Fransa’nın yasalaştırmaya çalıştığı Ermeni soykırım tasarısı unuttuklarımızı hatırlatıyor. Tarihin Arka Odası köşesinde Murat Bardakçı tarihin unutulmuş sayfaları arasında kalan Katerin’in hikayesini güncelledi veya yeniden gündeme getirdi ve hatırlattı. Meğerse Catherine Segurane, Barbaros’un Nice kuşatması sırasında ‘poposuyla’ Türkleri püskürtmüş. Kale burçlarından poposunu sergileyen ve gösteren Catherine Segurane kendi tarzıyla veya Fransız tarzıyla, ahlak timsali Türk leventlerini şaşırtırken, Fransız askerlerine moral vermiş! Jeanne d’Arc’ın İngilizlere karşı oynamış olduğu rolün bir çeşidini Catherine Segurane de Türklere karşı oynamış. Hâlâ Fransız hatunların ‘kıç gösterme’ gelenekleri, başka biçimlerde devam ediyor. Daha doğrusu Ermeni tasarısı veya yalanlarının pazarlanması konusunda dişiler sahne alıyor. Kimileri Sarkozy ile eşi Bruni’nin Türkler üzerine bahis oynadıklarını ve adeta Ermeni tasarısının Sarkozy’nin Bruni’ye doğum armağanı olduğunu iddia ediyor. Bilindiği gibi, Bruni-Sarkozy çiftinin bir kız bebekleri olmuştu. Eskiden sadr-ı azamların kellesi üzerine sarayda bahis oynandığı gibi Fransa’da da bahisler Ermeni tezleri üzerine oynanıyor. Fransız kabinesi kadınların fendi (hilesi-tuzağı) altında bulunuyor. Le Canard Enchaine gazetesi bir bakanın ağzından bu hususta farklı bir unsurun ağır basmış olabileceğine dikkat çekiyor: “Sarkozy bunu Carla Bruni’ye şirin görünmek için yapıyor. Tutkusu ona böyle aptallıklar yaptırabiliyor...” Anlaşılan Türklerin kin timsali dilberlerden çekeceği var. Yahudilerin İngiltere’yi, güzel Yahudi dilberlerini soylulara vermesi sayesinde ele geçirdikleri söylenir. İngiltere ve ABD’de Yahudiler melezleşmiştir ve melezleşmenin yoğunlaştığı yerler ise tepelerdir. İngiliz seçkinler bu evlilikler yoluyla neredeyse kısmen Yahudileşmişlerdir. Bugün İngiltere Başbakanı Cameron’un ve Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin Yahudi kanı taşıması tesadüf müdür? Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy dahi, Hitler’den neredeyse 15-20 yıl önce Yahudilerin Almanya üzerindeki nüfuzlarına dikkat çekmişti.

¥

İngiltere’nin dilberler sayesinde nasıl siyaseten Yahudileştirildiğini George Armstrong’un Rothschild Para İmparatorluğu/ Derin Yahudi Devleti kitabı sayfaları arasında gezinerek takip edebilirsiniz. Carla Bruni’nin rolü gizli olabilir lakin soykırım tasarısının sahibi, iktidar partisi UMP Marsilya Milletvekili Bayan Valerie Boyer’den başkası değildir. Yani tasarının arkasında yine bir dilber vardır. Nedense Batılı bayanlar Ermenilere arka çıkmakta ve Türklere kök söktürmekte epey mahirler. Bunu sadece Fransa’da değil aynı zamanda başka bir cephede ABD sahasında da görmekteyiz. Ermeni yandaşı bayanlar panter gibiler. Bunlardan bazılarının tek sermayesi dişilikleri. Fransa’da Bruni-Boyer ikilisi karşımıza çıkarken ABD cephesinde de yine bir ikiliyi görmekteyiz. Geçen dönemde ABD’de Ermeni tezlerini raftan indiren dönemin Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi olmuştur. Hempası ise Kim Kardashian. Kardashian herhalde kardeşler demektir lakin Kardashian bu tasarılarla birlikte aslında kardeşlik köprülerini yıktığının ve zedelediğinin farkında mıdır? Yoksa ‘zehi gaflet’ mi demektedir? Keza kini görüş alanını daraltmış ve basiret mesafesini köreltmiş midir? ABD’de tasarı gündeme geldiğinde haliyle şu soru ortaya atıldı: Fitili kim ateşledi? Yine Ermeni-Türk yangınının gerisinde Ermeni dilberlerini veya müttefiklerini görüyoruz. Geçmişte de yani Gaziantep’in işgalinde de böyle olmuştu.

¥

27 Kasım 1919 gecesi Ermenilerin ileri gelenlerinden Hırlakyan’ın evinde işgal komutanının şerefine bir balo tertiplenir. Balo’da Komutanın dansa davet ettiği genç Ermeni kızı “Sizinle dans etmekten mazurum. Çünkü kendimi esarette hissediyorum Kale de Türk Bayrağı dalgalandığı sürece, sizinle dans edemem!” diyerek teklifini reddeder. Bunun üzerine askerlerine derhal emir veren Komutan, Kaledeki Türk Bayrağını indirtir. Bunun üzerine Ulu Cami İmamı Rıdvan Hoca kalede Türk Bayrağı dalgalanmadıkça Cuma namazının geçersiz olduğunu söyleyerek cihad fitilini ateşler. Zincirleme reaksiyon böyle bir Ermeni dilberi sayesinde başlar. Ermeni dilberlerin rolü anlatmakla bitmez. Kardashian 10 Aralık 2010’da 5.5 milyon takipçisi olan Twitter adresinden Pelosi’nin telefon numarasını vererek “Ermeni tasarısının gündeme alınması için herkes bu numarayı arasın” çağrısında bulunmuştur. Kardashian, daha sonra da bizzat Demokrat Partili Pelosi’yi arayarak, tasarıyı Genel Kurul gündemine almasını da ister. Atlantik’in iki yakasındaki dilberler mezarlardan kin devşirmekle meşguller. Cins-i latifin böyle işlerle uğraşması reva mıdır? Yoksa bunların kimyaları çelikten mi?

Çivi çiviyi söker babından Saba Tümer üslubuyla soracak olursak; acaba bu dilberler Türklerden ne ister?