Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Harem ve Cariyelik

Harem ve Cariyelik

Bugün, yalan yanlış tarihi çöplüğe atan ve zihnini karmaşadan kurtarmak isteyenler için harika bir çalışmadan söz etmek istiyorum.

Öğrendiklerinin yalan ve yanlışlardan ibaret olabileceğine inanan; yalan, yanlış ve hatalı bilgilerinden kurtulmak isteyenler için doğru tarihi anlatan bir eser yayınlandı.


Türkiye Büyük Millet Meclisi, Milli Saraylar Yayınlar Dairesi, doğru tarihi gün yüzüne çıkarma çalışmalarına bir yenisini ekledi.


Özellikle mevcut iktidarın öz verili gayretleriyle başlayan doğru tarih araştırması ve halka duyurulması adına çok güzel bir çalışma olmuş.


Milli Saraylar Daire Başkanı Yasin Yıldız yönetiminde, Yayınlar Dairesi Başkanı Fahrettin Gün ve ekibinin; “doğru tarih, belgeli tarih” hizmeti takdire şayan.


Beylerbeyi Sarayı Müdür Yardımcısı Cengiz Göncü’nün uzun araştırmalar ve binlerce kaynak eseri inceleyerek kaleme aldığı eserin adı, “Harem ve Cariyelik.”


¥


Ezber bozan bir kitap denilse yeridir “Harem ve Cariyelik”e.


Ezber bozan derken, yalan ve yanlış bir tarihi, akıl ve mantık süzgecinden geçirmeden sadece nefsi arzularla değerlendirenler için ezber bozan demekteyim.


Malum bir televizyon kanalında, Cihan İmparatoru Kanuni gibi adı duyulduğunda şerefli ve haysiyetli her insanın ceketini iliklediği bir Padişah ve haremi anlatılıyor.


Oysa belgelere bakıldığında cariyeler şöyle dursun, padişahların haremine Valide Sultan’ın izni olmadan, ne hanımları ne çocukları girebiliyor.


Osmanlı Padişahlarının haremi, tarih kitaplarında veya dizilerde anlatıldığı gibi yol geçen hanı değil.


Sadece Osmanlı nefretçilerine baktığınızda Padişların yatak odası zevk evi gibi anlatılıyor.


“Harem ve Cariyelik” adlı eserde Padişahların haremi ve cariyelerin konumları tüm detaylarıyla anlatılmış.


Osmanlı düşmanlığı yapanların yazdıkları ve konuştukları gibi olmadığı ortaya konulmuş.


Eserle ilgili olarak geçen hafta içinde TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in de katılımıyla Dolmabahçe Sarayı’nda bir tanıtım toplantısı vardı.


Toplantıya girdiğimde, “devlet bu olmalı işte” dedim. Şimdiye kadar gelen iktidarlar, bırakın tarihle ilgilenmeyi, tarihi mekânları bile halktan gizlemişlerdi.


Şimdi ise devlet; hem doğru tarihi gün yüzüne çıkarıyor hem de sarayları, kasırları, halkın istifadesine sunuyor.


¥


Eserin tanıtım toplantısına İlber Ortaylı, “Harem ve Cariyelik” üzerine konuştu.


Eserde “Harem ve Cariyelik” meselesinin doğru anlatıldığını, televizyonlarda anlatılan Harem ve Cariyelik ile gerçek Harem ve Cariyeliğin bir alakası olmadığını söyledi.


Eserin yazarı Cengiz Göncü ise şu satırların altını çizdi:


“Ne var ki, Osmanlı Sarayı’nda harem, izin verilenler dışında girilebilen, izlenebilen bir alan değildi.


Bu konuyla ilgili yazılanlar, çoğunlukla batılıların aslı olmayan ve görsel bir tanıklığa da dayanmayan hayali anlatımlarından ibarettir.”


Bu ifadeler yetiyordu “Harem ve Cariyelik” meselesini anlatmaya. Arızalı zihinler, tarihi olaylara bakarken, “Ne olmuş” diye bakamıyor ne yazık ki.


Nefsi arzularını engelleyemedikleri için “Neden şöyle olmamış” diye bakıyorlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi