Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Adı yerli aslı yabancı

Adı yerli aslı yabancı

Sadece otomobil olarak değil tüm alanlarda üretimin yerli olması gerektiğini bunun için de tarımı ihmal etmeden sanayileşmenin sağlanmasından yana olanlardanız. Yıllarca ağır sanayimizi kurarak askeri ihtiyaçlarımızın yerli olarak karşılanması gerektiğini savunan ve bunun bir ideal olarak mücadelesini veren siyasi hareketin yanında olduk. Bu bakımdan yerli otomobil yapmak ya da insansız hava araçlarının kendimiz tarafından üretilmesi gündeme geldiğinde heyecanlanıyoruz. Yüksek Hızlı Tren'in yurt çapında yaygınlaştırılması karşısında heyecanlandığımız gibi. Kısacası her alanda kalkınmanın sağlanması, bununda ötesinde gerçek bağımsızlığa kavuşabilmenin yolunun sanayileşmeden geçtiğine inananlardanız. Böyle olunca da yüzde yüz yerli otomobil üretiminin bir temenni olarak bile olsa gündeme gelmesi karşısında yılların beklentisinin hayata geçirilmesinin belirmesi karşısında elbette alkış tuttuk. Gelişmeler karşısında yerli otomobil üretiyormuş görüntüsü altında montajdan öte geçmeyecek bir takım adımların atılıyor olması gerçeği üzerine hayal kırıklığı yaşadığımızı belirtmek isterim.

Bu noktada hemen şunu belirteyim ki Türkiye'nin sadece otomobil değil, uçak dahil her türlü vasıtayı üretecek potansiyele sahip olduğuna inananlardanım. Bizdeki tek eksiklik adım atmak hususunda karar verme aşamasında ve daha sonra verilen kararın arkasında duracak kararlılığın gösterilmemesinde çıkıyor. Devamında da ülkemizi bir pazar olarak kullanan bazı iç ve dış odakların devreye girerek atılmış iyi niyetli adımları engellemiş olmalarıdır.
Bunun geçmişte pek çok örnekleri yaşandı. Bu memlekette 60 yıl önce uçak üretildi ve uçuruldu. Sonra ne oldu? Ne olacak faaliyetine son verildi. Bu konuya merak edenler kısa bir araştırma yaptıklarında niçin üretimin durduğunu görebilirler. Yine bu memlekette 50 yıl önce tamamı yerli otomobil üretildi ama birileri devreye girerek üretime son verdirdi. Devrim Otomobilinden bahsediyorum. Yıllarca yerli otomobilin üç beş metre gidip kaldığı propagandası yapıldı. Yani biz doğru dürüst otomobil yapamadığımız için üretimin durdurulduğu havası estirildi. Halbuki işin aslı başkaydı.

Şimdilerde işin aslı ortaya çıktı hatta filmi bile yapıldı.
Yine 1956 yılında temeli atılan pancar motor olarak bilinen motorların seri üretimine 1960 yılında başlanmış olmasına rağmen başına nelerin geldiğini söylemeye bile gerek yok
Bu arada yerli otomobil üretmek için harekete geçen Jet Fadıl'ın (Fadıl Akgündüz) başına neler geldiğini, adamın hayatının karartıldığını, hapislere düşürüldüğünü, milletvekilliğinin iptal edildiğini hatırladığımızda ülkemizde sanayileşmenin önündeki tek engelin bir takım dış odaklar ile bunların içerideki temsilcileri olduğunu sanıyorum söylemeye gerek yok.
Bütün bunların ışığında dünkü gazetelerin büyük bir bölümünün manşete çektiği yerli otomobil üretimi ile ilgili haberlere baktığımızda çıkacak olanın yüzde yüz yerli otomobil üretiminden çok montaja dayandığını görmek insanı şaşırtmıyor. Haberlerde yer alan iki cümleyi aktarmak bile sanıyorum işin boyutunu göstermeye yeter.

Bir gazete haberinde üretime başlanacağı ilan edilen yerli otomobil için,"Albea'nın yerini alacak, Fiat'ın önünü kesmeyecek" değerlendirmesini yapıyordu. Peki Albea Fiat'ın bir modeli değil mi? Onun yerini alacak ama Fiat'ın önünü kesmeyecek ve bunun adı da yerli otomobil olacak. Üretilecek olan yeri olur mu peki.. Olmaz ama, yerseniz olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi