Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

İkinci el giysi yerine tencere tava lazım

İkinci el giysi yerine tencere tava lazım

Van Erciş ve köylerinden ulaşılmayan ev ve kişi kalmadı. Belli kesimlerin tüm engellemelerine rağmen, devlet ve millet gözünü budaktan esirgemeden ulaştı.

Şimdi artık insanlarımızın dramları haberlere konu olmaya başladı. Medyanın malum tarafı, bu hikâyelerden medet umar oldu.

Cumhuriyet tarihi boyunca, devlet hiçbir depreme böylesine sahip çıkamamıştı. Devlet, milletin devleti olunca böyle oluyor demek ki.

Sivil toplum örgütlerinin ve hayır kurumlarının böylesine birlik ve beraberlik içerisinde hareket ettiklerine de ilk defa şahit olundu.

¥

Dünya yaratıldıktan sonra ilk canlı Hz. Adem ile Havva’dır. Üçüncü canlı ama görülmeyen varlık ise şeytandır.

İslam başta olmak üzere diğer inançlar bunun böyle olduğunu kabul ederler. Yani insan ile birlikte şeytan da yeryüzündeki mesaisine başlamıştır.

Millet olarak Van depreminde iyi sınav verdik. Elbet böyle güzel bir sınavı şeytanlar engelleyecek ve şeytanlıklarını yapacaklardı, yaptılar da.

Yalnız bu sefer şeytan yenildi. Eğer bir kısım çevreler; “insani bir edeple” hareket etselerdi, belki daha çok depremzedeye ulaşılacak ve yaralara merhem olunacaktı.

Geçelim.

Deprem bölgesine en hızlı ulaşanlardan birisi de; hayırdan hasenattan nasibini almamış belli çevrelerin üzerine üzerine gittiği Deniz Feneri’ydi.

Deniz Feneri Doğu Anadolu temsilciliği, depremden beş saat sonra Erciş’teydi ve ilk yaralılar, Deniz Feneri’nin dağıttığı battaniyelere sarılmaya başlamıştı.

¥

Deniz Feneri Doğu Anadolu Temsilcisi Ali Karayılan deprem bölgesinde şu bilgileri veriyordu:

“Depremden yaklaşık 5 saat sonra buradaydık. Gıda ve battaniye dağıttık. Hatta enkazdan çıkarılan yaralılar sahra hastanesinde Deniz Feneri battaniyelerine sarıldılar.

Deniz Feneri olarak Van depreminde bütün gücümüzle çalışıyoruz. O günden beri hiçbir gece 4 saat uyku uyamadık.

15 personel 25 gönüllüden oluşan 40 kişilik bir ekiple Van Erciş’te 150 adet prefabrik evden oluşan “Deniz Feneri Prefabrik Afet Evleri Mahallesi” kurmaya başladık.

Bu evlerde yaklaşık 1000 kişi barınacak. Kurduğumuz evler 14 metrekare. Elektrik tertibatlı. Halısı, ranzası, yatağı, battaniyesi, yastığı, gıdası, suyu, ısıtıcısına varıncaya kadar tamamlayıp teslim ediyoruz.

Depremden zarar gören tüm bölgeye yapılacak yardımlarımızın mali değeri yaklaşık 1 milyon dolar. Bütün gücümüzle depremzedelerin yanında ve yöresindeyiz.”

¥

Evet defalarca hatırlatıldı, deprem bölgesinde ikinci el giysi çokmuş. İçinden iyileri seçildikten sonra giyilmeyecekler çamurlara gark oluyormuş.

Hakikaten elbise gönderilecekse yeni olmalıymış. Bir de kış sebebiyle monta çok fazla ihtiyaç varmış. Daha doğrusu 2. el hiçbir şey gönderilmemeliymiş.

Giysinin, battaniyenin dışında acil ihtiyaç maddelerinden bazıları da şunlarmış.

Nevresim takımı, yastık, yorgan, halı, yatak, mutfak malzemesi ve karma gıda kolisi.

İlk günlerin kargaşası geçti, daha bilinçli ve işe yarayacak malzemeler gönderilmeliymiş.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi