Yener Dönmez

Yener Dönmez

Menderes’in ardından

Menderes’in ardından

Menderes ailesinin son temsilcisiydi Aydın Menderes.
Merhum Başbakan canından daha çok değer verdiği milletine emanet etmişti Aydın Menderes’i.
Rahmetli Adnan Menderes’in bir yadigarıydı bu millete.
Dün Türk bayrağına sarılı olan cansız bedenini Hacı Bayram’dan dualarla, tekbirlerle uğurladık İstanbul’a.
Bugün Fatih’te kılınacak cenaze namazının ardından üç demokrasi kahramanının yanıbaşına defnedilecek.
Çileyle örülmüş bir hayat sürdü Aydın Menderes.
Dileriz merhameti sonsuz olan Yüce Yaratıcının rahmetiyle huzura erişir.
Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu ve Adnan Menderes.
Menderes ailesinin Türk milletinin gönlündeki müstesna yeri belli.
Benim ailemde de farklı bir yeri, ayrı bir değeri vardır Rahmetli Menderes’in.
Bundan dolayı Menderes’in idamından sonra dünyaya gelen amcaoğlumun adı Adnan, ağabeyimin adı ise Menderes.
Her fedakar, kadirşinas, diğerkam Türk ailesi gibi benim ailem de vefa borcunu böyle ödemek istemişti demokrasi kahramanına.
Biz doğduğumuzda Merhum Adnan Menderes yoktu ama bıraktığı büyük miras, emsalsiz eserler ve onun izinden giden bir evladı vardı.
Aydın Bey de tıpkı merhum babası gibi kendisini bu vatana hizmete adamıştı.
İlk dikkatleri Refah’tan milletvekili seçildikten sonra Meclis’te yaptığı bütçe konuşmasıyla üzerine çekmişti.
Manifesto olarak tarihe geçen o konuşmasının ardından Erbakan sonrasına dair sohbetlerde O’nun adı ilk sıralarda geçiyor; Erbakan’ın veliahtı olarak addediliyordu.
O manifestodan kısa bir süre sonra yaşadığı talihsiz kaza, gelişmelerin seyrini değiştirdi.
Ama yılmadı, mücadelesini sürdürdü.
Ta ki son nefesine kadar.
Aydın Menderes’le bir süre önce kendi köylerinin adını verdikleri Çayyolu’ndaki “Çakırbey Villaları”ndaki konutunda çok geniş bir söyleşi gerçekleştirmiştik.
Aydın Bey o söyleşiyi kendi özel internet sayfasına da koymuştu.
Medyada geniş yankı bulan “Cindoruk, Menderes ailesinin avukatlığını hiç yapmadı” açıklamasını ilk kez o söyleşide yapmıştı.
Darbelerin ızdırabını iliklerine kadar hisseden bir ailenin çocuğu olan Aydın Menderes, o günlerde Hüsamettin Cindoruk’un “28 Şubat hedefine ulaştı” yönündeki açıklamasına hayli içerlemişti.
Aydın Bey o gün bize, 28 Şubat’ın, aradan yüzyıllar geçse de Türkiye’de demokrasi ve hukuk devleti adına kara bir gün olarak hatırlanmaya devam edeceğini vurguladıktan sonra, 28 Şubat’ın kamufle edilmeye çalışılıp kitabına uydurulmak istendiğini anlatmıştı.
Menderes, buna rağmen kamuoyunun 28 Şubat’ı tıpkı 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül gibi bir askeri müdahale, bir darbe olarak kabul ettiğini söylemişti.
28 Şubat Postmodern Darbesi’ni savunan Cindoruk’un Menderes ailesine yakınmış gibi gözükmesinden rahatsızlığını dile getirerek, şunları ifade etmişti:
“Cindoruk, söylemleriyle, tutumuyla bize yakın olmadı. Bir yanlış bilgi var. Cindoruk hiçbir zaman babamın avukatı olmamıştır. Adnan Menderes’in imzasını taşıyan herhangi bir vekalete haiz olmamıştır. Ayrıca Menderes ailesinden başka bir Menderes’in avukatlığını da üstlenmemiş, vekaletnamesine haiz olmamıştır. Cindoruk kendisi Menderes’in avukatı olarak tanıtıldığı durumlarda sessiz kalmış, bunu tekzip etmemiş, adeta kendisinin böyle tanıtılmasında pişkince bir memnuniyet içerisinde gözükmüştür. Ancak hiçbir zaman Adnan Menderes’in avukatı olmamıştır. Öyle bir şerefe nail olmamıştır.”
Evet Menderes’in Cindoruk serzenişi böyleydi. Sonrasında Türk demokrasisinin geldiği noktayı ve öngörülerini bir aydın bakış açısıyla bizimle paylaşmıştı.
Sohbetimizin bir yerinde Anadolu’daki Menderes izlerine dair anekdotlar aktardığımızda yüreğindeki o derin hüznün gizlenmesi imkansız hale gelmişti.
Uzun uzadıya rahmetli anne ve babasıyla ilgili hatıralarını, siyasete atılışını, Refah’lı yıllarını, rahmetli Prof.Dr. Necmettin Erbakan ve Başbakan Tayyip Erdoğan’la ilgili değerlendirmelerini aktarmıştı.
Engellerle dolu hayatını bir kenara bırakmış, Türkiye’nin geleceğine dair meselelere kafa yoruyor, düşünce geliştiriyordu.
O şimdi gerçek dünyasında.
Kendisine olan ilgiden de anlaşılacağı üzere 65 yıllık yaşamında gök kubbede hoş bir seda bıraktığı kesin.
Mekanı cennet, ruhu şad olsun (Amin).

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yener Dönmez Arşivi