M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Allah’a Kurbanlığımız Var mı Acep?

Allah’a Kurbanlığımız Var mı Acep?

Kolay bir iş değil.

Söylemek, yazmak, anlatmak çok kolay!

Ama bunu yaşamak, gereğini yerine getirmek çok zor, gerçekten zor!

Hz.İbrahim, peygamberler zinciri içinde en çok sınava tabi tutulanlardan.

Hem de az-buz değil, çok azim ve yaman sınavlar bunlar.

Bunların en önemlisi de, ihtiyar yaşında ancak sahip olabildiği ciğer paresi İsmail ile verdiği büyük sınav!..

Evladını Allah yolunda fedâ etmek/kurban etmek, her babayiğidin harcı değildir!

İbrahim aleyhisselam bu yiğitliği gösterdi, oğlunu Allah’a feda etmeye/kurban etmeye azmetti. Ve bu sadakati sebebiyle de, o büyük sınavlardan birini daha kazanmış oldu.

Yoksa, ne insanın hayvan boğazlar gibi kesilmesi Allah’ın muradıydı, ne de İbrahim oğlunu kesmekten zevk alacak sadistçe bir duygunun esiriydi!

Bu, insanoğlunun Allah’a teslimiyetinin en zirve örneğini teşkil ediyordu.

Bu örnekle Rabbimiz, kendisine teslim olup kurbiyyet kesbedenlere (yakınlık kazananlara), verdikleri sözü tutup sadakat gösterenlere vereceği büyük ödülleri bizlere göstermiş oluyordu.

Yoksa kurbandan amaç, pagan inancında olduğu gibi ne ilah için kan dökmektir, ne de İlaha et sunmak!

Yüce Allah bunlardan müstağnidir, Yaratıcı kudretin bunlara ihtiyacı yoktur.

Amaç tamamen bir sınavdır.

Bu nedenle kurban, Allah’a teslimiyetin bir ifadesi, kurbiyyetin bir göstergesidir.

***

Benzer sınavdan başarıyla çıkan başka bir Peygamber de Hz. Zekeriya aleyhisselamdır.

Dönemin iktidarına karşı zayıf düştüğü bir anda yaptığı ısrarlı dua neticesinde Allah Teala kendisine Yahya’yı nasip etmişti.

Hem de kendisi ihtiyar ve eşi kısır olmasına rağmen.

Zekeriya (a.s), bu en değerli varlığını, evladını, Allah yolunda fedâ ve kurban etmeye zerre kadar tereddüt göstermedi.

Oğlu Yahya, şer bir iş için istediği fetvayı alamayan zalim bir kral tarafından başı kesilerek şehit edilmişti çünkü.

Çarmıha gerilerek ölüm sehpasına çıkarılan Hz.İsa’nın sınavı da bir başka kurbanlık olaydır.

Annesi Hz.Meryem az mı çile çekmiş, az mı iftiraya uğramıştı!

Ya ninesi Hanne Hatun?

Mabed’e adadığı biricik kızı Meryem’inin acısına taşlar dayanamamış ama o dayanmıştı. Tüm zorluklara göğüs gerip dimdik ayakta kalarak kızını Mesih’in annesi yapma şerefine nail olmuştu...

Eğer bugün milyarlarca insan, Hz.İsa’yı, Hz. Meryem’i, İmran’ı ve Hanne’yi biliyor ve hayırla yâd ediyorsa bu, onların Allah’a karşı teslimiyetinin, sadakatinin, sabır ve tevekkülünün güzel sonuçlarıdır.

***

Kurban ibadetini bizlere tevarüs ettiren Peygamberimizden böyle bir günde söz etmemek mümkün mü?

Zaten O da, dedesi Abdülmuttalip’in duası ve kurbanlık Abdullah’ın yâdigârı değil miydi?!..

Bir bedevinin Peygamberimize gelerek “ey iki kurbanlığın oğlu” diyerek hitap etmesi bu sebeptendi.

Bedevinin kastettiği kurbanlıklar, soyundan geldiği ceddi Hz.İsmail (a.s) ile babası Abdullah idi. (Bkz: Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, Beyrut, 1988, c: 1 s: 199, hadis no: 606).

Bizim de böyle Allah yoluna verebileceğimiz, O’nun dinine hizmet etmek üzere vakfedebileceğimiz kurbanlıklarımız var mı acaba?

Olsun inşallah.

“Kurbanlık hayvanları Allah için kesiyoruz ya” diyorsanız eğer, lütfen yazıyı bir daha okuyun.

Bayramınız kurban olsun, kurbanınız da bayram.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Parlaktürk Arşivi