Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Dediler ki?

Dediler ki?

Dediler ki, F-16’lar sivil köylüleri vurmuş. 35 ölü. Tam bir katliam. Muğlalı kurşuna dizmişti. Bunlar bombaladılar.. İddia doğru ise tam bir rezalet, vahşet.. Olacak şey değil.

Dediler ki, askere yanlış koordinat verilmiş. İstihbarat kaynakları yanlış bilgi vermiş. Daha önce dağı taşı bombalatmışlar, şimdi de sivil halka karşı operasyon yapılmış.. İddia doğru ise tam bir rezalet. Olacak şey değil.

Dediler ki, istihbarat doğru. Oradan PKK’nın adamları operasyon için militan, silah ve cephane gönderecekti.. Son anda plan değiştirildi ve kaçakçılar o vadiye yönlendirildi. Böylece PKK TSK’yı oyuna getirmiş oldu.. İddialar doğru ise rezalet..

Dediler ki, bunlar masum köylüler değildi. PKK zaten bu bölgeden köylü, kaçakçı gibi sızıyor.. Aslında bu kişiler, hem silah ve militan geçişi sağlıyor, hem de petrol ve sigara, hatta uyuşturucu kaçakçılığı yapıyorlar.. İddia doğru ise PKK işin içinde ve terörden öte, ya da kaçakçılıkla maskelenmiş bir terörist faaliyet söz konusu. İddialar doğru ise burada iç içe geçmiş bir oyun var.. Devletin bu durumu daha önce değerlendirmiş ve açıklama yapmış olması gerekirdi.

Dediler ki, bunlar kaçakçılık yapan sıradan köylülerdi. Buradan zaten yıllardır mazot kaçakçılığı da yapılır, sigara kaçakçılığı da, çay kaçakçılığı da, Türkiye’den öbür tarafa, öbür taraftan Türkiye’ye geçişler hep olmuştur. Bölgedeki güvenlik görevlileri de bu işten paylarını alırlar, PKK da payını alır. İddia doğru ise bu da başlı başına bir rezalet..

Dediler, bütün iddialar doğru, hiçbiri doğru değil. Zaten bu güzergah yolgeçen hanı gibi. Bu akışkanlık içinde aileler de gider gelir, mafya da, teröristler de.. Dün savaşçı, bugün kaçakçı, yarın korucu da olabilir bu insanlar. Anası Kürt, babası Arap, kendi Türk vatandaşı, Irak Kürdistanı’ndan da kimliği olabilir.. Kim kimdir belli değil. Oradan geçen İranlı da olabilirdi, Suriyeli de.. Bir başkası da olabilirdi.

İddialar doğru ise, normal bir ülkede bunlar olmaz..

Bunlar suçlu da olsa insan. “Canlı gördüğün her şeye ateş et” emri verilemez.. Esas olan canlı ele geçirmektir. Uyarı ateşi açmak, doğru istihbarat yapmaktır..

Her suçun cezası ölüm değildir.. Suçluların da hakları vardır..

Her kaçakçı terörist değildir. Her terörist de kaçakçı değildir.

Son günlerde CHP de BDP de adeta yangına körükle gittiler.. CHP’li İnce’nin sözleri Kürt kardeşlerimizi rencide etti.

Şu manzaraya bakın, çoğunluğu 12-18 yaş grubunda onlarca kişinin hayatını kaybettiği bir olaydan söz ediyoruz..

Bu çocukların kaçakçılık yapmasına mı yanarsınız, başlarına gelene mi? Kaçakçıların sınır kapısını yol etmesine mi yanarsınız, terörist diye insanların öldürülmesine mi?

Nereden tutarsanız tutun, nereden bakarsanız bakın, hiçbir şekilde kabul edilemeyecek bir durum..

Peki bundan sonra ne olacak? Kaçakçılık devam edecek mi? Sınır kapısı yolgeçen hanı olmaya devam edecek mi?

Kürt yönetimi neden göz yumar bu duruma, Türk yönetimi neden göz yumar? Neden aileler çocuklarının bu yollara düşmesine göz yumar..

Hepimiz suçluyuz aslında. Bu utanç hepimizin. Hepimiz kirli bir oyunun hem parçası hem de kurbanlarıyız..

Bu yol sürekli kullanılan bir yolmuş. Herkes biliyormuş bu işi. Silahsızlarmış. Aslında gelip giderken karakola bilgi de verirlermiş, bu sefer bilgi vermemişler, karakol noktası da kısa süre sonra oradan başka noktaya taşınmış. Ortasu Jandarma Karakolu 10 gün önce boşaltılmış ve Gülyazı Alayı’na taşınmış.. Yani felakete davetiye çıkartılmış.. Ve sonunda olan olmuş..

Sadece bu olaya bakıp, sonucu tartışmak yerine,

Bu işler bu noktaya nasıl geldi ona bakmak gerek.. Ve bu olayların istismarına fırsat vermemek, bu olayların üstünün örtülmesine izin vermemek gerek..

Bundan sonra bu olayın tekrarlanmaması gerek.

Sadece karanlığa küfretmek yetmez, kalkıp bir mum yakmamız gerek. Biz kardeşiz..

Hep söylüyorum, Kürtlerin Türklere, Türklerin Kürtlere karşı kazanacak bir zaferi yok, Kürtlerin ve Türklerin birlikte kazanacakları bir zafer var..

Bizim kadın-erkek, sağ-sol, Alevi-Sünni, ne kadar farklılıklarımız varsa birileri bunları çatışma alanı olarak kullanmak istiyor.. Bu oyuna gelmeyelim. Bu işi bir kan davasına döndürmeyelim. Hepbirlikte haksızlıklara karşı çıkalım.. Ne inkar, ne düşmanlık. Yaşasın kardeşlik.

Selam ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi