.

Tam da böyle bir zamanda, birileri demokratik taleplerle, açılımı engellemek için terörü bahane olarak kullanma çabasında.. Birileri “tavşana kaç, tazıya tut” diyor.. Kontrollü bir bunalım stratejisi de değil bu, kendilerini kaybetmiş, köşeye sıkışmış hissedenler bundan sonra ne olursa olsun, inceldiği yerden kopsun noktasına geldiler..

Türkiye’de Ergenekon, bölgede İsrail ve Suriye köşeye sıkışmış durumda.. Bu noktada kendi aralarında derin bir ittifak oluşmuş gözüküyor..

Düşünebiliyor musunuz, bölgeye 300 kadar terörist, ellerinde ağır silahlar ve 24 saat sürecek bir çatışma için mühimmatla geliyorlar ve kimse bunları fark etmiyor..

Böyle bir olay, içeriden destek alınmadan gerçekleştirilemez.. Ankara gözüne Kandil’i çok yaklaştırırsa, Apo’yu çok yaklaştırırsa, arkasındaki derin gerçeği kaybeder..

Bu işin içinde Apo da var PKK da, ama tek gerçek bu değil.. Bu süreçte bu yapılar sıradan bir taşeron, hepsi bu kadar.. Derin gerçek çok daha karışık. MİT bu gerçeği açıklamalı. Şamil Tayyar’ın Timaş’tan çıkan Kürt Ergenekonu, bu konuda aslında ilginç ayrıntılar içeriyor..

Türk kardeşlerim de, Kürt kardeşlerim de gerçeği görmeli artık. Kirli bir oyunla karşı karşıyayız. Türk ve Kürtlerin kanları ve gözyaşları üzerine birileri kendilerine iktidar ve servet hesabı yapıyor. Türklerin Kürtlere, Kürtlerin Türklere karşı kazanacakları bir zafer yok, ama bu kirli oyunun baronlarına karşı birlikte kazanacağımız tek bir zafer var..

Bu noktada kesinlikle, Anayasa değişikliğinden, açılımlardan, insan haklarına saygılı, katılımcı, çoğulcu, şeffaf bir hukuk devleti talebinden, derin devlete karşı verilen mücadeleden asla vazgeçilmemeli.. Asla! Bakmayın siz Bahçeli’ye, Kılıçdaroğlu’na. Onlar avukatlığını yaptıkları derin yapıların istedikleri şeyleri yapıyorlar. Sıkıyönetim asla!.. Teröristlerle mücadeleyi Kürt düşmanlığına dönüştürme çabalarına asla alet olunmamalı.. Panik yok. Kışkırtmalara kapılmak yok.

Karanlığın en koyu anı, aydınlığa en yakın olduğu zamandır.

Eğer bu krizi doğru yönetirsek, birileri kazdığı çukura kendisi düşecek, kendi oyununa gelecektir..

Bu, Kürt Ergenekonundan ve onun yan kuruluşlarından önce Türk Ergenekonunun planı gibi gözükmektedir.. İki Ergenekon da milli değildir ve ilişkileri sanıldığından daha eski, köklü ve derindir. Bu yapının merkezinde de İsrail istihbaratı vardır..

İsrail’in Türkiye’ye karşı örtülü savaş ilanının sebebini anlamak kimse için zor olmasa gerekir. Daha önceki tehditleri ile bu gün yaşananlar tencere-kapak ilişkisini hatırlatmaktadır..

Bu günden yarına bir çözüm yok. Sabırlı olmamız gerek.. 30 yıllık bir bela bu günden yarına çözülmeyecek. Ama bu günkü kritik eşik aşıldığında bundan sonrası daha kolay olacak..

Hitler, Polonya’ya saldırmak için, Almanya’nın Polonya sınır karakoluna, Polonya askeri elbisesi giydirilmiş Gestapo ajanlarınca bir saldırı düzenletti, sonra da Polonya’nın Almanya’ya saldırdığı bahanesi ile Polonya’yı işgal etti.

Biz anne katilinin cenazesinde nasıl ağladığını ve suçu başkalarına yıkmaya çalıştığını görmedik mi?

Birileri yine iş üzerinde. Darbe yapsın, Ergenekoncular kurtulsun, sonra iç savaş çıksın, birileri kandan, vurgundan beslenmeye, aynı ülkenin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerinde kendilerine iktidar ve servet üretmeye devam etsinler.. Bu arada İsrail de Türkiye’den kurtulsun..

Kimse bu kirli ve kanlı oyuna alet olmasın. Melek maskeli şeytanlara dikkat! Selam ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi