Mehmet Şeker

Mehmet Şeker

Kemal Bey'in bulduğu çözüm

Kemal Bey'in bulduğu çözüm

Vicdan sahibi herkesin yüreğini yakan Hakkâri'deki terör saldırısı üzerine, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "tek suçlunun hükümet" olduğunu söyledi ve "istifa seçeneğini düşünülmesi gerektiğini" beyan etti.

Muhalefetin görevidir eleştirmek.

Ülkenin daha iyi yönetilmesine yardımcı olmak maksadıyla yapılır her türlü eleştiri.

*

Bu tavsiyeden sonra veya önce hükümet belki düşündü istifa seçeneğini... Orasını bilemeyiz.

Fakat biz hükümet görevi bırakırsa ne olabilir diye düşünebiliriz.

Ne olur, ne olmaz, bir bakalım.

*

Başbakan istifa mektubunu yazar, Çankaya'ya çıkar, Cumhurbaşkanı Gül'e arzeder.

Cumhurbaşkanı istifayı kabul etse bile yeni hükümet kurulana kadar göreve devam edilmesi ricasında bulunur.

Hükümet kurma görevini sıradaki partiye verir.

Meclis'te sayıcı ikinci büyük partiye; Yani CHP'ye.

Kılıçdaroğlu kolları sıvar, şu bakanlığa filanca, bu bakanlığa falanca diyerek listeyi oluşturur.

Elinde yeni hükümet listesiyle Çankaya'nın kapısını çalar.

Ardından yeni hükümet TBMM'de oylanır.

Güvenoyu alamaz.

*

"ey unutkan ve kendine meyleden kalbim!

sen söyle benim bu yağmurdan nasıl kurtulacağımı" der Selim Erdoğan, "Yürüyüş" adlı şiirinde.

Kemal Bey de şairane davranıp kalbine sorsa...

Ve güvenoyu alamayacağı öngörüsüyle, kabineyi oluştururken MHP'yi dâhil etse bile yetersiz kalır.

İşi sağlam tutalım, CHP ve MHP'nin sandalye sayısıyla güvenoyu alamayız, BDP'yi de hükümete katalım deseler, yine yetmez.

Kaldı ki AK Parti o şekilde kurulan koalisyon hükümetine destek verse bile, üç gün mü sürer ömrü, üç hafta mı, üç ay mı?

CHP, MHP ve BDP'den oluşacak bir kabinenin uyum içinde çalışacağını düşünebilir misiniz?

Velhasıl üç vakte kadar dağılır.

*

O durumda erken seçim devreye girer.

Apar topar seçime gidilir.

Gidilir de ne olur?

Bugünkünden farklı bir tablo mu çıkar ortaya?

"Madem bir şey değişmeyecekti, niye yaptık biz bu seçimi" diye sormaz mı herkes birbirine?

Ülke hizmet beklerken, çözüme kavuşturulması gereken binlerce sorunu varken, ihtiyacımız olan şey, Meclis'te hükümet kurma oyunu oynamak ve bir sonuç alamayınca seçime gitmek midir?

Kemal Bey'in bulup bulacağı çözüm yolu bu mudur?

LİNÇ KÜLTÜRÜ

Diktatördü, ülkesini baskıyla yönetti; dışarıda ise herkese meydan okudu.

Muammer Kaddafi'den söz ediyoruz gayet tabii.

Dünyanın gördüğü en ilginç karakterlerden biriydi.

Birleşmiş Milletler salonunda bile dünyaya kafa tutarak, BM sözleşmesini yırtmıştı.

Sonunda devrildi.

Ve cesedi sokaklarda sürüklendi, tekmelendi.

İşte burası kabul edilebilir bir şey değil.

Hiçbir zaman Kaddafi'ye sempati duymadım, "Yeşil Kitap"ının elden ele dolaştığı dönemde bile yakınlık hissetmedim ama bu yapılan çok üzücü.

Kim olursa olsun, öldükten sonra iş bitmiş demektir.

Yeryüzüne gelmiş ve gelecekler arasındaki en zalim diktatör dahi olsa, aşırıya kaçıldığını ve hiçbir kitaba sığmayacağını görüyoruz.

Bu kadarı fazla!

Baştayken taparcasına itaat etmek ile öldükten sonra cesedini tekmelemek arasında bir yer olmalı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Şeker Arşivi