Engin Ardıç

Engin Ardıç

Bizi suç işlemeye teşvik edersiniz

Bizi suç işlemeye teşvik edersiniz

Kredi kartlarına "tek limit" getiriyorlarmış, sekiz ayrı bankadan yirmi tane kredi kartın da olsa, gelir durumuna göre hepsine ortak merkezden tek ve ortak bir limit tanıyacaklarmış...
Diyelim iki bin lira... Kredi kartlarının toplam kredi sınırı bunu geçemeyecek, yirmi kartının her biriyle ancak yüzer lira harcama yapabileceksin!
Görünürde adil. Borç sarmalına girip kaybolmanı, "borcu borçla ödemeye" kalkıp hepten batmanı önlüyor. Çünkü bir kartın dönem borcunu öbür karttan nakit çekip kapatmaya çalışan şaşkınlar da var...
Fakat kredi kartı olayını da "fiilen" öldürür. "Pazarı" bitirir.
Herkes tek kartla, tek bankayla yetinir. (İşe yaramıyorsa, eşek miyim birçok bankanın kartına durduk yerde bir de "aidat" ödeyeyim, üstelik cebimde kalabalık etsin?)
Hem kredi kartlarının işlem hacmi son derece daralır, hem bankaların ciroları, hem de kazançları. Limit yetmeyince "taksitle alışveriş" de biter. Yani, imalat sektörü de hizmet sektörü de iki seksen yere serilir.
Böyle liberalizm olmaz. Her banka isterse adam başı seksen kart dağıtır, sekiz milyon lira da limit verir, banka zarar ederse eder, vatandaş da ölürse ölür. Kendi sorunlarıdır.
Bu uygulama, vatandaşın "resmi gelirini" gözönünde tutuyor. "Kayıt dışı geliri" unutuyor.
İki bin lira kazanır görünenin gerçek geliri on bin lira çıkabilir çünkü!
İnanmıyorlarsa gazetecilere sorsunlar, "bordroda" görünen maaşları kaç liradır, "telif hakkı" olarak gösterilen "asıl ücretleri" kaç liradır? Birinin ötekine oranı nedir? (Bu ülkede kişi başına düşen milli gelirin on bin doları geçtiği söyleniyorsa, kalıbımı basarım, gerçek rakam yirmi bine yakındır...)
Elbette kredi kartı meselesi, "garibanı" ilgilendiren bir mesele değildir. Asgari ücretliyi, emekli memuru adam yerine koyup bir kart bile vermiyorlar.
Fakat esnaf... Orta halliler... Hele hele tüccar... Hele hele burjuva...
Genel bir ödeme sıkıntısı mı yaşanıyor da şimdi tek limite bağlayacaksınız?
Türk milleti borcuna sadıktır. Kredi kartı borcunu en düzenli ödeyen de, size tuhaf gelebilir, üst gelir grubu değil, alt gelir grubudur. Tüccar borcunu takar, garibim memur namus meselesi yapar, ceketini satar gene öder.
Yani, ülkemizde hissedilir bir kredi kartı ödeme sorunu yoktur. ("Muhtemel" bir krize karşı önlem alınıyormuş.) Göze batan bazı magazin dramları "münferit" olaylardır. "Kredi kartını ödeyemedi, köprüden atladı" tarzı haberleri basın özel bir şehvetle abartır (kimisi de hükümete uyuzluk olsun diye.)
Bakın ben SSK emeklisiyim, birinci dereceden, maaşım bin beş yüz liracık. Bununla yaşamam mümkün olamayacağı için de, "telifle" yazı yazıyorum.
İmdi... Siz bana bin beş yüz liralık kredi kartı limiti koydunuz diyelim... Ertesi gün de eşimle Avrupa'ya gideceğim, tatile... (Kahvede okey oynayan emeklilerden değilim.)
Yapacağımız masraf, neresinden bakarsan bak, bir hafta-on günlük gezi için, otel dahil üç, hatta dört, belki beş bin avro... Yani on-on beş bin lira. Ailemizin tatil bütçesi.
Kartın limitini uçak biletlerimizi alırken doldurdum bile, hatta geçtim.
Ne yapacağım? Otel rezervasyonunu kartımla yapıp, gidince otele nakit ödeyeceğim. Orada kuru ekmeğe talim etmeyeceğimize göre de, gurbet ellerde sıkışmamak için, tatilin eziyete dönüşmemesi için yanımızda epeyce bir para götürmek zorundayız. Koyduğunuz "yurt dışına nakit çıkarma" limitini aşacağız.
Yani, bizi fiilen döviz kaçakçılığına teşvik etmiş olacaksınız. Allah size de bereket versin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Engin Ardıç Arşivi